Yukarı
27959

Kantarlı'dan CHP İzmir İl Başkanlığına Yanıt!

17 Eylül 2014 15:45

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu  eleştirdiği gerekçesi ile kesin ihraç istemiyle hakkında soruşturma açılan Prof. Dr. Kayhan Kantarlı, İzmir İl Başkanlığına yanıt verdi. Kantarlı açıklamasında “Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünden doğan demokratik haklarımı kullandım. Bu hakları kullanmış olmam nedeniyle sorgulanıp savunma yapmayı insanlık onurumun zedenlemesi olarak görüyor ve reddediyorum” ifadelerini kullandı.

EGE’NİN SESİ- CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin’in, parti aleyhine konuşan ve partiyi zedeleyici ifadeler kullanan üyeler için partiden tasfiye yoluna gidileceği yönündeki konuşmalarının ardından, disiplin mekanizması CHP içinde resmen işlemeye başladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu  eleştirdiği gerekçesi ile kesin ihraç istemiyle hakkında soruşturma açılan Prof. Dr. Kayhan Kantarlı, İzmir İl Başkanlığına yanıt verdi. Kantarlı, CHP İzmir İl Başkanlığının bu yanlıştan bir an önce dönmesi gerektiğini söyledi ve dönülmediği takdirde hukuki yollara başvuracağını ifade etti.

Kantarlı yazılı bir açıklama yaptı. Kantarlı’nın açıklamaları şöyle;

CHP İzmir İl Başkanlığına;

İlgi: İl Başkanlığı'nın 11.09.2014 tarihli kargo gönderisiyle tarafıma tebliğ edilen 10.09.2014 tarih ve 2014/35 sayılı yazısı

Ben Genel Başkan Sayın  Kemal Kılıçdaroğlu’nun “parti içi demokrasiyi eksiksiz yaşama geçirecek ve partiyi en kısa zamanda iktidara taşıyacağım, bunda başarılı olamazsam da nöbeti başkalarına bırakacağım” türündeki vaadlerine inanarak kendisine destek olmak amacıyla Haziran 2010’da partiye üye olarak törenle rozet takılan 19 öğretim üyesinden biriyim.

Ancak çok kısa bir süre sonra  bu vaadlerin içi boş, hamasi  sözlerden ibaret olduğu ortaya çıkmaya başladığı gibi, parti’nin din istismarı yapılarak “laiklik ilkesi”nden koparılacağını gösteren politikalar izlenmeye başladı. İlk olarak “türbanı biz çözeriz” denilerek Anayasa mahkemesi kararlarına karşın üniversitenin ve parlamentonun başına türban bağlanmasına ve buna şiddetle karşı çıkarak yargı kararlarını savunan bir bilim insanının hapse mahkum edilmesine sessiz kalınmıştır.

Süreç içinde “tekke ve zaviyeler ile FG cemaatine  övgüler düzeninden,  milli görüşçülerin simge isimleri ve hatta PKK avukatlarına  kadar Cumhuriyet devrimleri karşıtı bir çok kişi partiye üye yapıldığı gibi bununla da kalınmamış ve üst yönetimde görevler verilerek parti varoluş nedenini oluşturan Laik, Demokratik Çağdaş Türkiye’yi savunma çizgisinden giderek uzaklaştırılmıştır. Bunun en son örneği Cumhuriyetin kuruluş ilkeleri ve Atatürk devrimlerini temsil eden biri yerine tam tersine bu nitelikleri reddettiği bizzat kendi söz ve yazılarıyla tescillenmiş bir kişinin genel başkanın tercihi olarak Cumhurbaşkanı adayı gösterilmesi ve laiklik karşıtı eylemleri nedeniyle kapatılan refah partisi çizgisinden gelip Atatürk’e kefere diyen birinin partiye alınıp MYK üyesi ve genel başkan yardımcısı yapılmasıdır.

Tüm bunların yanında  milletvekili ve belediye başkan adaylarının belirlenmesinde ön seçim yöntemi tamamen rafa kaldırılmış ve bu politika ve uygulamalara karşı gelenlere disiplin sopası gösterilerek,  parti  tek adam anlayışıyla  yönetilen ve sınırsız din istismarı yapan sağcı bir parti haline getirilmiştir.
Bu gün gelinen noktada Laik Cumhuriyetin kurucu partisi CHP  artık, altı ok ve parti programında ifadesini bulan kuruluş ve varoluş ilkelerinden koparılmış ve önündeki tüm taşların bu şekilde temizlenmesiyle karşı devrim başarıya ulaşarak Cumhurbaşkanlığı’na kadar tırmanmıştır.
İktidar partisi tabanından oy getirecek diye sıkıca sahiplenilen din istismarcılığı geri tepmiş ve bırakın iktidar olmayı Anayasa referandumu ile  2011 genel ve 2014 yerel seçimleri olmak üzere ülke genelindeki üç büyük oylamanın tamamı kaybedilmiştir.

Sayın genel başkan bu başarısızlık karşısında, başlangıçta verdiği  “başaramazsam bırakırım” sözünü tutup istifa edecek yerde, partinin amaç ve ilkelerine aykırı politikalarıyla antidemokratik yönetim ve halktan kopuk salon tipi muhalefet anlayışını eleştrirenlere karşı acımasız olacağını ilan ederek, geliştireceğim dediği  parti içi demokrasiyi tamamen katletme yolunu seçmiştir.

Bu durum karşısında parti program ve ilkelerine içtenlikle bağlı gerçek Cumhuriyet Halk Partililer’in görevi, partiyi Atatürk İlkeleri’nden kaynaklanan ideolojisinden koparmaya çalışanlara  boyun eğmek değil  tam tersine buna cesaret edenlere, velevki genel başkan bile olsalar karşı çıkmak ve eleştirmektir. Partinin sade bir üyesi olarak sosyal medyada da paylaştığım  yazı ve mesajlarımla yaptığım tam da budur.
Genel Başkan  sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı suç işlediğim öne sürülerek partimden ihraç gerekçesi  yapılmak istenen son aylara ait "CHP/Kılıçdaroğlu" konulu günlük (blog) yazısı, Facebook ve  e-posta mesajlarımdan tespit edebildiklerim ekteki dosyada sunulmuştur (bu dosyaya şu bağlantıdan da ulaşılabilmektedir: 

"http://kayhankantarli.blogspot.com.tr/2014/09/chpden-ihrac-gerekcesi-yapilmak-istenen.html"

Okunduğunda görüleceği gibi  bu yazı ve mesajlarımın tamamı CHP yi, gerek laiklik ilkesinden verilen ucu açık  tavizler, gerekse AKP’nin Anayasa’ya aykırı gayri meşru açılım politikasına sağlanan destek sonucu  kuruluş ilkerinden uzaklaştırıp,  cemaat sempatizanı sağ bir parti durumuna düşüren Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na bazen doğrudan, bazen atfen, bazen esprili ve bazen de sert bir şekilde ifade özgürlüğü ve eleştiri hakkı kapsamında yapılmış eleştirilerden ibaret olup asla hakaret olarak değerlendirilemez.
Belirtmek isterim ki bir partinin genel başkanlığı gibi kamusal bir göreve talip olanlar ne denli kışkırtıcı, sarsıcı ve sert olursa olsun toplumun genelini ve  ülkenin geleceğini ilgilendiren her türlü eleştiriye açık ve tahammüllü olmak durumundadır. Anayasamıza göre herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollardan tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir.

Diğer taraftan, ifade özgürlüğü en geniş anlamıyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ile de güvence altına alınmış olup sözleşmenin ilgili maddesine bağlı olarak “sadece lehte ol¬duğu kabul edilen veya zararsız görülen veya ilgilenmeye değmez bulunan düşünceler için değil, fakat aynı zamanda aleyhte olan, çarpıcı gelen ve rahatsız eden haber ve düşünceler” için de uygulanır. Bunlar, çoğul¬culuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin gerekleridir; bunlar olmadan  demokratik toplumdan söz edilemez.

Şahsımla ilgili olarak partiden kesin  ihraç  gerekçesi yapılmak istenen söz konusu yazılarımdaki sözlerimin, ülkenin geleceğini ilgilendiren konularda ve ifade özgürlüğü kapsamında yapılmış eleştiriler olduğu, ve bu eleştirileri yapmaktaki amacımın sayın Genel Başkan’a hakaret etmek değil tam tersine ülkeyi yeniden aydınlığa çıkarmasını beklediğimiz CHP’nin genel başkanı olarak kendisine doğru yolu göstermek olduğu ve dolayısıyla bir suç işlemediğim açıktır.

Kısacası ben Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünden doğan demokratik haklarımı kullandım. Bu hakları kullanmış olmam nedeniyle partiden kesin ihraç istemiyle soruşturma açılarak savunmamın istenmesi mesleki ve insanlık onurumu zedelemiştir.

Bu nedenle Sayın İl Başkanlığınızı  tarafıma yapılan onur kırıcı suçlamadan vazgeçmeye davet ediyor, ısrarlı olunması halinde hukuksal yollara başvurup hakkımı arayacağımı bilgilerinize sunuyorum. Saygılarımla.



