İlkokul önünde Bonzai

CHP İstanbul Milletvekili Didem ENGİN, 26 Haziran Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılıkla Mücadele Günü öncesinde ülkemizde aile yapımızı ve sosyal dokumuzu bozucu boyutlara ulaşan, özellikle çocuklarımız ve gençlerimiz için her geçen gün büyüyen bir tehdit niteliğindeki uyuşturucu kullanımı ve madde bağımlılığının nedenlerinin çok yönlü araştırılması ve önleyici çözüm yollarının tespiti amacıyla TBMM Başkanlığı'na kapsamlı bir araştırma önergesi sundu.

Yazılı ve görsel medyada hemen her gün ülkemizde uyuşturucu kullanan gençlerimizin ürkütücü görüntülerini izlediğimizi söyleyen Didem ENGİN, "Öyle ki, uyuşturucu kullanımı ve madde bağımlılığının küçük yaştaki çocuklarımıza kadar yaygınlaşması, aile yapımızın ve sosyal dokumuzun ciddi bir şekilde bozulmasına ve gelecekte ülkemizin güvenliğini de tehdit edici toplumsal sorunların ortaya çıkmasına neden olabilecektir. Bu nedenle sorunun ivedilikle ve ciddiyetle ele alınması gerekmektedir" dedi. 

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMINDA DEHŞETE DÜŞÜREN ARTIŞ!

Emniyet Genel Müdürlüğü verilerini değerlendiren Didem ENGİN, "2006 yılında Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından ilk kez hazırlanan Türkiye Uyuşturucu Raporu'na göre, uyuşturucu madde kullanımına başlama yaş ortalaması 16.6’ydı. 2014 Türkiye Uyuşturucu Raporu'nda ise maddeyi ilk kez kullanma yaş ortalaması 14 olarak tespit edilmiş, yani uyuşturucu ile tanışma yaş ortalaması 8 yılda 2 yaş düşmüş" dedi.

2006 Türkiye Uyuşturucu Raporu'na göre 2005 yılında ilgili tedavi merkezlerine 2,078 başvuru olduğunu söyleyen Didem ENGİN, "2014 Türkiye Uyuşturucu Raporu'na göre ise çeşitli madde türleri kullanımı sebebiyle 2013 yılı içerisinde poliklinik tedavisi gören kişi sayısı 218,574’e, yatarak tedavi olan kişi sayısı ise 7,897’e yükselmiş." diye konuştu.  

13 YILDA MADDE BAĞIMLILIĞINA BAĞLI ÖLÜMLER %1833 ORANINDA ARTIŞ GÖSTERMİŞ!

Uyuşturucu kullanımı ve madde bağımlılığının bireyler, aileler ve toplumun geneli üzerinde yıkıcı ve çok ağır etkiler bıraktığını ve toplum sağlığını doğrudan etkileyen çok önemli bir risk faktörü olduğunu söyleyen Didem ENGİN, "Bu etkilerin en vahimleri elbette can kayıplarıdır. Madde bağlantılı ölümlere baktığımızda, 2000 yılında 12, 2005 yılında 26, 2006 yılında 51 vatandaşımız madde bağımlılığı bağlantılı şekilde hayatını kaybederken, en güncel verileri içeren 2014 Türkiye Uyuşturucu Raporu’na göre 2013 yılında 232 vatandaşımız doğrudan, 416 vatandaşımız ise dolaylı madde bağlantısı sebebi ile hayatını kaybetmiştir. Yani 2000 ve 2013 yılları arasında doğrudan madde bağımlılığına bağlı ölümler %1833 oranında artmıştır." dedi.

İLKOKUL ÖNÜNDE BONZAİ SATIŞI!

Uyuşturucu kullanımı ve madde bağımlılığında yaşanan artışın sebeplerinin arasında kolay ulaşılabilirliğin ilk sıralarda yer aldığını vurgulayan Didem ENGİN, "Örneğin sentetik uyuşturuculardan olan ve kolaylıkla ulaşılabilen bonzai, çocuklarımız ve gençlerimiz için büyük bir tehdit oluşturmakta, özellikle büyük şehirlerde neredeyse her gün bonzai etkisi altında kendinden geçmiş bir vaziyette çırpınan gençlerimizin ve çocuklarımızın görüntüsü yürek parçalamaktadır. Okul çevrelerinde dahi uyuşturucu maddelerin rahatlıkla satıldığı sıklıkla dile getirilmektedir. Okul çevresinde satış yapan kişilerin, halk arasındaki deyimi ile 'torbacı'ların yakalansa bile 'içicilik'ten serbest kaldığı ve tekrar aynı yere döndükleri de ifade edilmektedir. Okul çağındaki çocuklar için uyuşturucu maddelerin cezbedici renk ve şekillerde olduğu da yine sıklıkla vurgulanmaktadır" dedi.  

UYUŞTURUCU ÇOCUKLARIMIZI VE GENÇLERİMİZİ SUÇ İŞLEMEYE İTİYOR!

Uyuşturucu ve madde kullanımının çocuklarımızı ve gençlerimizi suça iten önemli bir etken olduğunu hatırlatan Didem ENGİN, "2015 yılında suça sürüklenme nedeni ile güvenlik birimlerine getirilen 118,245 çocuğun 42,557’sinin, yani %36’sının, bağımlılık yapan madde kullandığı görülmüştür. Ne yazık ki uyuşturucu batağı çocuklarımızı para bulmak, madde temin etmek gibi gerekçelerle suç işlemeye itmektedir" dedi.

TEDAVİ MERKEZLERİNİN KAPASİTESİ YETERSİZ!

Uyuşturucu kullanımı ve madde bağımlılığının toplumda, özellikle çocuklarımız ve gençlerimiz arasında, bu denli yaygınlaşmasına rağmen, önleyici hizmetlerin ve tedavi hizmetlerinin ne yazık ki gereken noktaya ulaşamadığını belirten Didem ENGİN, "Sağlık Bakanlığı 2017 Merkezi Bütçe Sunumu'na göre Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlıları Tedavi ve Araştırma Merkezleri (AMATEM) ve Çocuk Ergen Madde Bağımlılığı Tedavi Eğitim ve Destek Merkezleri (ÇEMATEM)’lerde tedavi amaçlı yatak sayısı yalnızca 919'dur. Uyuşturucu bağımlılığı ve madde kullanımındaki ciddi artış göz önüne alındığında merkezlerin sayı ve kapasitesinin yetersizliği de açıkça görülmektedir. İlgili merkezler kapasite açısından bağımlı ve mağdurların hizmet talebine gerekli ivedilikle yanıt verememekte, merkezlerde yatarak tedaviler için haftalar, bazen de aylar sonrasına gün verilebilmektedir" dedi.

İSTANBUL İÇİN ALARM ZİLLERİ ÇALIYOR!

Uyuşturucu kullanımı ve madde bağımlılığının özellikle İstanbul için ciddi bir problem alanı olduğunu ifade eden Didem ENGİN, "2014 Türkiye Uyuşturucu Raporu'na göre 1 yıl içerisinde doğrudan madde bağlantılı olarak tespit edilen ölümlerin %49.6'sı yani 115 ölüm vakası İstanbul'da gerçekleşmiştir. Dolaylı madde bağlantılı ölümlerde de İstanbul yine %32.2 oran ve 134 can kaybı ile ilk sırada yer almaktadır. İstanbul 2013 yılında en fazla kokain ve ekstazinin yakalandığı il olarak da kayıtlara geçmiştir. 2013 yılında metamfetamin yakalamalarının büyük çoğunluğu, toplam yakalanan metamfetaminin %84.76'sı ile İstanbul ilinde gerçekleşmiştir." dedi.

İSTANBULLULARIN BONZAİ TEDİRGİNLİĞİ!

İstanbulluları haklı bir tedirginliğe sürükleyen uyuşturucu ve madde bağımlılığı konusunda bonzai kullanımı yaygınlığının altının önemle çizilmesi gerektiğini belirten Didem ENGİN, "Bugün İstanbul'un neredeyse her köşe başında bonzai etkisi altında kendinden geçmiş küçücük çocuklarımızın, gencecik insanlarımızın yürek burkan manzaralarına şahitlik etmek İstanbulluları derinden yaralamaktadır. Türkiye'de 2013 yılında 780 kilo sentetik kannabinoid (bonzai vb) yakalanmıştır ve İstanbul yakalanan 279 kilo sentetik kannabinoid ile ne yazık ki yine başı çekmektedir" dedi.

BONZAİ TÜM YURDU KISKACINA ALMAK ÜZERE!

Sentetik kannabinoidlerin ilk olarak 2011 yılında 26 ilimizde yakalandığını belirten Didem ENGİN, "2012 yılında 43 ilimize, 2013 yılında ise 70 ilimize yayılması bir an evvel ciddi mücadele yöntemlerinin ve önleyici politikaların yürürlüğe konması gerektiğinin de bir işaretidir" dedi.

UYUŞTURUCUYLA MÜCADELE PARTİLER ÜSTÜ, ANAYASAL BİR GÖREV!

Didem ENGİN, "Ben bir milletvekili olarak neredeyse her gün anne babalardan uyuşturucu ve madde bağımlısı çocukları için yardım talebi alıyorum ve içim parçalanıyor. Uyuşturucu maddelerin üretimi ve kaçakçılığıyla etkin mücadele için gerekli kararların alınması, satış cezalarının caydırıcı hale getirilmesi, yurttaşların bu yönde bilinçlendirilmesi, sosyal hayatın her alanının uyuşturucu maddelerden arındırılması gibi alanlarda bir an evvel kapsamlı adımların atılması şart. Meclis sabahlara kadar çalışacaksa çocuklarımızın, gençlerimizin iyiliği için çalışmalı, tüm partilerden milletvekili arkadaşlarımızın desteği ve çabası ile bu mücadelede bir an evvel başarıya ulaşmalıyız" diyerek, Meclis araştırma önergesine tüm partilerden destek istedi.