Faiz indirimi vatandaşın cebine nasıl yansıdı?

Merkez Bankası Temmuz ayındaki 425 baz puanlık indirimin ardından Eylül’de de politika faizini 325 baz puan indirerek 24 seviyesinden 16.50 seviyesine çekti. Merkez Bankası’nın bu hamlesinden sonra özel ve kamu bankaları da faiz oranlarını düşürdüklerini açıklamaya başladı. Peki bu durum rakamlara nasıl yansıdı?

Merkez Bankası’nın faiz kararını açıklamasından bir gün sonra 13 Eylül Cuma günü, iki özel ve bir kamu bankasının 12 ay vadeli 50 bin TL ihtiyaç kredisi için şartlarına (faiz oranı, aylık taksit tutarı, geri ödenecek toplam tutar) baktık. Aynı miktar ve vadedeki kredi şartlarına bugün de baktığımızda aradaki fark göze çarpıyor.

İlk özel bankadan geçen cuma 12 ay vadeli 50 bin TL ihtiyaç kredisi çeken biri toplam 56 bin 749,68 TL geri öderken, aynı şartlarda bugün kredi çeken biri toplam 56 bin 249,04 TL ödüyor. Yani 500 TL paranız cebinizde kalıyor. Bu miktar ikinci özel bankada ise 336 TL oluyor.

Kamu bankasındaki kazancınız ise biraz daha fazla. Buna göre kamu bankasından aynı şartlarda geçen cuma günü kredi çeken biri toplam 56 bin 249,06 TL geri ödeyecek. Aynı şartlarda bugün kredi alan biri ise toplam 55 bin 420,02 TL ödeme yapacak. Yani cebinde fazladan 829 TL kalacak.

HEMEN YATIRIM GELMEZ

DW Türkçe’ye konuşan ekonomist Ali Ağaoğlu inen faizlerin hemen yatırımı artırmayacağı görüşünde. Ağaoğlu, “Faiz inince hemen bir yatırım dalgası gelecek, diye bakmıyorum. Bunların yanında döviz tevdiat hesaplarından da müthiş bir döviz bozdurmayı gerektirecek bir durum ortaya çıkmaz çünkü TL'nin faiz cazibesi ortadan kalkıyor. Öncelikle bu faiz indirimine çok fazla bel bağlamamak gerekiyor” dedi.

KREDİ BÜYÜME HIZLARI SIFIR

Finans uzmanı Dr. Murat Kubilay ise enflasyonun yaklaşık yüzde 15 olmasına rağmen, özel ve yabancı bankaların kredi büyüme hızlarının sıfır olduğunun görüldüğünü söylüyor.

Kubilay, kamu bankaları dışındaki bankaların net bir şekilde yeni kredi açmadığını söyledi. Ekonomist, kredi açmamanın iki nedenini “Yeni bir kur atağı olursa, döviz açığı olan firmalar iflas eder korkusu, bir diğeri de iç piyasadaki talep yetersizliği” olarak açıkladı.

ekonomi@sozcu.com.tr