CHP'li Serdar Sandal: AKP'ye karşı etkin politik mücadele Şart

Ege’nin Sesi-Ulaş Üstündağ/CHP İzmir 2. Bölge Aday Adayı Serdar Sandal Ege’nin Sesi’ne gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Örgütün her kademesinde görev yaptığını belirten Sandal Genel Başkan Kılıçdaroğlu’ndan ön seçime girmek için izin istediğini belirterek aday olduğunu ifade etti.

Uzun yıllardır örgüt içerisinde siyaset yapıyorsunuz biraz bundan bahseder misiniz?

Ben 2 dönem SHP’de 3 dönemde CHP’de siyaset yaptım. Son 2 dönemde de İl başkan yardımcılığı yaptım. Örgütün bütün kademelerinde yer aldım. Genel Başkanımız adaylığını açıkladığında  2 bine yakın kişiyle CHP İzmir ilde bir basın açıklaması yaparak tabanın talebi Kemal Kılıçdaroğlu dedik. O dönem İzmir’den kırık bir ses duyulmuştu. Bizde tabanın Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu’nu istediğini söyledik.

Aday olmanızdaki en büyük etmenler neler oldu?

Önce kendi muhasebenizi yapacaksınız. Benim bu görevi talep etmeye hakkım var mı sorusuna cevabım evet oldu. Bu anlamdaki siyasal tecrübeye ve ideolojik birikime sahibim. Genel Başkanımızın da belirttiği gibi anayasa filen askıya alınmış durumda. Şuan mecliste görüşülen yasa yargının da yürütmenin emrine sokulmasıyla ilgili. Hakim yetkisini kademeli olarak polise, kaymakama ve valiye vermek istiyorlar. Buda sivil faşizmin kurumsallaştırdığını gösteriyor. Bu olumsuzluklara karşı mücadele etme istediğim aday olmamda etkili oldu. Uzun süredir partide yöneticilik yaptığımdan dolayı İzmir’i iyi tanıyorum ve biliyorum. İzmir’in sorunlarının çözümünü iyi biliyorum. Toplumun bütün kesimleriyle ilişkilerim var. Arkadaşlarımızın da kendilerini örgütün kantarına koymaları lazımdır.

‘Ben Siyasi Yelpazenin Solundayım’

CHP kitle partisidir. Farklı düşüncelere sahip olan arkadaşlarımızın olması bir zenginliktir. Ben siyasi yelpazenin solunda yer alan bir insanım.  Emek, etnik ve dini kimlikler, kadın, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği, çevre ve doğal kaynaklar konusunda her türlü ayrımcılığa ve sömürüye karşı mücadele vermek için adayım. Yaşamın her alanında eşitliğin, adaletin ve özgürlüğün olduğu insanca yaşam koşullarının oluşturulduğu emekçilerin, üretici köylülerin, küçük esnafın, emeklilerin, kadınların, gençlerin, aydınların, sanatçıların, LGBT’li bireylerin, engellilerin ve toplumun tüm kesimlerinin kucaklandığı bir program dâhilinde laik sosyal demokratik hukuk devleti mücadelesini vermek için adayım. Bu söylediklerimin hepsinin arkasındayım.

AKP ile mücadelede etkin dinamikler neler olmalı?

Muhalefetin artık sokağa, fabrikaya, varoşlara ve ülkenin her yanına yayılması gerekmektedir. Öncelikle 1.sırada ekonomik ve demokratik mücadele yer almalıdır. Ekonomik ve demokratik mücadelenin ön gördüğü bir ideolojik duruş gerekmektedir. Arkasında da ideolojik duruşu referans alan bir politik mücadele gerekmektedir. Emekten yana özgürlüklerden yana bir mücadele gerekmektedir. Farklı inanç ve kimliklerin taleplerine yanıt verebilmeliyiz. Mesela Kürt sorunu tıkandı. AKP’nin ülkeyi sürüklediği nokta bellidir. İkinci olarak da Alevi meselesinde 12 yıldır çalıştaylar yapılıyor. Burada şunu sormak lazım sizin Alevileri tanımlama yetkiniz var mı bu yetkiyi kimden alıyorsunuz? AKP’nin bu konuda en büyük samimiyetsizliği kamu, kurum ve kuruluşlarında Alevi yurttaşlara yönelik başlattığı cadı avında kendisini gösteriyor. Dikkat ederseniz bir tane Alevi vali yok. Devletin içindeki üst düzey bürokratlar temizlendi ve fişleniyor. Fişleme arşivleri yok edilmeli. Alevi iş adamlarına herkese tanınan kolaylıkların tanınması gerekiyor. Alevilerin temel taleplerine yanıt verilmelidir. Bizi burada en çok üzen kendisine solcu ve liberal diyen insanların AKP’nin samimiyetsizliğine inanmasıdır.