CHP Aydın Milletvekili ve NATOPA Başkan Yardımcısı Metin Lütfi Baydar, önümüzdeki süreçte yüreklerimizi yakan şehit haberlerinin gelmemesi, mevcut hükümetin izlediği yanlış dış politikanın bir an önce düzeltilmesi, verdiğimiz 69 şehidimizin sorumlularının kimler olduğunun tüm yönleriyle incelenip tespit edilmesi amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu Kurulmasını talep etti.
Metin Lütfi Baydar’ın Meclis Araştırma Komisyonu Kurulmasını talep ettiği önergenin tam metni şöyle:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bölgesel güç olma hayaline kapılarak, mezhepçi bir politikayı, Türkiye’nin dış politikasının temel referansı haline getirmiştir. Öngörüsüz bu dış politika “Kardeşim Esad’tan” “zalim Esed’e uzanan bir süreci doğurmuştur. Gelinen aşamada ise “Esed gidecekten”, “Esad’lı Suriye’ye evet” politikasına geçilmiştir. İki güne Emevi Cami’ne gidip namaz kılacağız gibi boş sözler sarf edilirken bugün Emevi Camii’nde taş üstünde taş kalmamıştır.
Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun öfkeli Sünni gençler olarak tanımladığı IŞİD ve diğer cihatçı terör örgütlerine MİT tırları ile silah ve mühimmat nakliyeciliği yapıldığı çarşaf çarşaf resimlerle basına yansımıştır. Her ne kadar AKP Hükümeti kabullenmese de Esad’ı devirmek için cihatçı örgütlere yapılan yardımlar, bumerang gibi dönüp Türkiye’yi vurmuştur.
AKP Hükümeti, rejim gücü ve direncini algılamadan; muhaliflerin yapısını, karakterini ve çeşitliliğini görmeden; bölgesel güç dengelerini ve aktörlerini hesaba katmadan öngörüden ve akıldan yoksun analizler yaparak gerçeği görememiştir.
Moskova’da gerçekleşen üçlü zirveyle birlikte AKP’nin bu zamana kadar dış politikada yaptığı tüm efelenmeler tuzla buz olmuş ve gerçekleşen bu zirveyle AKP, bütün iddialarını geri almıştır. Bu durum AKP Hükümetinin Suriye politikası başta olmak üzere tüm dış politikada iflasının göstergesidir. Sadece bununla da kalınmamış; AKP Hükümeti’nin vizyonsuz dış politika hamleleri, ülkemizi dünyada komik ve vasıfsız bir pozisyona sokmuştur. Ülkemiz bunu asla hak etmemiştir.
AKP Hükümetinin tüm uyarılara rağmen kulağını tıkayıp dış politikada bildiğini okuması ne yazık ki halkımızı çok acı bir tabloyla karşı karşıya bırakmıştır.
24 Ağustos 2016 tarihinde başlayan Fırat kalkanı Harekatı’nın 170. gününde 64 şehidimiz toprağa verilmiştir. Daha ne kadar şehit vereceğimizi de kimse bilmemektedir. Bu acı sonuç şüphesiz ki şehit cenazelerine katılmaktan başka bir şey yapmayan AKP Hükümetinin dış politikadaki beceriksizliğinden kaynaklanmıştır.
Antalyalı şehidimizin babasının isyanı hala gözlerimizin önünden gitmemektedir. Verilen şehitlerimizin hesabını birileri vermek zorundadır.
Yetki ile sorumluluk birbirinden ayrılamaz bir bütündür ve birbirini tamamlayan iki unsurdur. Sorumluluk, bir kimsenin üstüne aldığı, yapmak zorunda bulunduğu ya da yaptığı iş için hesap vermek durumudur.
Önümüzdeki süreçte yüreklerimizi yakan şehit haberlerinin gelmemesi, mevcut hükümetin izlediği yanlış dış politikanın bir an önce düzeltilmesi, verdiğimiz 64 şehidimizin sorumlularının kimler olduğunun tüm yönleriyle incelenip tespit edilmesi amacıyla Anayasa’nın 98’inci, TBMM İç Tüzüğü’nün 104 ve 105’inci maddeleri uyarınca Meclis Araştırma Komisyonu Kurulmasını arz ve talep ederiz.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.