Kemal Karataş'dan Neptün Soyer'e eleştiri: "Biz Tunç Soyer'i başkan seçtiğimizi sanıyorduk..."

Ege'nin Sesi-CHP Eski İl Başkanı Kemal Karataş İzmir’in Varyant bölgesinde bulunan ve mülkü Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan Şato’nun Tunç Soyer tarafından konut olarak kullanılacak olmasına tepki gösterdi. CHP’li Kemal Karataş, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer’in eşi Neptün Soyer’in de bir gazeteye verdiği "Ben de Tunç Soyer'in yanlış yapmasına veyahut onu mahçup edecek bir şeyi yapmasına ne izin veririm ne de kendim yaparım” açıklamasını da eleştirdi.

İŞTE KEMAL KARATAŞ’IN O SÖZLERİ:

NEPTÜN HANIM...

OTURMAYA KARAR VERMİŞ ŞATODA...SİZE NE...

Neptün hanım...

Bir defa !...

Sizin böyle bir açıklama yetkiniz olamaz...

Her ne kadar belediye başkanı eşi Firs Lady olsanız da...

Kamuya ait bir yerin tahsisi konusunda...

Karar ve yetki sahibi olamaz...

Böyle bir açıklamayı siz yapamazsınız...

***

Hele...Hele...Sizin!...

“ izmirlilerin rahatsız olacağı bir şeyi...

Tunç Soyer asla yapamaz...

Bende...

Tunç Soyerin yanlış yapmasına...

Veyahut onu mahçup edecek bir şeyi yapmasına...

Ne izin veririm...Ne de kendim yaparım “...

Demeniz...

***

Vay...Vay...Vay...Siz neymişsiniz öyle...

Neptün hanım...

Biz Tunç Soyer'i başkan seçtiğimizi sanıyorduk...

Meğerse biz asıl sizi seçmişiz anlaşılan...

***

Desenize İzmir’i ben yöneticem...

Önce kararları ben alırım...Tunç uygulayacak...

***

Belli ki !...Hiç mütevazi değilsiniz...

Öyle anlaşılıyor ki !...

İhtiras...Lüks yaşamak...Şaşalı yaşamak...Gösterişli yaşamak sizde bir tutku...

***

Buna birşey demem de...Cebinizden olursa...

Ama siz bunu...

Kamu imkanlarıyla yapmak istiyorsunuz...

Hem de ...

Halkçı...Sol kimliğine gizlenerek..

İşte burada öfkem büyük olur...

Neptün hanım...

***

Bir de ...

En çok neye takıldım biliyormusunuz...

Neptün hanım !...

“ Tunç Soyerin ne yanlış yapmanıza izin veririm...

Ne de kendim yanlış yaparım “ demenize...

***

Oysa siz ikinizde yanlışsınız...

İkiniz de yanlış bir proje...

Ünlü Atasözünde olduğu gibi...

“ Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş “...

Denir size...

***

Neptün hanım !...

Belli ki siz çok cesur ve gözü karasınız...

Halkın tepkisi ve eleştirisi umurunuzda deği...

Mahçubiyet sizin lugatınızda yok...

Halktır bu...

Üç gün sonra unutur gider diyorsunuz...

***

Hiçte öyle değil...Neptün hanım...

Hiçte öyle değil...

***

Bakın size söyliyeyim...

Bırakın Şatonun sit alanı içerisinde olmasını...

Tarihi kimliğini falan...

Faso fiso sayın bütün bunları...

***

Buranın adı Şato...Halk koymuş bu adı...

Neden koymuş bu adı...

Kibirli bir bina mimarisi...

Bu günün binalarına hiç benzemiyor...

Dörtbuçuk dönüm bir arazi içerisinde ve tek başına.

Etrafı bir orman...

Görkemli ve asaletli bir görüntü...

Kıytırık bu günün binalarndan çok farklı...

Hiç bir belediye başkanının...

Oturmaya cesaret edemediği bir anıt haline gelmiş..

***

Üstelik !...

İzmir’in beş milyonu bulmuş nüfusu içerisinde...

Nice zenginler var...Nice holding patronları...

Kimin böyle bir konutu var ki !...

Sizin olsun...

Biraz mütevazi olun...Alçak gönüllü olun...

Selfi çekilmekle halkçı olunmaz ki...

***

Seçim...Demokrasi...Size bunu vermez...

Vermez bu hakkı...

Başta vicdanlar vermez...

Vicdanların vermediğini...Halk vermez...

Kanatmayın vicdanları...

Pişman etmeyin size oy veren bu halkı...

***

Seçilseniz bile...Seçimlerle gelseniz bile...

Seçilmek herşey demek değildir...

Seçilmek size harşeyi yaptırmaz...

Neptün hanım...

***

Bütün bu söylediklerim...

Halkın tepkisi...Eleştirileri size bir hiçse...

Sözde halkçı gibi görünüp...

Halktan soyutlanmışsanız bu kadar...

Bu görkemli binada...

Oturun Neptün hanım...Oturun...

Oturun bakalım huzur bulabilecekmişsiniz...

Aşkla İzmir dediğiniz Şatoda...

***

Siz tepeden belediyeyi gözetliyecekmişsiniz...

Unutmayın ki !...

Gözlerin üstünde de bir göz vardır...

Halkın gözü...

***

Sizi de !...

Üstünüzden geçen Halil Rifat paşa caddesinden...

21 nolu ESHOT otobüsü geçecek...

Her 20 dakikada bir...İçi insan dolu...

Özel arabalar...Taksiler...Otobüsler...Servisler...

Yürüyen insanlar...

Her geçişte sizi gözetliyecekler...

Neler diyecekler...Neler...

Ne laflar...Ne sözler...

Kentin arka sokakları...Kadifekaledekiler...

***

Oturun oturabilirseniz...Neptün hanım...

O renkli çiçekli elbiseleriniz...

Fırfırlı eteklerinizle...

Jilet telle çevrilmiş...Halktan kopuk o şatonuzda...

Çav Bella...Çav Bella...Çav Bella...Çav...Çav...Çav...

Zıplayın...Zıplayın...

Halkçı...Solcusunuz ya...

***

Yüzünüz kızarmıyorsa...

Mahcubiyetiniz yoksa...

Ar damarınız çatlamadıysa...

Sorun yok...

Oturun Neptün hanım...Oturun...

Aşkla....