Ahmet Davutoğlu'ndan 'soykırım' tepkisi

“Soykırım”ı destekleyen Papa ve isim vermeden Rusya’yı eleştiren Başbakan Davutoğlu, “Türkiye aleyhine karar açıklayanlar, Kafkasya’da, tehcire, soykırıma maruz kalarak kaçıp Anadolu’ya gelmek zorunda kalan Abhazların, Çerkezlerin, Çeçenlerin, Ahıskalıların, Gürcülerin hesabını versin. Bir gece yarısı trenlere bindirilip, Ahıska’dan, o güzel yurtlarından alıp götürülüp Sibiryalara sürdürülenlerin hesabını versin, Tatarların hesabını versin” dedi.

AK Parti 7 Haziran 2015 seçim startını Erzurum’dan verdi. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, miting alanına coşkulu bir kalabalığın sevgi gösterileri altına geldi. “Vatanımızın medeniyetimiz, hâkimiyetimizin kale şehri Erzurum selam olsun” sözleriyle konuşmasına başlayan Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Erzurum’a Bismillah demeye geldik, hayırlar feth ola, şer defola” dedi.

7 Haziran seçimlerine kadar Türkiye genelinde 70’e yakın miting yapacaklarını kaydeden Başbakan Davutoğlu, “Buradan bütün partilere ve vatandaşlarımıza sesleniyorum, bu kampanyaların tam bir barış içinde olmasını diliyorum. Kazasız, belasız olmasını, bütün partiler için kazasız, belasız olmasını istiyorum. Allah, vatanımızı, milletimizi demokrasimizi korusun” diye konuştu.

Sözde “soykırım” kararı alan batılı ülkeleri sert sözlerle eleştiren Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Biz, dedelerimizin savaştığı Yeni Zelandalıları, Avusturyalıları, İngilizleri Çanakkale’de ağırlarken, birileri de bir takım başkentlerde milletimize tuzak kurmaya kalktılar. Milletimize hakaret etmeye kalktılar. Erzurum Kongresi'nin huzurundayız. Biz haykırıyoruz, biz tarihimizle gurur duyduk, gurur duyuyoruz. Papa Endülüs’teki engizisyonların, katledilen Müslümanların, Yahudilerin hesabını versin. Başkentlerinde oturup Türkiye aleyhine karar açıklayanlar, Kafkasya’da, tehcire, soykırıma maruz kalarak, kaçıp Anadolu’ya gelmek zorunda kalan Abhazların, Çerkezlerin, Çeçenlerin, Ahıskalıların, Gürcülerin hesabını versin. Bir gece yarısı trenlere bindirilip, Ahıska’dan, o güzel yurtlarından alıp götürülüp Sibiryalara sürdürülenlerin hesabını versin, Tatarların hesabını versin. Balkanlar'da, kısa bir süre önce Srebrenitsa soykırımın hesabını versinler, Hocalı'daki soykırımın hesabını versinler” dedi.

Tarihle yüzleşmeye hazır olduklarını tekrarlayan Başbakan Ahmet Davutoğlu konuşmasına şöyle devam etti:

“Tarihimizle, yüzleşir, konuşuruz, arşivlerimiz açarız kim bizimle konuşmak isterse konuşuruz. Bizimle konuşmak isteyen, göz hizasından konuşacak. Tepeden kibirle bize bakana, Çanakkale’de olduğu gibi, baş veririz, baş eğmeyiz. Bugün Suriye’de o katil rejimi silahlandırıp milyonlarca insanı Suriye’den göç etmek zorunda bırakanlar bunun hesabını versin. On iki yıldır dünyanın her yerinde mazlumlara sahip çıktık. ”

7 Haziran seçimleri öncesi ilk mitingini Erzurum’dan yapan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Erzurumlulardan seçimlerde, yüzde 75 oy istedi.

2002 öncesi Türkiye’yi IMF’nin idare ettiğini kaydeden Başbakan Davutoğlu, 2002 öncesinde 70 sente muhtaç bir Türkiye’nin olduğunu söyledi.

