Yukarı
210891

Bizim müziğimiz bir çeşit kültürel köprü

26 Mayıs 2018 09:39
Son olarak ‘Kendinden Usandırma’ teklisini yayınlayan Pinhani grup üyelerinden Sinan Kaynakçı ve Selim Aydın ile buluştuk... Yeni bir albüm hazırlığında olduklarının müjdesini veren ikiliyle, nasıl bir Türkiye’de müzik yapmayı hayal ettiklerinden ‘iyi müziğin’ ne olduğuna dair birçok konuyu konuştuk...

– ‘Türkü'nün ardından yeni bir albüm hazırlarken ‘Kendinden Usandırma' teklisini çıkardınız. Bunun nedeni ne?

Sinan Kaynakçı: Bundan sonra hep türkü albümleri yapacağız gibi bir düşünce oluştu. Onun için bu tekliyi çıkardık.

– Şarkıya ilginç bir de klip çektiniz. O fikir nasıl ortaya çıktı?

S.K.: Ben ilişkileri yaşayan organizmalar olarak algılıyorum. Video klip için de çürüyen, sararan şeylerin videolarını arıyordum internette. Sonra çiçek üzerinden gidelim dedik. Çiçek şarkının romantizmine de uyuyor. Daha naif ve yumuşak bir anlatım oldu.

– Yeni albümle ilgili ipucu alabilir miyiz?

S.K.: Albümde sevdiğimiz birçok müzik türünden bir şeyler bulunabilecek şarkılar olacak. Yeni şarkılar yapmaya devam ediyoruz. Albüm öncesinde bir tekli daha yayınlayacağız. 2018'in sonu olmasa bile, 2019'un başında çıkaracağız.

– Pinhani'nin kuruluşu ve müzik serüveniyle Türkiye'deki siyasal ve toplumsal dönüşüm de eş zamanlı yaşandı. Artan muhafazakarlaşma ve baskı sizi nasıl etkiledi?

Selim Aydın: Dönem dönem etkiliyor aslında. Yerine göre… Bundan hiç etkilenmeyenler de var.

S:K.: Sanatın tüm dallarıyla uğraşan insanların büyük bir çoğunluğu sağcı değil. Daha özgürlükçü. Böyle olması işin doğasında var. Bence sanatçıların iktidara tepki gösterdiği ama çözüm önermediği, bir kısmının da bunu prim yapmak amacıyla kullandığı bir dönemden söz edebiliriz. Biz ise insanlar arasında çok büyük farklar olmadığını düşünüyoruz. Tercihlerimiz değişebilir. Ben hiçbir zaman içime sinerek oy vermedim. Yanlış şeyleri temsil ediyorlar.

pinhani-1

TÜRKİYE’DE BARIŞ VE UZLAŞMA ORTAMI YOK

– Siz nasıl bir Türkiye'de müzik yapmak isterdiniz?

S.K.: Şu anki Türkiye'de bize çok ihtiyaç var. Umarım bize daha fazla ihtiyaç duyulan bir dönem olmaz ve daha fazla kutuplaşılmaz. Çünkü bundan bir sonraki aşama iç savaş. Bazı insanlar savaşın ne kadar kötü olduğunun farkında değiller. Benim için bir ülke, her türlü vatandaşının sağ kalması için çalışmalı. Adam bir şekilde ülkeye zararlı olan görüşe kapılsa da, bunun önlemini almak da ülkenin görevi. İnsanlara hemen yafta yapıştırılıyor. Bir gün Gezici oluyorlar, öbür gün mezhepleri veya cinsel tercihlerinin farklılığından dolayı ayrıştırılıyorlar. Bir süre sonra herkes kendi davasının savaşçısı haline geliyor. Biz bu ortamda müzik yapıyoruz işte… Türkiye'de barış ve uzlaşma ortamı yok. Türkiye, etnik zenginlik açısından 15 yıl önce daha zengindi, 50 yıl önce çok daha zengindi. Biz geriye giden bir ülkedeyiz. Elbette ileriye doğru giden bir ülkede müzik yapmak isterdik.

ZAMANDAN ETKİLENMEYEN MÜZİK İYİDİR

– Herkesin amacı iyi müzik yapmak ama “İyi müzik nedir?” sorusuna çok fazla cevap çıkmıyor. Bu soruya sizin cevabınız ne?

S.A.: İyi müziği tanımlamak çok zor. 30 yıl sonra da dinlediğinizde “Güzel yapmışız” dediğimiz müzik iyidir bence. Zamandan etkilenmeyen bir müzik iyidir…

S.K.: Bulunduğun yöreye özgü ama evrensel değerleri taşıyan müzik iyidir. Biz de o müziği arıyoruz. Bunun sebebi de yerel değerlerin en evrensel şeyler olduğu… Bizden önceki müzik geçmişini korumak zorundayız. Gelecek kuşaklara olabildiğince renkli bir müzik bırakmamız gerek. Bugünkü bazı müzisyenler ileride tekrar çıkmayacak. Neşet Ertaş ayarında bir adam çıkmayacak. Biz de o insanlardan alabildiklerimizi kendi müziğimize koymalıyız ki, bizden sonraki kuşaklar bizi dinlediklerinde “Bu adamlarda farklı bir şey var” desinler. Bizim müziğimiz bir çeşit kültürel köprü…

pinhani-4

İNSANIMIZ KENDİ DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKMIYOR

– Müzik sektörüyle ilgili en büyük sorunun ne olduğunu düşünüyorsunuz?

S.A.: Sorunlardan biri sektörün çok küçük olması. İngiltere'nin her şehrinden bir grup çıkabiliyor ama bizde sektör İstanbul'da. İzmir sound'u diyebileceğiniz bir şey yok mesela. “Ben İzmir'i bitirdim, şimdi istikamet İstanbul” deniyor…

S.K.: Ülkemizde ulusal sanatçılar her zaman en kıymetlidir, yerel sanatçılar değersiz görülür. Bu sadece müziğe özgü bir sorun da değil. Genel bir problem. Bizim insanımız, kendi içinden çıkan değerlere sahip çıkmıyor.

Sözcü



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Nuri Alço'nun sağlık durumuyla ilgili eşinden açıklama

Oyuncu Nuri Alço'nun (73) sağlık durumuyla ilgili eşi Burcu Alço sosyal medya hesabından açıklama yaptı.Eskişehir'de 6 Nisan'da evinde rahatsızlandıktan sonra kaldırıldığı özel hastanede ...

NHKM İzmir 6. yaşını tiyatroyla kutluyor

İzmir'in ünlü Kemeraltı Çarşısı'nın girişinde yer alan ve kentin önemli hafıza mekanlarından biri olan Tarihi Konak Sineması'nda 2018 yılının Nisan ayında faaliyetlerine başlayan Nâzım Hi...


Oyunculuğu ve dış görüntüsü eleştirilen ünlü oyuncudan yanıt

“Euphoria” dizisiyle geniş kitlelerce tanınan Sydney Sweeney, kendisi hakkında “oyunculuk yapamayacağını” söyleyen yapımcıya yanıt verdi. Tecrübeli Hollywood yapımcısı Carol Baum, 26 yaşı...

Ferhan Şensoy'un 'Hayrola Karyola' oyunu yeniden sahnelerde

Oyuna ilişkin açıklamada bulunan oyuncu ve yönetmen Metin Zakoğlu, Şensoy'un oyunu 1960'ta Ayfer Feray'la oynadığını belirterek, "İlk onun için yazıyor. Sonra 1980'de kendisi Nurhan Damcı...


Olaysız geçirdiği gün yok... Kanye West bu defa da birini yumrukladı

Müzik dünyasının sansasyonel ismi Kanye West, yeni bir hukuki sorunla karşı karşıya kalabilir. West'in adı bu defa da darp raporlarında geçiyor... Kim Kardashian ile ayrıldıktan sonra bir...

43. İstanbul Film Festivali 28 Nisan’a kadar sürecek

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 43. İstanbul Film Festivali’nin, 16 Nisan Salı akşamı Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda açılış töreni gerçekleşti. Festival, 28 Ni...


Ünlü yapım şirketi Participant Media faaliyetlerini durduruyor

Spotlight ve Green Book dahil olmak üzere toplam 21 Oscar ödülüne layık görülen filmlerin ortak yapımcılığını üstlenen şirket Participant Media, kuruluşundan 20 yıl sonra faaliyetlerini d...

Füruzan ve Yılmaz Karakoyunlu İzmir’de anılıyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi, 19-26 Nisan tarihlerinde “2. İzmir Uluslararası Edebiyat-Sinema Buluşması”nı düzenliyor. Buluşmada bu yıl yitirdiğimiz Türk edebiyatının önemli yazarları Yılm...


''Bireysel olarak harekete geçmemiz gerekiyor''

Yapımcılığını ve yönetmenliğini Engin Altan Düzyatan'ın üstlendiği, dünyada plastik ve mikroplastik kirliliğinin yol açtığı sorunları konu edinen 'Sen de Fark Et' belgeselinin tanıtımı ya...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

İbrahim Tatlıses oğluna ‘Yok artık öyle beleşten hayat’ dedi: Mirasını açıkladı

Oğlu Ahmet Tatlıses ve torunu Mert Tatlıses ile davalık olmasıyla gündeme gelen İbrahim Tatlıses miras açıklaması yaptı. İbrahim Tatlıses ‘Aramızda Kalmasın’ isimli magazin programına gön...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Uzmanı uyarı: Grip deyip geçmeyin

Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, "Grip deyip geçmemek gerek. Hafif de olsa altta yatan, eşlik eden hastalığı olan kişilerin bir sağlık kuruluşuna başvurması ve gerekli önlemeleri zamanında alması gerekiyor" dedi. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, ilkbahar gelinceye kadar sonbahar ve kış aylarında en çok influenza vakalarıyla karşılaşıldığını söyledi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR