- Özgür Özel'den TÜRGEV, TÜGVA, Ensar Vakfı uyarısı
- Seçim öncesi İmamoğlu ve Yavaş'tan seçmene çağrı
- Erdoğan: Sandık hepimizin namusuna emanet
- Helil Kınay Cemil Tugay'la birlikte İzmirspor'u ziyaret etti: Hem ışığımızı hem de dayanışmamızı büyüteceğiz
- Başkan Tugay İzmir'in su sorunu yaşamaması için gerekli formülü açıkladı
Yaşam tarzınız nasıl olmalı?
Sağlıksız besinler, yetersiz uyku, stres ve hareketsiz bir yaşam, metabolizmanın işleyişini aksatarak hastalıklara yol açabiliyor. Kaygılarla dolu bir yaşam da yine mutsuzluk ve depresyona neden olarak sağlığı olumsuz etkiliyor. Giderek uzayan yaşam süreleri dikkate alındığında, zinde ve kaliteli bir hayat sürebilmek, sağlıklı yaş alabilmek için vücudun fiziksel ve kimyasal olarak dengede olması büyük önem taşıyor.
Çoğu insan için sağlıklı olmak, bilinen tanısı konmuş bir hastalığının olmamasıdır. Wellness ise sağlık kavramının bir adım ötesi olarak düşünülebilir. Wellness kavramı insanın bedenen zihnen ve ruhsal açıdan tam bir sağlık ve zindelik içinde olması; kendini enerjik, mutlu ve dengede hissetmesi olarak tanımlanabilmektedir.
Stres insanın motive olması için bir amaca ulaşması için itici bir güçse bu iyi bir durum olarak algılanmaktadır. Fakat kişinin olumlu ve sağlıklı düşünmesini engelleyecek, yaşama sevincini elinden alacak olumsuz etkileri olursa insanın kendi kendini vurduğu bir silaha dönüşmektedir. İnsan vücudunda stres anında salgılanan ve stres hormonları olarak bilinen hormonlar bulunmaktadır. Herhangi bir stres anında böbrek üstü bezlerinden kortizol ve adrenalin hormonları salgılanmaktadır. Belli bir düzeye kadar vücut bu hormonları kontrol edebilmektedir. Eğer belli bir sınırı aşarsa bu hormonlar vücudun kendi dokularına zarar vermeye başlamaktadır. Stres insan beyninde baskı ve küçülmeye sebep olabilmektedir. Bu da sağlıklı düşünmeyi engelleyerek unutkanlığa ve dalgınlığa sebebiyet verebilmektedir.
Her zaman her şey iyi ve güzel olmayabilir. Hayat iyi ve kötü olaylardan oluşan bir bütündür. Stres anında salgılanan hormonların çok fazla salgılanması insan vücudunda metabolizma ve üremeyle ilgili olumlu etkileri olan diğer hormonların dengesini etkileyerek sıkıntıya sokmaktadır. Bozulan bu dengeyle sağlık tehlikeye girmektedir. Bir insan doğduğundan itibaren ömrü bir kum saatinin içinde boşalan kumlar gibi azalmaktadır. Bu saati ters çevirmek ne yazık ki mümkün değildir. Ama kumların akış hızı yaşam şekline göre daha yavaş ya da daha hızlı olabilmektedir. Eğer doğru şeyler yapılmıyorsa, vücudun hormon dengesi bozularak belli hastalıklara davetiye çıkarabilmektedir.
İnsanlar yaş aldıkça kanlarındaki çoğu hormon azalmaktadır Bunlara cinsiyet, büyüme, tiroit hormonları dahildir. Bunun sebebi yaşlanmayla aslında bu hormonları üreten bezlerinde eskimesidir. Aynı şekilde görme keskinliği ve işitmedeki duyarlılığın azalması hücrelerin yaşlanmasından kaynaklanmaktadır. Yaş ilerledikçe azalmayan tek hormon insülin hormondur. Bu da yaşlılığa bağlı bir insülin direncini beraberinde getirmektedir. Yani dokular kişi yaşlandıkça insülin hormonun emirlerine itaat etmemeye başlar. İnsülin direnci verilmeyen kiloların, halsizliğin, yorgunluğun, damar sertliğinin birlikte görüldüğü bir tabloya neden olmaktadır.
Kadınlarda menopoz dönemi yaşanması gereken doğal bir süreçtir. Ama bu dönem illaki korkulu bir dönem olmak zorunda değildir. Menopozu rahat bir şekilde atlatmak için önceden yatırım yapmak gerekmektedir. Erkeklerde cinsiyet hormonları 30 yaşından sonra kademeli olarak azalırken kadınlarda bu çok hızı bir şekilde azalmaktadır. İnsan ömrünün uzamasıyla birlikte 45-50 yaşında menopoza girmiş bir kadın ömrünün 3’te 1’ini bu hormondan yoksun geçirmek zorunda kalır. Burada azalan cinsiyet hormonunun yerine üretilecek başka hormonların gelmesi gerekmektedir. Burada böbrek üstü bezleri hor kullanılmışsa menopoz döneminde kadının ihtiyaç duyacağı hormonları üretecek rezervi kalmayabilir. Bu noktada kadınlarda ateş basmaları, terlemeler, uykusuzluklar başlamaktadır.
Uyku düzeni insan yaşamında çok önemli rol oynamaktadır. Gelişme çağındaki bir çocuğun ya da yaşlı bir insanın fazla uyumak istemesi doğaldır. Erişkin insanlarda ise uyku düzeni kişiye özel olmalıdır. Her erişkin insanın günde ortalama 7-8 saat uyuması gerekir diye bir kural yoktur. Eğer bir kişi;
•Uykuya dalmakta problem yaşamıyorsa,
•Uykusu sık sık bölünmüyorsa,
• Burundan nefes almakta zorluk çekmiyorsa,
• Uygun ve rahat bir ortamda uyuyorsa,
• Dinlenmiş bir şekilde kalkabiliyorsa 5 ya da 6 saatlik bir uyku da yeterli olabilmektedir.8
Sağlıklı yaşam yani wellness merkezlerinde yapılan tetkikler klasik check up uygulamalarından farklıdır. Buna bireyselleştirilmiş "check up " da denebilir. Merkeze gelen herkesin yaşına, cinsiyetine, beklentilerine ve içinde bulunduğu yaşam koşullarına uygun kontroller yapılmaktadır.Herkese aynı testlerin yapıldığı "check up" programlarından burada ayrılmaktadır.
• Kişinin yaşam tarzında farkında olduğu ya da olmadığı yanlışlıklar nelerdir?
• Beklentileri nelerdir?
• Beslenme tarzı nasıl?
• Doğru gıda takviyelerini kullanıyor mu?
• Stresini iyi yönetiyor mu?
• Kendisine uygun egzersizi yapıyor mu?
• Uyku kalitesi nasıl?
Bu bilgiler öğrenildikten sonra kişinin ailesinden gelen genetik faktörler belirlenmektedir. Bu bilgiler ışığında bir risk analizi yapılarak gerekli olan tahliller istenmektedir. Buna 'metabolik veya hormonal profil çıkarma' adı verilmektedir. Tamamen kişiye özel olmakta ve bu şekilde planlanmaktadır. Gerekli tetkikler ve muayeneler konusunda uzman hekimler tarafından modern bilim teknikleri kullanılarak yapılmaktadır.
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Üretkenliğinizi artıracak öneriler
Potansiyelinizi en yüksek seviyeye çıkarmak için doğru yönlendirmeye odaklanmak önemlidir. Üretkenliğinizi artırmak için aşağıda belirtilen 6 adımı deneyebilirsiniz...
Ülkelerin IQ seviyeleri açıklandı! Bakın Türkiye kaçıncı sırada...
Bir bireyin zeka düzeyi genellikle 100 puan olarak kabul edilir. Bu değerin üzerinde olanlar genellikle ortalamanın üstünde, altında olanlar ise ortalamanın altında kabul edilir. Zeka Quo...
Araştırma: İstanbulluların ömrünün 3,5 yılı trafikte geçiyor
rta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), Bahçeşehir Üniversitesi (BAU), Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) ve Yeditepe Üniversitesinden akademisyenler, İstanbul trafiğini 9 yıl boyunca analiz ede...
Deprem bölgelerinde oturanlara uyarı: 'Suyun kokusu ve tadı böyleyse tüketmeyin'
Dokuz Eylül Üniversitesi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Celalettin Şimşek, Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası yer altı sularına ve olası tehlikelere dikkat çekti.
Kedilerin insanları 'dinlediği' bilimsel olarak kanıtlandı
Bilim insanları, kedilerin onlarla konuştuğumuzu anlayıp anlamadıklarını tespit etmek üzere bir çalışma gerçekleştirdi. Elde edilen sonuçlar, kedilerle 'tatlı' konuştuğumuzda bizi anladık...
Yılın ikinci Güneş tutulması bugün
Bu yıl ikinci kez parçalı Güneş tutulması gerçekleşecek. Tutulma bugün Avrupa, kuzeydoğu Afrika ve Orta Asya'dan görüntülenebilecek. 2022’nin ikinci Güneş tutulması bugün gerçekleşecek. G...
Buzullar için korkutan rapor: Artık çok geç
Bilim insanları, hangi iklim eyleminin yapıldığına bakılmaksızın, Grönland buzulundaki kaybın, deniz seviyesinde minimum 27 santimetrelik bir artışa katkıda bulunacağını keşfetti.
Caretta caretta yuvasını kürekle açtı, yavrular öldü: 'Yavruların çıkmasına yardım ettim' savunması
Antalya'nın Manavgat ilçesinde bir plaj işletmesinde çalışan görevli, sahilde şezlonglar arasında bulunan caretta caretta yuvasını kürekle açarak yavru carettaların ölmesine neden oldu.
Araştırma: Evli ve üniversite mezunu erkekler daha uzun yaşıyor
1751-2020 yılları arasındaki veriler incelendi. Yapılan bir araştırmada, özellikle evli ve üniversite mezunu erkeklerin, uzun yaşama ihtimalinin yüksek olabileceği sonucuna varıldı.
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Türkan Şoray'dan Kadir İnanır paylaşımı
Türkan Şoray, 24 Mart Pazar günü Beykoz'daki evinde beynine pıhtı atması nedeniyle fenalaşıp hastaneye kaldırılan Kadir İnanır'a geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Geçen pazar günü Beykoz...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Uykunuzu tam alamıyor musunuz? Daha yaşlı hissetmeniz normal olabilir
Bilim insanları, 1 ay boyunca uykularını tam alan kişilerin oldukları yaştan yaklaşık 6 yaş genç hissettiklerini belirledi. İsveç'teki Karolinska Enstitüsündeki araştırmacılar yeterli uyku almanın ve uykusuzluğun, hissedilen yaşla ilişkisini inceledi.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.