Türkiye’nin 12 yıllık AK Parti iktidarının ardından yeni bir hamle döneminin eşiğine geldiğine vurgu yapan Başbakan Davutoğlu, “Yeni Türkiye sözleşmesinin özü, ruhu Erzurum Kongresi'nin açıklamasıdır. 100 sene önce Çanakkale’de, Trablusgarp’ta, Balkanlarda, Sarıkamış’ta, Yemen’de omuz omuza savaşanların torunları olarak bizler, bu memleketin asli sahipleriyiz. Kimse bizi bölemez, kimse bizi ayıramaz” dedi.

Her il için ayrı bir seçim beyannamesi hazırladıklarını belirten Başbakan Davutoğlu, “Yeni Türkiye sözleşmesinin esası, Erzurum Kongresi, Sivas Kongresi, birinci Meclis-i Mebusan’ın özünde Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nu özünü alarak inşa ettik. Artık burada bütün vatandaşlarımız hiçbir ayrım olmadan, mutlak bir eşitlik içinde özgürce yaşayacak. Bunun için sivil Anayasa dedik, yeni bir Anayasa, özgürlükçü bir Anayasa, Milletin seçtiklerinin yaptığı bir Anayasa. Yeni Anayasa ile birlikte idari yapımızı da, yeniden tanımlayacağız. Özgürlükçü bir anayasa, yepyeni milli bir Anayasa ile halkın huzuruna çıkacağız” diye konuştu.

-“ TÜRKİYE’DE HER ŞEY MİLLİ OLACAK”-

AK Parti seçim beyannamesi ile millileşme hamlesini başlattıklarını kaydeden Başbakan Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti.

“Türkiye’de her şey milli olacak, yerli olacak Türkiyeli olacak. Çünkü bize her yer Türkiye. Ak Parti kaynak üretir kaynak. AK Parti boşa laf sarf etmez. Kılıçdaroğlu buraya gelmeye cesaret edemez ama eğer gelirse, eğer yolu düşerse, şöyle elinden tutun şu duble yolları ona gösterin. AK Parti iktidara geldiğinde Erzurum’da sadece 42 kilometre bölünmüş yol vardı. Onun üzerine biz 521 kilometre bölünmüş yol yaptık. Onlar konuşur AK Parti yapar. Kılıçdaroğlu’na da, Bahçeli’ye de şunu söyleyin; ‘artık bu millet ayağa kalktı, kimse bunu engelleyemez’ deyin.”

-“TERÖRLE, DEMOKRASİNİN YAN YANA OLMAYACAĞINI BİLECEKLER”-

“Birileri Erzurum Kongresi’nin anlamına meydan okurcasına dağlardaki teröristlerle bu vatana tuzak kurmaya çalışan birileri de Erzurum’u gözüne kesitmiş. Abdürrahim Fırat kardeşimiz seçim çalışması yaparken bu demokrasi düşmanlarının saldırısına uğradı. Ağrı’daki olayları istismar ediyorlar. Ağrı’da bunu yapmak istediler. O çeteler dağdan inip vatandaşımıza baskı yapmak istedi. Ama Türküyle, Kürdüyle Erzurumlu bu baskılara boyun eğer mi? Bu baskılar karşısında Allah’ın izniyle Aziziye Tabyası gibi demokrasiyi savaşır mı? Van’da Ak Parti konvoyuna saldırdılar. HDP’nin Ankara’daki bürosuna saldırı oldu ardından ‘telin’ ardından failler bulundu. Şimdi onlara sesleniyorum; Eğer dedikleri gibi demokrasiye sadıklarsa önce baskıyla, şiddetle, terörle, demokrasinin yan yana olmayacağını bilecekler. Bilmezlerse biz öğretiriz. Bilmezlerse bu millet öğretir. Türkiye Cumhuriyetinin her bir santimetrekaresinde bu Al Bayrağı dalgalandırmaya kararlıyız. Şiddete, teröre bu tür baskılara karşı dimdik ayakta durmaya var mısın. Vatan bir bütündür ve bölünemez diyen Erzurum Kongresi’ne sahip çıkmaya var mısın? İnşallah Kılıçdaroğlu’na hesabı öğreteceğiz. Bahçeli’ye millilik, Milliyetçilik nedir? Onu öğreteceğiz. Demirtaş ve HDP’ye ise demokrasi ne demek? Barış ne demek? Onu öğreteceğiz.”