Yorumlar

  • Neo-C.H.P ifade özgürlüğüne aykırı düşmekten yargı kararıyla tokatlanırsa tokatın etkisi sarsıcı olabilir.
    Uyaran.
    20 Ekim 2016 04:52
  • Topluma açaı olark yaptığınız bu açıklamanız umarım partimizin de yararına bir girişim olarak, özellikle partililerimizce, olumlu değerlendirilir. Açıklamalarınıza daha da çok örneklemeler yapılabilir. ( Rennan olayı gerçekten üzerinde önemle durulması, sorgulanması gereken bir örnektir.) Sevgiler.
    Birol TEMELKURAN
    20 Ekim 2016 04:52
  • sayın hocam; o dersimli Kemal diye atfediyor kendisini. Ali enginde dersimli. onların mart ayından beri övgüler düzdükleri ve beraber hareket ettikleri FG ve cemaati geçmişte dersimlilerle ilgili ne söylediğini aklı olan unutmadı. Benide ihraç edeceklerdi hala bekliyorum.ellerinden geleni arkasına koymasınlar dedim yine atamadılar. Bu kafayla giderlerse mart 2015 te sahada çalışacak adam kalmayacak.herkes kırgın ve küskün
    Uğur BAYRAKCI
    20 Ekim 2016 04:52
  • Sayın Kantarlı'nın açıklamaları gerçek CHP'li olan herkesin altına imza koyacağı mahiyettedir. Ben de 69 yaşımda ve kendime malik olduğumdan beri CHP'liyim, gençlik yıllarımda faal, daha sonra gayr-ı faal olarak herzaman CHP'li oldum. Ama Kılıçdaroğlu beni partiden soğutuyor. Tutum ve davranışlarını, partiye yaptığı malûm üyeleri tasvip etmiyorum. Ne çare ki AKP karşıtı olarak kerhen de olsa oy veriyor, verdirmeye çalışıyorum. Ama 2015 seçimlerinde galiba aksini yapacağım. Sanıyorum Y-CHP DİBE VURMADAN BU İŞLER DÜZELMEYECEK
    ERKAN DURUSOY
    20 Ekim 2016 04:52

Yorum Ekle


Diğer Haberler

23 Nisan’da Belediye Başkanı Kaan Bağçivan oldu

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 104. Yılı kutlama etkinlikleri kapsamında Beyaz Altay Gündüz Bakımevi öğrencilerinden Kaan Bağçivan, Belediye Başkanı Mustafa Turan’ı ziyare...

Başkan Önal, haftanın ilk mesaisine şantiyelerden başladı

Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, haftanın ilk mesaisine saat 06.00’da Fen İşleri, Temizlik ve Park Bahçeler Müdürlüğü ziyaretleriyle başladı. Her zaman birlik ve dayanışma içinde ola...


Bayındır 25. Uluslararası Çiçek Festivali 25-28 Nisan'da Yapılacak

Bayındır Belediyesi tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen Uluslararası Çiçek Festivali'nin bu yıl 25'ncisi gerçekleştirilecek. Bayındır şehir merkezinde yapılacak olan festival ...

Bucalı çocuklara bayram hediyesi

Buca Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ruhunu tüm kente yayacak.  Bu kapsamda 23 Nisan tarihinde düzenlenecek Çocuk Şenliği’ne tüm çocukları davet eden Belediye Başka...


Efes Selçuk’ta çalışmalar Büyükşehir iş birliği ile hız kazandı

Havaların ısınmasıyla birlikte her yıl olduğu gibi bu yıl da binlerce yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırlayacak olan Efes Selçuk’ta kent merkezinde İzmir Büyükşehir Belediyesi iş birliği i...

EGEHAYMER kalitesini bir kez daha tescilledi

Ege Üniversitesi Laboratuvar Hayvanları Uygulama ve Araştırma Merkezi (EGEHAYMER), Türk Standartları Enstitüsü (TSE) yapılan denetimler sonucunda hâlihazırda sahip olduğu TSE-ISO-EN 9001 ...


Yeşilçam’ın çehresi değişecek

Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, Yeşilçam Mahallesi’ni ziyaret etti. Mahallede ihtiyaç duyulan hizmet ve yatırımları en kısa sürede yapacaklarını söyleyen Başkan Eşki, fiziki yatırımla...

“Öz’e Dönüş” konseptiyle en güzel yemekler ve otlar yarıştı

Doğadan toplanan yüzlerce türdeki otun tezgahlarda yerini aldığı 13. Alaçatı Ot Festivali’nde, Doğa Rutkay’ın sunduğu yarışmada en güzel yemekler ve otlar yarıştı. 107 çeşit ot toplanan y...


Maraton İzmir’de ödüller dağıtıldı

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu yıl beşincisini düzenlediği Maraton İzmir Avek'te 42 kilometrede yarışan ve dereceye giren sporculara ödülleri verildi.  

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

O gün hayatım değişti

“Bir gün sinemada, film öncesi yayınlanan reklamlarda Utku’yu gördüm. ‘Ne kadar yakışıklı bir kemancı’ dedim. Aradan 3 ay geçti. Orkestrama kemancı arıyorken Utku’nun adı geldi ama ne gel...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

E-sigara pıhtılaşmaya neden oluyor

Özellikle gençler arasında yaygınlaşan elektronik sigaraların normal sigara kadar tehlikeli olduğunu belirten Türk Toraks Derneği Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi Doç. Dr. Seyhan Us Dülger "Bu cihazlar kalpte ritim bozukluğundan pıhtılaşmaya kadar pek çok ciddi sağlık sorununa yol açıyor" dedi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR