'Erdoğan ne kadar uğraşırsa uğraşsın!'

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, “Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere Sayın Başbakan, kamu bürokrasisi ve kimi yargı mensupları hep birlikte Türkiye’yi germeye, kutuplaştırmaya devam ediyorlar” dedi.

Altay, “Sayın Erdoğan ne kadar uğraşırsa uğraşsın Türkiye’yi sokmak istediği kutuplaşma, kamplaşma sürecine CHP imkan vermeyecektir. Totaliter bir istihbarat devleti uygulamalarına üzülerek tanıklık ediyoruz" dedi.

“ERKEN SEÇİM ŞANTAJIYLA GEÇİRİLMİŞTİR”

Altay şöyle devam etti:

Anayasa değişiklik teklifi TBMM’de milletvekillerine yönelik bir erken seçim şantajıyla geçirilmiştir.”

“ÇOK KİRLİ BİR ŞANTAJDIR”

Antalya Cumhuriyet Başsavcıvekili Cevdet Kayafoğlu’nun Twitter hesabından yaptığı paylaşımlara dikkat çeken Altay, şöyle dedi:

“Bu çok alçakça, çok adice, çok kirli bir şantajdır. Bu yaptığının hesabını bir gün hukuk önünde vereceksin. Bu adi bir işgüzarlıktır, ucuz bir işgüzarlıktır, adaleti kirleten bir işgüzarlık ve tutumdur. Bir ucuz işgüzarlık ve dalkavukluktur.

“RAF ELMASI OLMADIKLARINI KAMUOYUNA GÖSTERMELERİ LAZIM”

Adalet Bakanının ve HSYK’nın da raf elması olmadıklarını kamuoyuna göstermeleri lazım. HSYK üyeleri bu konuda yaptırım gücüne sahip tek organdır. HSYK üyelerinin derhal oturdukları makamın gereği olarak bu savcı ile ilgili gereğini yapmalarını da CHP ve kamuoyu beklemektedir.”

Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarına değinen Altay, şöyle devam etti:

“Cumhurbaşkanı dışa vurumuna iç dünyasını zaman zaman kontrolünü kaybederek dışa vurumuna devam ediyor. Yetkilerini tek kişide topluyoruz itirafını sanıyorum dün Elazığ’da söyledi.

TDK’da diktatörün karşılığı, bütün siyasi yetkileri kendinde toplamış bulunan kimse, bizim dilimizdeki, lügatımızdaki karşılığıyla diktatördür.

“İÇİNDEKİ DİKTATÖRLÜK HEVES VE ÖZLEMLERİNİN BİR DIŞA VURUMUDUR”

Cumhurbaşkanının yetkileri tek kişide topluyoruz açıklaması içindeki diktatörlük heves ve özlemlerinin bir dışa vurumudur.”

 “BU REFERANDUMDA VATANSEVERLER BİR TARAFTADIR”

Altay konuşmasına şöyle devam etti:

“Bu referandumda Ülkücülerle milliyetçiler, liberallerle sosyalistler, sosyal demokratlar, çağdaşlar, Atatürkçüler, muhafazakarlar velhasıl vatanseverler bir taraftadır.

1 MART TEZKERESİ HATIRLATMASINDA BULUNDU

1 Mart tezkeresinde de Sayın Erdoğan çok istiyordu bu tezkereyi. 1 Mart Tezkeresi CHP’nin ve çok sayıda 90’ı aşkın Adalet ve Kalkınma Partisinin sayın milletvekilinin sağduyusuyla bu Meclis’ten geçmemiş ve Tayyip Erdoğan’ın siyasi ömrü uzamıştır.

Adalet ve Kalkınma Partisine çok gönülden bağlı, Sayın Erdoğan’ı çok seven seçmenlere de söylemek isterim ki Erdoğan’ı seviyorsanız siz de hayır deyin. Erdoğan’ın hayrına hayır da fayda vardır.

Bu teklifin Allah esirgesin ihtimal vermiyorum kabul edilmesi demek Türkiye için bir felakettir. Parti devletinin inşasının önünü açacak bir tekliftir.

16 Nisan’ı da belki Allah’ın bir lütfu olarak görmek lazım. Milletin demokrasiye aşkının, demokrasiye sadakatinin, cumhuriyete ve onun değerlerine bağlılığının da çok güzel bir şekilde sınanacağı bir gün olacağına ben de yürekten inanıyorum.”

İKİ BAŞLILIK

İki başlılık tartışmalarına vurgu yapan Altay, “Bu çok ayıp. Yani çok başlılık, iki başlılık Adalet ve Kalkınma Partisinin 15 senedir Sezer dönemini bir kenara koyuverelim, 10 yıldır Adalet ve Kalkınma Partisinin cumhurbaşkanı, başbakanı, hükümeti, parlamentosuyla bütün çoğunluğu elinde tuttuğu bir dönemdir ve Başbakan, Cumhurbaşkanının hangi talebine dudak bükmüştür, burun kıvırmıştır çok merak ediyorum. Orta yerde bir iki başlılık yoktur. İki başlılık sorunu diye bir sorun yoktur. Milleti de böyle kandırabileceklerini düşünmesinler. Davutoğlu’nun da, Yıldırım’ın da Tayyip Erdoğan’ın talimatları dışında bir iş yaptığına biz tanık olmadık. Bu millet hiç ama hiç kimse için demokrasiyi feda etmeyecektir” dedi.

DÜNÜRE TEPKİ

“Cumhurbaşkanı’nın oğlu Bilal Erdoğan’ın kayınpederinin olası bir darbe girişimine karşı halkı sokağa dökmek için grup oluşturduğu yönünde haberler var, ne diyorsunuz?” sorusuna Altay, “Ne hazin bir tablo ki darbeyi eniştesinden öğrenen Cumhurbaşkanı’nın şimdi dünürü üzerinden yeni darbelere karşı tedbir alıyor olması milletin aklıyla alay etmektir. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu kepazelikle ilgili kamuoyunua rahatlatacak bir açıklama yapmasını bekleriz. Ama belli ki otopark değnekçileri ve pavyon fedaileri Sayın Cumhurbaşkanımız için yeterli gelmemiş olsa gerek ki şimdi de dünür üzerinden bir örgütlenme yapılmak isteniyor. Paralel devlet paralel devlet diye şikayet ederken şimdi bir paralel ordu kuruyor, böyle bir şeyi tavsiye etmem” yanıtını verdi.

“KAMPANYA BİZİM DEĞİL, KAMPANYA MİLLETİN”

“Kampanyayı ne zaman başlatacaksınız?” sorusuna da Altay, şu yanıtı verdi:

“Kampanya bizim değil, kampanya milletin.

Kampanya başladı, sosyal medya üzerinden başladı, sokaklarda başladı.

Genel Başkanımız partililerimize çok önemli bir şey söylüyor, bu bir parti davası değil, millet davasıdır.

Bu kampanyada bizim bir tek malzemeye ihtiyacımız var, o da albayrağa ihtiyacımız var. Ondan da yeteri kadar bastırıyoruz. Matbaalar şimdi bunun için çalışıyor. Bu kampanyanın ana figürü Türk Bayrağıdır. Bu kampanyada ayrıca bir figüre, ayrıca bir demoya, logoya, şuna buna gerek yok. CHP teşkilatları da parti kimliklerini parti rozetlerini parti bayraklarını depolarından çıkarmayacaklar ve Türk Bayraklarımızla birlikte milletimizin geleceği için, demokrasimizin esenliği, güvenliği, gelişmesi için Türkiye’nin her metrekaresine CHP elbette ki ulaşacak.”

Orman Bakanı’nın açıklamalarının hatırlatılması üzerine Altay, “Atatürk ile mukayeseyi de çok doğru bulmuyorum” derken, “Gerilimden, kutuplaşmadan uzak olacağız. Adalet ve Kalkınma Partisinin kimi üst ve yöneticilerinin arzu ettikleri provokasyon ortamlarına malzeme olmayacağız” diye konuştu.

ANKA