Feda'dan sefaya...

Daha 22. haftadan ezeli rakipleri olan Galatasaray'a 10, Fenerbahçe'ye de 12 puan fark atan Siyah Beyazlılar, şampiyonluk yarışında Medipol Başakşehir ile baş başa kalmış gibi görünüyor.

Beşiktaş'ın bu başarısı tüm spor kamuoyu tarafından takdir edilirken, ortaya koyduğu futbol da yine taraflı tarafsız tüm kesimlerce örnek gösterilir hale geldi.

Futbol takımının bu yükselişi başta başkan Fikret Orman olmak üzere yönetim kurulu ve Şenol Güneş'in son derece uyumlu ve belli bir plan dahilinde çalışması olarak gösteriliyor.

FEDA DÖNEMLERİNDEN SEFA DÖNEMİNE

Göreve geldiği 2012 yılında büyük bir borç ile kulübü devralan Fikret Orman, daha ilk aylardan itibaren taraftara mavi boncuk dağıtmadan kulübün içinde olduğu durumu açık açık ortaya koydu ve 'feda' dönemini başlattı.

Transferlerde geleceğe dönük genç yeteneklere yatırım yapmaya çalışan Fikret Orman yönetimi ilk iki sezonunda bunu çok başaramasa da sonraki sezonlarda adeta bir transfer sihirbazı haline geldi.

UEFA'nın Finansal Fair Play kriterleri doğrultusundaki kısıtlamalarını resmen fırsata dönüştüren Orman ve ekibi oyuncuları bizzat yerinde izleyip tüm pazarlıkların içinde yer aldı ve kulübü çok yüksek bonservisler ödemekten kurtardı.

Bu dönemde 6 milyon Euro ile en yüksek parayı verdiği Demba Ba'nın 13.5 milyon Euro'ya satılması ile başlayan süreçte Ersan Gülüm, Atınç Nukan, Jose Sosa, Gökhan Töre ve Kerim Frei gibi oyunculardan da 40 milyon Euro para kazanmasını bilen Fikret Orman ve yönetimi tüm futbol camiasına transfer dersi vermeye başladı. Hatta pazarlık yaptığı Avrupa kulüplerinin Orman'ın pazarlık yeteneğini göklere çıkartarak, 'Böyle bir başkan bize de lazım' dedikleri bile duyuldu. Transferlerdeki başarının övgüsünü asla tek başına üstelenmeyen Fikret Orman, Erdal Torunoğulları, Umut Güner, Ahmet Nur Çebi ve Metin Albayrak gibi isimleri de ön plana çıkartıp bunun bir ekip işi olduğunu sürekli yineledi.

Fikret Orman, başta Ahmet Ürkmezgil olmak üzere diğer yöneticilerden de yeri geldiğinde medyanın ve taraftarın övgüyle bahsedeceği ortamları ustalıkla yaratarak tüm yöneticilerin konumundan memnun kalmasını sağlamayı da başardı.

YAZ TRANSFER DÖNEMİNİN PLANI BİLE HAZIR

Beşiktaş'ın kıskanılır hale gelen transferdeki başarısının sırrı ise tam bir ekip çalışmasının sonuçları.

Öyle ki Siyah Beyazlıların önümüzdeki transfer sezonu için planları bile hazır ve görüşülecek oyuncular ile kulüplerinin çok büyük bir bölümü şimdiden belirlenmiş vaziyette .Tüm dünyada futbolcu tarayan scout ekibi transferi muhtemel oyuncuların listesini hazırlamaya başladı bile. Oyuncu satışından 2 sezonda 40 milyon Euro kazanan Beşiktaş transfer komitesi, yaz transfer döneminde 'satılma ihtimali olan futbolcuların' yerine, transfer edebileceği oyuncular için scout ekibi ile araştırmalar yapıyor. Hatta başkan Fikret Orman, transfer komitesi başkanı Umut Güner ve scout ekibi sorumlu yöneticisi Metin Albayrak sık sık yurt dışına giderek belirlenen oyuncuları yerinde izliyor ve transfer için ön yoklamaları şimdiden yapıyor.

GÜNEŞ 2 SEZONDUR SADECE BEŞİKTAŞ'I ISITIYOR

Beşiktaş yönetiminin bu derece başarılı bir ekip çalışması yapmasına imkan sağlayan en büyük etkeni Şenol Güneş'in 2 sezonda Beşiktaş'a yaptığı katkı olarak göstermek yanlış sayılmayacak bir düşünce.

Kulübe adımını attığı ilk günden itibaren takıma direktörden çok bir öğretmen ve eğitimci yaklaşımı sunan Güneş'in oynattığı futbol ve ilk sezonunda kazandırdığı şampiyonluk, başkanın ve yönetimin eleştiri ve stresten uzak rahat bir ortamda çalışmasına olanak sağladı.

Şenol Güneş, şampiyon takımdan bir çok oyuncusu ayrılmış ve 12 yeni transfer yapılmış takımı, tüm beklentilerin aksine bu sezon da en iyi futbolu oynayan takım haline getirmeyi başardı. Güneş, Beşiktaş'ın efsanesi haline gelme yolunda emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor ve hem taraftar hem de yönetim uzun yıllar Güneş'in sadece kendilerini ısıtmasını istiyor.