'Kilolarıma değil oyunculuğuma bakıyor'

Yalan Dünya’ dizisiyle oyuncu olarak hayatımıza giren, ‘Deliha’ ve ‘Görümce’ filmlerinin senaryosuna imza atan Gupse Özay, şimdi de ilk yönetmenlik deneyimiyle karşımızda. Geçen hafta vizyona giren ‘Deliha 2’ için Özay'la bol kahkahalı bir sohbet yaptık..

– ‘Deliha 2'yi izleyecek olanları nasıl bir film bekliyor?
İlk filmdeki aynı coşku ve eğlence bu filmde de var. İzleyiciyi kahkaha bombardımanının yanı sıra bir takım sürpriz duygular da bekliyor…
– Yeni filmde Deliha aşk değil de kariyer peşinde…
Deliha artık dedi ki, “Ben hemen evlenemem kardeşim. Benim daha yapacak şeylerim var!”. Bir hayali varmış; onu da yeni öğrendik. Ona ulaşması için para kazanması gerek…

– Deliha karakteri için kilo alıp vermeniz sağlığınızı etkiliyor mu?
Bence kesin etkiliyor çünkü vücut bu duruma şaşırıyor. “Bu kız aç mı tok mu anlamadık!” diyor vücut adeta. İlk filmde canlandırdığım bir karakter var ve onun devamlılığı çok önemli benim için. İşini iyi yapmaya önem veren bir insan olduğum için vücuduma “Hadi alalım mı kilo?” diyorum vallahi alıyor. Bu kadar hızlı kilo alıp vermek çok zor. Bu süreçte tabii ki destek alıyorum. Detoks yapıyorum. Film çekimleri bittiğinden bu yana12 kilo verdim bile…
– Rol için aldığınız 23 kilodan sonra sevgiliniz Barış (Arduç) Bey yeni görünümünüze nasıl tepki verdi?
O kilolara bakmıyor genelde. Beni tanıdığı için, canlandırdığım karakterin hakkını vermiş olmamdan ötürü bana “Aferin sana” diyor.

BENCE HİÇ BENZEMİYORLAR

– Yeni filmin jönü Aksel Bonfil fizik olarak bir önceki filmde rol alan Barış Bey'e çok benzetiliyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Bu durum seçmelerde farkına varmadığım bir şey… Büyük ihtimal bazı sahneleri tekrarlayıp ilk filme gönderme yapmış olmamız bu benzetmeye yol açıyor. Hatta biri, “İki oyuncuyu sadece algı olarak benziyorlar” dedi; bence de hiç benzemiyorlar. Yetenek ve başarı olarak çok benziyorlar ama fiziksel olarak ben benzetemiyorum…

– Bir diğer benzerlik de canlandırdığınız Deliha karakteriyle Şahan Gökbakar'ın ‘Recep İvedik'i ile ilgili…
Çok ayıp olacak Şahan'a sanki ben onu taklit etmişim gibi. Neyse ki o ve herkes anladı ki iki karakterin birbiriyle alakası yok. Sadece bazı kaba saba hareketleri benziyor olabilir. Aslında ben bu karakterle erkek fatma kalıbını anlatmaya çalıştım. Küçükken sokakta erkeklerle oynarken bile “Siz beni dövemezsiniz ki, ben sizi döverim” diyerek rest çeken bir karakterim vardı ve sonradan durum romantik komediye döndü.

– Stil sahibi bir kadın olmaya dair özendiğiniz, örnek aldığınız isimler var mı?
Çok değişik parçaları üzerinde cesaretle taşıyanları çok severim. Örneğin bu açıdan Şeyma Subaşı ve Serenay Sarıkaya'ya bayılırım. Fakat bende olmayan bir yetenek bu…
– Gelelim mutfakla aranızın nasıl olduğuna. Gerçek hayatta hamarat biri misiniz?
Mutfakla aram kötü değil. Yemek yapmaktan nefret etmiyorum ama çok zamanım olmadığı için de bütün gün oturup 4-5 çeşit yemek yapamam. Açken karnımı doyurabilirim, misafir gelince güzel ağırlarım, çok güzel yemek uydururum. Bir de baharat kullanımım çok iyidir.

MATRAK BİR AİLEDE BÜYÜDÜM

– Yaşam enerjinizi ve sevincinizi korumaya dair neler yapıyorsunuz?
İzmirliyim; yaşam enerjimi ve sevincimi korumak için İzmir'e gidip geliyorum. Oradaki insan ilişkileri çok farklı… İzmir'de biz birbirimize güven duyarak ve pozitif enerjiyle yetiştik. Aile açısından bakarsak da matrak bir ailede büyüdüm. Çocukluğumdan beri etrafımdakileri güldürmeyi hep çok sevdim. Pozitif olmamın sebebi de bu. Ben negatif enerjili ortamlarda duramıyorum zaten.

‘ARİF V 216 İLE AYNI ANDA VİZYONDA OLMAK STRES YARATIYOR’

– Cem Yılmaz gibi güçlü bir isimle filmleriniz aynı anda vizyonda. Bu durumun sizde yarattığı his ne?
Stres… Açıkca kendimi o stresten şöyle diyerek kurtarıyorum. “Cem'i çok seviyorum ve o da beni destekliyor. Hiç izlenmez diye baktığınız filmler rekor kırıyor. Rekor kıracağını düşündüğün film de bazen izlenmiyor. O yüzden artık biz bir sinemaya girelim; gerisine seyirci karar versin” gibi bir duruma girdik. İki filmin de kol kola gideceğini düşünüyorum ya da kol kola gitmesini temenni ediyorum.
– Sosyal medyada minik skeçler yaparak ilgi çeken pek çok genç yetenek var. Onları gözlemliyor musunuz?
Gözlemlemez miyim? Hatta onlarla “Şunu da yapsana, bunu da yapsana” diye konuşuyorum. İnternetten fırlamış bir insan olarak onlara destek vermeye, onları izlemeye ve yetenekleri bulmaya çalışıyorum. Hatta bu sebeple bizim filmde de no name insan bulabilirsin. Birkaç tanesi internetten bulunup ekibe dahil edildi.

ENTERESAN BİR DİZİYLE KARŞINIZDA OLABİLİRİM

– Gündeminizde yeni projeler var mı?
İzleyicilere şöyle bir sürpriz yapacağım; dijital bir platformda, enteresan bir diziyle karşınızda olabilirim. Bu proje komedi olmayabilir…