- “Öz’e Dönüş” konseptiyle 13. Alaçatı Ot Festivali büyük bir coşkuyla başladı
- Prof. Dr. Naci Görür'den Tokat depremine ilişkin ilk açıklama: 6 Şubatı ne çabuk unuttunuz?
- Türkiye ile Tanzanya arasında 6 anlaşma imzalandı
- AFAD duyurdu: Tokat'ta 5.6 büyüklüğünde deprem!
- Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ankara'da
Yeterince su içmediğinize dair işaretler
Bu dünyada büyük bir bardakta buz gibi sudan daha ferahlatıcı bir şey olmasa gerek. Genellikle tadını almadığımız suyun bazen kahveden ya da meyve suyundan bile daha lezzetli olabildiğini de inkar edemezsiniz. Buna rağmen, çoğu insan tüketmesi gerektiği kadar çok su içmiyor ve bu doğal kaynaktan kendini mahrum ederek organlarına zarar veriyor.
Ağzınız kuru: Oldukça açık bir belirti olsa da giderilmesi hatalı olabilir. Ağzınızdaki bu yapışkan, hoş olmayan durumu hissettiğinizde ilk yaptığınız bir sıvı içmeye yönelmek olur. Ama şekerli içecekleri sadece kısa süreli bir çözüm olacağını unutmamalısınız. Su içmek ise ağız ve boğazdaki mukus zarlarını yumuşatır ve ilk yudumdan itibaren sizi rahatlatır.
Cildiniz kuru: Cilt, vücudun en büyük organıdır ve nemlendirilmeye ihtiyacı vardır. Kuru bir cilt susuzluğun erken belirtilerinden birisidir ve ilerleyen zamanda çok daha büyük problemlere yol açabilir. Susuzluk terlemeyi de etkiler ve insan terlemediği zaman vücudu gün boyunca biriken kiri ve yağı temizleyemez.
Aşırı susuyorsunuz: Akşamdan kalan herkes sabah nasıl susuzluk hissi ile uyandığından bahsedebilir. Alkol tüm vücudu susuz bırakır ve beyin vücuttaki su miktarı yeterli seviyeye ulaşana kadar size su içme sinyali yollar. Vücudunuzun size söylediklerini her zaman dinleyin, neden bahsettiğini biliyor!
Gözleriniz kuru: Su alımının eksikliği, kuru ve kan çanağı gözlere yol açar. Vücuttaki su miktarı azaldığında, gözyaşı kanalları kurur ve bu özellikle de kontak lens kullananlarda oldukça büyük problemlere yol açabilir
Eklem ağrısı: Kıkırdak ve spinal disklerin yaklaşık yüzde 80’ini su oluşturur. Attığımız her adımda kemiklerin birbirine sürtünüp aşınması engellerler. Yeterli su tüketmek, koşmak, atlamak ya da tuhaf bir şekilde düşmenin sebep olacağı şoku absorbe eder.
Kas kütlesi azalır: Kasların da çoğunu su oluşturur. Dolayısı ile vücutta az su demek, az kas kütlesi demektir. Egzersizden önce, esnasında ve sonra su içmek sizi sadece nemlendirip rahatlatmaz, aynı zamanda vücudunuzun doğru yerlerde su biriktirmesini sağlar ve enflamasyon ve ağrı riskini azaltır.
Hastalık süresi uzar: Su içmek vücuttaki toksinleri atmanızı sağlar. Organlar bazı atık ürünleri filtrelemek için makine gibi çalışır ama makineyi su ile beslemezseniz, düzgün çalışamaz. Vücut kan gibi suyun depolandığı diğer bölgelerden ihtiyacını karşılamaya çalışır ve bu da yepyeni sağlık problemlerine yol açar.
Yorgunluk ve uyuşukluk: Vücudun susuz kaldığında, kandaki sudan ödünç aldığını belirtmiştik. Kanda azalan su ise vücuda yeterince oksijen eksikliğine sebep olur. Oksijensizlik de yorgunluk ve uyuşukluğa…
Açlık krizleri: Susuz kalan vücut, daha fazla yiyeceği ihtiyacı olduğunu düşünmeye başlar. Bu gün boyunca yaşanır ve geceleri sizi yersiz atıştırmalara itebilir. Halbuki yemek yemek vücudunuza daha fazla iş çıkarırken su içmek onu temizler ve organlarınızın diğer görevlerini yerine getirmesi için ihtiyaç duyduğu yakıtı sağlar.
Sindirim problemleri: Susuzluk tüm sindirim sistemini etkiler. Uygun hidrasyon olmadan, midede mukus miktarı ve gücü azalır ve oluşan mide asidi içinizde bazı büyük zararlara sebep olabilir. Genellikle mide ekşimesi ve hazımsızlıkla sonuçlanır.
Kabızlık: Dehidratasyon, kolonun, sindirim sürecinin bir sonraki aşamasında bağırsaklara lazım olacak suyu kullanmasına sebep olur.
İdrar problemleri: İster inanın ister inanmayın ama günde 4-7 kez işemiyorsanız, yeterince su içmiyorsunuz demektir. İdrarınızın koyu renk olması da susuzluğun bir başka göstergesidir. Aşırı durumlarda, dehidratasyon idrar yolu enfeksiyonlarına yol açabilir ki acilen doktora görünmek gerekir.
Erken yaşlanma: Yaşlandıkça vücuttaki su oranı azalır. Bu da demektir ki yaşlandıkça daha fazla su tüketilmelidir. Erken yaşlanmanın etkileri dışarıdan daha çok belli olmasına rağmen, vücudunuzun içine de zarar verdiğinden şüpheniz olmasın. Vücudunuzun daha uzun süre genç kalmasını istiyorsanız, ömür boyu yeterli su tüketimine dikkat etmelisiniz.
SÖZCÜ
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Uzmanı uyarı: Grip deyip geçmeyin
Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, "Grip deyip geçmemek gerek. Hafif de olsa altta yatan, eşlik eden hastalığı olan kişilerin bir sağlık kuruluşuna başvurması ve gerekli önlemeleri zamanında alması...
Ağız kanseri teşhisinde lolipop yöntemi
Araştırmacılar lolipopun ağız kanseri teşhisini hızlandırabileceğini, hatta sigara içen veya çok miktarda alkol tüketen kişiler gibi en fazla risk altında olan kişilerde tümör taraması iç...
Gece açlığının faydaları..
‘’Akşamları geç yemek yiyor hatta uyuyana kadar atıştırıyorsanız bu alışkanlığınızdan bir an önce vazgeçin’’ tavsiyesinde bulunan Buket Ertaş Sefer, gece boş mideyle yatağa girmenin sağlı...
Beyninize yapabileceğiniz 12 iyilik...
Unutkanlık çağın yaygın sorunlarından biri… Masum bir nedenden kaynaklanabileceği gibi demans yani bunama işareti de olabiliyor. Prof. Dr. Uludüz, işte bu riske karşı beyni her daim çalış...
Kadınlar daha çok uykusuzluk yaşıyor...
Yapılan bir araştırma, kadınların erkeklerden daha kötü uyuduğunu gösterirken bilim insanları da bunun, vücut saatlerinin yaklaşık altı dakika daha hızlı çalışmasından kaynaklandığını düş...
Bağırsaklardaki gizli tehlike...
‘’Kan testlerinizin temiz, bağırsak alışkanlığınızın düzenli olması bağırsaklarınızın sağlıklı olduğunu göstermez. Çünkü polipler belirti vermez’’ diyen Prof. Dr. Meltem Ergün, kolon kans...
Gözden kaçan unutkanlık
Son yıllarda aktör Bruce Willis’in hastalığı olarak gündeme gelen Frontotemporal Demans’ın erken yaşlarda fark edilmediğini ve ileri yaşlarda ise Alzheimer ile karıştırıldığını belirten P...
Alzheimer için yeni umut
İngiltere'de, Alzheimer'ın daha ucuz ve hızlı teşhis edilmesini sağlamak amacıyla kan testi deneyleri yapılacağı açıklandı. University Collage London (UCL) ve Oxford Üniversitesinden eki...
Covid-19’dan 100 kat daha kötü bir virüs yayılıyor
Uzmanlar, kuş gribi salgınının Covid-19’dan 100 kat daha kötü olabileceği ve bulaştığı insanların yarısını öldürebileceği konusunda uyardı. 2019 sonlarında başlayan ve tüm dünyayı etkisi ...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
İbrahim Tatlıses oğluna ‘Yok artık öyle beleşten hayat’ dedi: Mirasını açıkladı
Oğlu Ahmet Tatlıses ve torunu Mert Tatlıses ile davalık olmasıyla gündeme gelen İbrahim Tatlıses miras açıklaması yaptı. İbrahim Tatlıses ‘Aramızda Kalmasın’ isimli magazin programına gön...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Uzmanı uyarı: Grip deyip geçmeyin
Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, "Grip deyip geçmemek gerek. Hafif de olsa altta yatan, eşlik eden hastalığı olan kişilerin bir sağlık kuruluşuna başvurması ve gerekli önlemeleri zamanında alması gerekiyor" dedi. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, ilkbahar gelinceye kadar sonbahar ve kış aylarında en çok influenza vakalarıyla karşılaşıldığını söyledi.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.