Yukarı
234745

Yüksek ateşli enfeksiyonlara dikkat

21 Ocak 2019 10:21

Prof.Dr. Bülent Berker, yüksek ateşli enfeksiyonların erkekler de kısırlığa neden olabildiğini söyledi. Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof.Dr. Bülent Berker, "Erkeğin ilk değerlendirmesi semen analizi olarak adlandırılan tetkikle yapılır.

Semen analizinde standardizasyonu sağlayabilmek için, erkekten tetkik öncesinde 3-5 günlük cinsel perhiz yapması istenir. Bir erkeğin semen analizi hakkında görüş bildirmek için en az 2-3 haftalık aralarla iki örneğin incelenmesi gereklidir. Dünya Sağlık Örgütü 2010 yılında sperm testi sonuçlarını yeniden güncellemiştir. Dünya Sağlık Örgütü kriterlerine göre yapılan bir sperm değerlendirmesine normal denilebilmesi için sperm sayımının mililitrede 15 milyondan fazla, hareketliliğinin %50'nin üstünde ve en az yüzde 4'ünün Kruger analizine göre şekil olarak normal olması gerekmektedir. Tedavi semen analizindeki bozukluğun nedenine ve derecesine bağlı olarak değişkenlik göstermektedir" dedi.

Ergenlik öncesi geçirilmiş kabakulağın infertilite yani kısırlık bakımından genellikle herhangi bir sıkıntı oluşturmadığını ifade eden Dr. Berker, "Ergenlik sonrasında geçirilmiş kabakulak eğer erken tanı konulup, önlem alınırsa yine sorun oluşturmayabilir. Ergenlik sonrası geçirilen ve testisleri tutan enfeksiyon ciddi sorunlara neden olabilir. Burada kabakulak aşısının yaptırılması son derece önemlidir. Suçiçeği ateşli hastalıklar grubunda değerlendirilir. Özellikle, yine ergenlik sonrasında geçirilen yüksek ateşli enfeksiyonlar kısırlık nedeni olabilirler. Suçiçeği, kızamık, kızamıkçık gibi yüksek ateşli enfeksiyonlar testiste değişik derecede sperm yapı bozukluğuna neden olabilir ve sperm kalitesini bozabilir" diye konuştu.

Çiftlerin yüzde 40-45 inde infertilite nedeninin erkeğe ait olduğunu belirten Dr. Berker, "Sperme ait bozukluklar, spermde sayı ve hareket azlığı, şekil bozukluğu sık görülen nedenler arasında yer alır. En yaygın görülenleri, semende sperm sayısında azlık ve hareketlerinde yavaşlık (oligoasthenozoospermi) veya sperm hücresinin görülememesidir (azoospermi). Bazen de sperm hücrelerinde şekil bozukluğu vardır (teratozoospermi) ya da yumurtaya ulaşmadan ölmektedirler. Erkek üreme sisteminde erkek tohum hücrelerinin geçişini etkileyen bir tıkanıklıklar, varikosel, hidrosel, torbalara inmiş fıtık, inmemiş testis, enfeksiyonlar, travma, hastalıklar, psikolojik ve cinsel problemler diğer görülen nedenlerdir. Azımsanamayacak bir orana sahip olan erkekteki kısırlık nedenlerini iki ana grupta toplamak mümkün.

Spermin sayı ve kalitesini etkileyen üretim bozuklukları ve spermi dışarıya taşıyan kanallardaki tıkanıklıklar. 1. Sperm üretim bozuklukları: Erkek kısırlığı vakalarında spermin üretim ve olgunlaşma bozuklukları en sık rastlanılan durumdur. Üretim bozukluğu sperm sayısından kaynaklanabilir. Kadın yumurtasının döllenmesini engelleyen sperm hareketlerinin zayıflığı veya sperm şekillerinin (morfoloji) anormalliği ile de ilgili olabilir. Erkeğin sperminin normal kabul edilebilmesi için sayısının en az 20 milyon/ml, hareketli sperm oranının yüzde 30 ve yapısal olarak normal sperm oranının yüzde 4'ün üzerinde olması gerekir.

Sperm değerlerinin yukarıda belirtilenin altında olması halinde doğal yollardan gebelik elde edilmesinde belirgin zorluklar yaşanmaya başlanır. Birçok faktör spermiogenezi (sperm hücrelerinin üretimi ve olgunlaşması) olumsuz yönde etkileyebilir. Bunlar aşağıdaki başlıklar altında toplanabilir. İltihabi hastalıklar: Bazı bakteri ve virüsler erkekte yumurtalık iltihabına sebep olur. Yumurtalıklarından iltihabi bir hastalık geçiren erkeklerin yaklaşık yüzde 25'inde kısırlık problemi oluşur. Hormon bozuklukları: Sperm ve erkeklik hormonu olan testosteron hormonunun üretimi beyin sapından salgılanan iki hormon (folicle stimulating hormon ve luteinizing hormon) tarafından kontrol edilir. Bu hormonların salınımına ait bozukluklar erkek kısırlığının yüzde 2 - 5'inden sorumludur. Çevresel problemler: Kanser tedavisi için kullanılan ışın ve ilaçlar sperm üretimini bozabilir. 2. Yapısal bozukluklar: Spermin üretim yeri olan yumurtalıklardan dışarı çıkmasını engelleyen tam veya kısmi tıkanıklıklar kısırlık nedeni olabilir.

Bu tıkanıklıklar doğuştan olabileceği gibi sonradan bir enfeksiyona da bağlı olabilir. Yumurtalık bölgesinden geçirilmiş bir cerrahi müdahale de tıkanıklığa yol açabilir. Mikroenjeksiyon tekniğinin 1992 yılından itibaren uygulanılmaya başlanmasıyla birlikte erkek kısırlığının tedavisinde bir dönüm noktası yaşandı. Bu teknikle şiddetli erkek kısırlığı durumlarında bile yüksek gebelik oranları elde etmek mümkün hale geldi. Erkek kısırlığında son yıllarda çok büyük gelişmeler gözlemlenmiştir. Büyük oranlarda tedavisi gerçekleşip veya spermler elde edilerek gebelikler oluşmaya başlamıştır. Çocuk sahibi olamayan çiftlerin bir ürolog tarafından incelenmesi ve tedavi olması gerekir. Erkek kısırlığında tedavi aşamalarında nedene yönelik planlamalar yapılmalıdır. Enfeksiyon gibi durumlarda antimikrobik tedavi uygulanır. Sigara ve alkol kullanan hastalarda kullanımları yasaklanır. Günümüzde yapılan araştırmalarda tıpta erkek kısırlığı tedavisinde eskiye oranla daha yüksek başarılar sağlanmaktadır" ifadelerini kullandı.

Dr. Berker, kısırlık sebeplerinden bazılarını şöyle sıraladı:
"1) Geçirilmiş testis operasyonları
2) Testis tümörleri
3) İnmemiş testis
4) Tiroit hastalıkları
5) Geçirilmiş kabakulak hastalığı
6) Kemoterapi tedavisi
7) Cinsel bozukluklar
8) Genel anomaliler

9) Varikosel"

İHA



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Sigara bunamaya yol açar mı?

Demansın (bunama) çağın yaygın sorunlarından biri olduğunu belirten uzmanlar, bu durumun genetik gibi bazı değiştirilemez faktörlerden kaynaklanabildiğini belirtiyor. Ancak bunama riskini...

Doğada vakit geçirmek cilde olumlu etki ediyor

Araştırmacılar, doğada vakit geçirmenin bağırsak ve cilt sağlığı ile yakından ilişkisini inceleyerek, yeşil alanların insan mikrobiyotasını artırdığı sonucuna ulaştı."Environmental Intern...


Uzmanı uyarı: Grip deyip geçmeyin

Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, "Grip deyip geçmemek gerek. Hafif de olsa altta yatan, eşlik eden hastalığı olan kişilerin bir sağlık kuruluşuna başvurması ve gerekli önlemeleri zamanında alması...

Ağız kanseri teşhisinde lolipop yöntemi

Araştırmacılar lolipopun ağız kanseri teşhisini hızlandırabileceğini, hatta sigara içen veya çok miktarda alkol tüketen kişiler gibi en fazla risk altında olan kişilerde tümör taraması iç...


Gece açlığının faydaları..

‘’Akşamları geç yemek yiyor hatta uyuyana kadar atıştırıyorsanız bu alışkanlığınızdan bir an önce vazgeçin’’ tavsiyesinde bulunan Buket Ertaş Sefer, gece boş mideyle yatağa girmenin sağlı...

Beyninize yapabileceğiniz 12 iyilik...

Unutkanlık çağın yaygın sorunlarından biri… Masum bir nedenden kaynaklanabileceği gibi demans yani bunama işareti de olabiliyor. Prof. Dr. Uludüz, işte bu riske karşı beyni her daim çalış...


Kadınlar daha çok uykusuzluk yaşıyor...

Yapılan bir araştırma, kadınların erkeklerden daha kötü uyuduğunu gösterirken bilim insanları da bunun, vücut saatlerinin yaklaşık altı dakika daha hızlı çalışmasından kaynaklandığını düş...

Bağırsaklardaki gizli tehlike...

‘’Kan testlerinizin temiz, bağırsak alışkanlığınızın düzenli olması bağırsaklarınızın sağlıklı olduğunu göstermez. Çünkü polipler belirti vermez’’ diyen Prof. Dr. Meltem Ergün, kolon kans...


Gözden kaçan unutkanlık

Son yıllarda aktör Bruce Willis’in hastalığı olarak gündeme gelen Frontotemporal Demans’ın erken yaşlarda fark edilmediğini ve ileri yaşlarda ise Alzheimer ile karıştırıldığını belirten P...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Hasan Can Kaya acil ameliyata alındı

Hasan Can Kaya arkadaşlarıyla futbol oynarken omzunun üzerine düştü. Omzunda kırık oluşan ünlü komedyen acil ameliyata alındı. Konuşanlar programıyla son yılların en popüler komedyeni ola...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Sigara bunamaya yol açar mı?

Demansın (bunama) çağın yaygın sorunlarından biri olduğunu belirten uzmanlar, bu durumun genetik gibi bazı değiştirilemez faktörlerden kaynaklanabildiğini belirtiyor. Ancak bunama riskini azaltacak değiştirilebilir risk faktörlerine de dikkat çekmeyi ihmal etmiyorlar.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR