Yukarı
249869

'Yakın gelecekte yosun yiyerek besleneceğiz'

01 Haziran 2019 14:35

Gastronomi Bölümü öğretim üyeleri, artan nüfus ve iklim değişikliği gibi nedenlerle 20 yıl sonra bugün aklımızdan hiç geçmeyen maddeleri besin olarak tüketeceğimizi söyledi.

Artan nüfus, iklim değişikliği, ekilebilir alanların şehirleşme ve erozyon gibi nedenlerle kaybı ve dünyanın dönüşümü, insanoğlunun 20 yıl sonraki besin tercihlerini radikal bir şekilde değiştirecek. Uzmanlara göre 20-30 yıl sonra, bugün adını bile duymak istemeyeceğimiz nesneleri besin olarak tüketmemiz söz konusu olabilecek.

İstanbul Aydın Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü’nün öğretim üyeleri, yakın gelecekte insanoğlunun laboratuvar ortamında kök hücreden üretilen et ve kazein (süt proteini) üreten bakterilerce üretilen süt ile, başta çekirge olmak üzere arı, hamamböceği ve salyangoz gibi böcekler ile kırmızı deniz yosunu, mikro ve makro algler gibi deniz kaynaklı mahsuller ile besleneceğini ifade ettiler.

“ALTERNATİF GIDALARDAN KAÇIŞIMIZ YOK”

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’ne (FAO) göre her dokuz kişiden biri yatağa aç girdiğini, yine FAO verilerine göre 2040 yılında 9 milyara çıkacak olan dünya nüfusunu beslemek için mevcut gıda üretiminin iki katına çıkarılması gerektiğini ifade eden İstanbul Aydın Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kamil Bostan, alternatif gıdalardan kaçışın olmayacağını söyledi.

Bostan, “Bu durum hızla kirlenen ve küresel ısınmanın etkisi altına giren dünyamızda, tarım alanlarının daralması nedeniyle, gıda konusunda sorun yaşanması anlamına geliyor. Gelişmiş ülkeler bunun çalışmalarına başladılar. Şu an hayvanların kök hücresi kullanılarak laboratuvar ortamında et ve genetiği değiştirilmiş bakterilerin ürettiği kazein ile elde edilen süt üretimi başladı. Bunun yanında alternatif besin arayışları devam ediyor. Yakın gelecekte arı, yusufçuk, karınca, çekirge ve salyangoz gibi böceklerin larvaları başlıca protein kaynaklarımız olacak. Hatta bu böcekleri, tıpkı saksıda domates vb. yetiştirdiğimiz gibi evimizde beslediğimiz günler olacak. Ancak her şeyden önce bu konuda toplumda var olan olumsuz algıyı kırmak gerekiyor. Çünkü kimi böcekler protein bakımından kırmızı etten bile daha zengin. Tabii alternatif besinler konusunda gastronomi uzmanlarına da lezzet konusunda büyük iş düşüyor. Çünkü bu tip gıdalardan bugünkü tadı almak mümkün olmayabilir. Bu durumda gastronomi uzmanları yeteneklerini konuşturmak durumunda” dedi.

LABORATUVAR ORTAMINDA ET VE SÜT ÜRETİMİ BAŞLADI

“Dünyanın insan eliyle hızla değiştirilmesi sonucu daralan tarım alanları, gıda üretimini laboratuvar ortamlarına yönlendirmeye başladı” diyen  üniversitenin Anadolu BİL Meslek Yüksekokulu (ABMYO) Gıda İşleme Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ayla Ünver Alçay, “Başta ABD ve Hollanda olmak üzere birçok ülkede laboratuvar ortamında et ve süt üretimi bugün başlamış durumda. Ancak ‘yapay’ kelimesi bu çalışma için pek uygun değil. Zira laboratuvar ortamında et üretimi, çiftlik hayvanların kök hücreleri, süt üretimi ise kazein sentezleyen bakteriler kullanılarak yapılıyor. Üstelik doğal üretilen et ve sütteki kimi sakıncalar bu ürünlerde olmuyor” ifadelerini kullandı.

3D YAZICILARLA GIDA ÜRETİMİ BAŞLADI

Yakın gelecekte kıvamlı bazı besinlerin 3D yazıcı teknolojisiyle üretileceğine dikkat çeken üniversitenin Güzel Sanatlar Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Ebru Deniz ise, “Malzeme üretimi alanında ilk olarak ortaya çıkan bu teknoloji, gıda alanında da kullanım alanı buldu. 3D yazıcılar karmaşık geometrili, ayrıntılı dokulara sahip gıdaların üretilmesi ve özel beslenme içerikli gıdalar üretilmesi için büyük bir potansiyele sahip. Özellikle çikolata, sos, hamur ve püre gibi malzemeler yakın gelecekte 3D yazıcılarla üretilebilecek. Bunun yanında vejetaryen ve vegan beslenme için de 3D yazıcı teknolojisi kullanılacak. O kadar ki, bir zaman sonra restoranda verdiğimiz sipariş içeride 3D yazıcılardan çıkartılıp öyle önümüze gelecek. Bununla ilgili gelişmiş ülkelerde çalışmalar sürüyor” dedi.

“YOSUN VE ALG YEMEYE HAZIR OLMALIYIZ”

Değişimin deniz ürünlerine de yansıyacağını ifade eden İAÜ ABMYO Gıda İşleme Bölümü Aşçılık Program Başkanı Öğr. Gör. Çiğdem Muştu da, “Yakın gelecekte deniz ürünleri de soframızda daha çok yer almaya başlayacak. Tabii balık gibi bildiğimiz su ürünlerinden ziyade, özellikle Uzak Doğu’da halen tüketimi yaygın olan yosun ve alg gibi canlılardan bahsediyoruz. 2030-2040 yılları civarında yosunlar artık alışılagelmiş salata ve yemeklerin içinde yer alacak. Bundan başka protein bakımından son derece zengin olan mikro ve makro algler de tüketim alışkanlıklarımıza dahil olacak” diye konuştu.

DHA



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Siyah nokta neden olur, temizleme nasıl yapılır?

Siyah nokta, cilt foliküllerinin tıkanması sonucu oluşuyor. Kötü bir görünümün yanı sıra temizlikten uzak bir görüntüye neden olan siyah noktaları temizlemek için cildini günde en az iki ...

E-sigara pıhtılaşmaya neden oluyor

Özellikle gençler arasında yaygınlaşan elektronik sigaraların normal sigara kadar tehlikeli olduğunu belirten Türk Toraks Derneği Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi Doç. Dr...


Sigara bunamaya yol açar mı?

Demansın (bunama) çağın yaygın sorunlarından biri olduğunu belirten uzmanlar, bu durumun genetik gibi bazı değiştirilemez faktörlerden kaynaklanabildiğini belirtiyor. Ancak bunama riskini...

Doğada vakit geçirmek cilde olumlu etki ediyor

Araştırmacılar, doğada vakit geçirmenin bağırsak ve cilt sağlığı ile yakından ilişkisini inceleyerek, yeşil alanların insan mikrobiyotasını artırdığı sonucuna ulaştı."Environmental Intern...


Uzmanı uyarı: Grip deyip geçmeyin

Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, "Grip deyip geçmemek gerek. Hafif de olsa altta yatan, eşlik eden hastalığı olan kişilerin bir sağlık kuruluşuna başvurması ve gerekli önlemeleri zamanında alması...

Ağız kanseri teşhisinde lolipop yöntemi

Araştırmacılar lolipopun ağız kanseri teşhisini hızlandırabileceğini, hatta sigara içen veya çok miktarda alkol tüketen kişiler gibi en fazla risk altında olan kişilerde tümör taraması iç...


Gece açlığının faydaları..

‘’Akşamları geç yemek yiyor hatta uyuyana kadar atıştırıyorsanız bu alışkanlığınızdan bir an önce vazgeçin’’ tavsiyesinde bulunan Buket Ertaş Sefer, gece boş mideyle yatağa girmenin sağlı...

Beyninize yapabileceğiniz 12 iyilik...

Unutkanlık çağın yaygın sorunlarından biri… Masum bir nedenden kaynaklanabileceği gibi demans yani bunama işareti de olabiliyor. Prof. Dr. Uludüz, işte bu riske karşı beyni her daim çalış...


Kadınlar daha çok uykusuzluk yaşıyor...

Yapılan bir araştırma, kadınların erkeklerden daha kötü uyuduğunu gösterirken bilim insanları da bunun, vücut saatlerinin yaklaşık altı dakika daha hızlı çalışmasından kaynaklandığını düş...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Yalın stadyum konserine futbolcu gibi hazırlanıyor

Yalın, 31 Mayıs'ta kariyerinin 20'nci yılında Beşiktaş Stadyumu'nda konser verecek. Basın toplantısı yapan şarkıcı, "Teklif geldiğinde 'Deli bunlar' demiştim. Şimdi bu deliliğe ortak oldu...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Siyah nokta neden olur, temizleme nasıl yapılır?

Siyah nokta, cilt foliküllerinin tıkanması sonucu oluşuyor. Kötü bir görünümün yanı sıra temizlikten uzak bir görüntüye neden olan siyah noktaları temizlemek için cildini günde en az iki kez temizleyerek gözeneklerini açık tutabilir, cildin yağ ve kirlerden arınmış olması siyah noktaların oluşumunu azaltabilirsiniz.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR