Yukarı
205579

Sağlıklı bir beyin için altın kurallar

22 Mart 2018 10:32

Tüm vücudu kumanda eden beynimizin sağlığının anne karnından itibaren yaşam boyu koruyup geliştirilmesi büyük önem taşıyor. Tüketilen besinlerden, uyku düzenine; gün içindeki etkinliklerden, spora hatta içten bir gülümsemeye kadar birçok nokta beyin sağlığına etki ediyor.

Memorial Şişli/Ataşehir Hastaneleri Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. İlhan Elmacı, beyin dostu uygulamalar hakkında bilgi verdi.

1- Beyin gelişimi ve sağlığını destekleyen gıdaları tüketin:

Beyin gelişimi anne karnında başladığı için anne adaylarının özellikle folik asit içeriği yüksek olacak şekilde düzenli beslenmesi önem taşımaktadır. Alzheimer ve bunama riskine karşı yetişkinlerde de dikkat edilmesi gereken folik asit desteği için fasulye, bezelye, ıspanak, şalgam, limon ve portakal gibi gıdalar tüketilmelidir.

Muz ve kuru baklagiller: B vitamini içeren muz, kuru baklagiller, et, balık, yağsız süt, yoğurt ve yeşil yapraklı sebzelerin tüketilmesi önemlidir. Hafıza ve zeka gelişimi bakımından B vitamini önemli bir yer tutmaktadır. Aynı zamanda B vitamini yeni hücreler üretilmesine ve var olan hücrelerin yapısının korunmasına yardımcı olmaktadır.

Balık: Beyin fonksiyonlarının daha düzgün çalışması, hafızayı güçlendirerek daha hızlı düşünebilmek için omega 3 bakımından zengin balık belirli aralıklarla mutlaka tüketilmelidir.

Kaju ve yer fıstığı: Beyinde yaşlanmayla birlikte ortaya çıkan gerilemeyi yavaşlatmak için; E vitamini bakımından zengin ceviz, fındık, kaju, yer fıstığı, ay çekirdeği, susam, keten tohumu tüketilmelidir.

Üzüm ve çilek: Dopamin salgılanmasını sağlayan üzüm problem çözme yeteneğini artırırken, yüksek oranda antioksidan içeren çilek, yaban mersini gibi meyveler ile domates, havuç gibi sebzeler belleği geliştirerek beyni korumaktadır.

2- Türk kahvesinden vazgeçmeyin

Kültürümüzde önemli bir yeri olan Türk kahvesi, beynin çalışmasını motive eden uyarıcıların en önemlilerindendir. Kahvenin içinde bulunan ve beyinde uyarıcı görev yapan kafeinin yorgunluğu azaltıcı etkisinin yanında konsantrasyon ve uyanıklığı yükselten özelliği de bulunmaktadır. Ara öğün gibi değerlendirilen Türk kahvesi yapılış, sunuş ve tüketimi bakımından fabrikasyon olarak nitelendirilen diğer kahvelerden farklılıklar içermektedir. Bir ritüel eşliğinde tüketilen Türk kahvesi, yarattığı fiziksel etkilerinin yanı sıra gün içinde hoş bir mola verilmesine olanak sağlayarak beynin dinlenmiş vaziyette tekrar motive olması konusunda da etki göstermektedir.

3- Hayatınızda özel anları artırın

Türk kahvesinin tüketiminde olduğu gibi kişinin hayatında özel anlara zaman ayırması, vücudun birçok hormon salgılamasına zemin hazırlamaktadır. Dinlenen müzik, sevilen bir arkadaşla zaman geçirilmesi, spor hatta zevkle tüketilen bir yemek bile mutluluk sağlayan birçok hormonun salgılanmasını harekete geçiriyor. Beyin sağlığı için oldukça önemli olan bu hormonlar insanın duygu sistemini kontrol eden ve hafıza için hayati öneme sahip olan limbik sistemi uyararak harekete geçirmektedir.

4- Beyninize 4 mevsimi yaşatın

Gelişen teknoloji ile birlikte özellikle büyük şehirlerde büyük bir elektro manyetik çöplük oluşmaktadır. Algılamayı etkileyen elektromanyetik alan uyaran kirliliğine neden olarak beyinde aşırı yüklenmeye yol açmaktadır. Odaklanma problemi, dikkat dağınıklığı, unutkanlık gibi birçok soruna neden olan elektromanyetik alanlar beynin dinlenmesine ve kendini yenilemesine izin vermemektedir. Beynin kendisini en fazla yenilediği zaman dilimi olan uyku anında elektro manyetik etki yapabilecek cep telefonu, televizyon gibi ürünlerin kişinin yakınında olmaması gerekmektedir. Kaliteli bir uyku ile bir ilkbahar havasında güne başlayan beynin mevsimlere benzetilirse gün içinde 4 mevsimi de yaşaması gerekmektedir.

5- Uyku düzeniniz tarlakuşu gibi olsun

Beynin gün içinde 4 mevsimi yaşamasının yanında gece ve gündüzü de biyoritme uygun saatlerde gerçekleştirmesi önemlidir. Tarlakuşu örneğinde olduğu gibi kişi gibi erken yatıp güne erken başlandığı zaman vücudun salgıladığı steroit, melatonin gibi hormonlardan en üst seviyede faydalanmaktadır. Erken kalkıp uygun besinlerle yapılan kahvaltının ardından salgılanan hormonlar sayesinde beyin, enerjik, algısı yüksek ne ekilirse verim alınacak bir toprak gibi güne başlamaktadır. Doldur boşalt ritmiyle hareket eden beynin en iyi temizlendiği ve kendini yenilediği uyku saatlerini kaliteli hale getirmek hayati önem taşımaktadır.

6- Beyninizin yükünü kahkaha ile hafifletin

Dilimize yerleşen “Bir kahkaha bir kalem pirzola” deyimi aslında gerçeği yansıtmaktadır. İçten bir kahkaha beyne oksijen gitmesini kolaylaştırırken tansiyonu dengede tutulmasına ve hormonların düzenlenmesine zemin hazırlamaktadır. Gülme esnasında, beyindeki alt kranial sinirler koordineline olarak çalışarak, endorfin salgısının yükselmesine ve pozitif uyarıcıların devreye girmesine olanak sağlamaktadır. Omurga sağlığında olduğu gibi 45 dakika çalışıp 15 dakika dinlenme esasına beyin sağlığı için de uyulması gerekmektedir. Gün içinde gülmek, bir arkadaşla sohbet etmek veya kahve gibi ritüellerle beyindeki yükü azaltarak es verdirilmesi gerekmektedir.

7- Tek başınıza bulmaca çözdüğünüz kadar sosyal aktivitelere de ağırlık verin

Bulmaca çözmenin beyin sağlığı ve hafıza için önemli olduğu bilinmektedir. Ancak gün içinde gerçekleştirilen sosyal aktiviteler hafızaya bulmaca çözmekten çok daha iyi gelmektedir. Kişinin tek başına oturup saatlerce bulmaca çözmesi yerine bir bulmaca çözdükten sonra sokağa çıkarak sosyal ortama girmesi, arkadaşlarıyla zaman geçirmesi veya aile ziyaretlerine gitmesi beyin sağlığı bakımından önemlidir.

8- Beyninizi sporla güçlendirin

Kalp damar, diyabet, tansiyon gibi hastalıkların kontrol altında tutulmasında önemli rol oynayan düzenli egzersiz ve spor, beyinde de olumlu etkiler yapmaktadır. Mutluluk hormonu olarak bilinen endorfin hormonunun salgılanmasını artıran spor, insani ilişkilerde daha yapıcı hareket etmeyi sağlarken mutluluk eşiğinin yükselmesine zemin hazırlamaktadır. Demans, Alzheimer, Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıklardan kaçınmak için düzenli egzersizin hayatın bir parçası haline getirilmelidir. Uygun şekilde tamamlanan bir sportif aktivitenin zemininde becerikli şekilde tamamlanmış bir zihinsel aktivitenin bulunduğu unutulmamalıdır.



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Gizemli hastalık hızla yayılıyor: Ölüm oranı yüzde 30

Japonya'da gizemli salgın hastalık paniği giderek büyüyor... Ölüm oranı yüzde 30 olan streptokok toksik şok sendromu vakaları giderek artarken uzmanlar 2024 yılındaki hasta sayısının 2023...

Balon balıkları için uyarı: Karada da öldürebilir

Antalya'da olta ve ağlara takılıp, balıkçılar tarafından etrafa atılan istilacı tür balon balıkları, sokak hayvanları için tehlike oluşturuyor. Akdeniz Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mehmet ...


Dünya migren için alarmda

Migrenin dünyada genç nüfusta birinci engellilik nedeni olduğunu ancak ne yazık ki pek ciddiye alınmadığını belirten Prof. Dr. Uludüz, ‘’Bu hastalık sadece bir baş ağrısı değil birçok şik...

Güzellik takıntısının psikolojik nedenlerine dikkat!

Dış görünüşe verdiğiniz önem aslında psikolojik bazı problemlerinizin dışa vurumu mu ? Uzman Klinik Psikolog Kaan Üçyıldız konu hakkında önemli bilgiler verdi. Güzellik takıntısı, psikolo...


Corona salgını, yaşam süresini kısalttı

Küresel Hastalık Yükü (GBD) çalışmasının 1950-2021 yıllarında 195 ülkedeki ölüm oranları ve beklenen yaşam süreleri analizinin yanı sıra anketler, nüfus sayımları ve diğer kaynaklardan el...

Horlama ve uyku apnesi ilişkilere nasıl zarar veriyor?

Tedavi edilmeyen horlama sorunu horlayanın fiziksel ve ruhsal sağlığına olumsuz etkide bulunmakla kalmıyor, aynı zamanda ilişkileri de bir çok açıdan olumsuz etkiliyor. 45 yaşındaki Singa...


Telefonu elimizden düşürmememizin sebepleri

Yapılan araştırmalar sonucu uzmanlar, dijital cihazsız kalma korkusu yani nomofobinin insanların yüzde 90’ını etkilediğini belirttiriyor. Buna sebep olan 5 etmen açıklandı. Dijital cihazs...

Günde ne kadar tuz tüketmeliyiz?

Günlük alınması gereken tuz miktarının 5 gram yani bir çay kaşığı kadar olması gerekiyor. Ancak ülkemizde bu ölçünün 3 katı kadar tuz tüketildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Erk, ‘’Çünkü öze...


Alzheimer erken yaşlarda başlayabilir

İleri yaş hastalığı olarak bilinen ve çağımızın en önemli sağlık sorunlarından biri olan Alzheimer’ın klinik belirtilerden yaklaşık 20 yıl önce başlayabildiğini belirten Prof. Dr. Uludüz,...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Melis Sezen bu kez asansörde dans etti

Melis Sezen danslarıyla adından söz ettirmeye devam ediyor. Oyuncu son olarak sosyal medya hesabından asansörde dans ettiği anları paylaşınca gündem oldu. 'Sadakatsiz' dizisinde canlandır...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Gizemli hastalık hızla yayılıyor: Ölüm oranı yüzde 30

Japonya'da gizemli salgın hastalık paniği giderek büyüyor... Ölüm oranı yüzde 30 olan streptokok toksik şok sendromu vakaları giderek artarken uzmanlar 2024 yılındaki hasta sayısının 2023'ü geride bırakacağını tahmin ettiklerini duyurdu.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR