Yukarı
280378

Corona virüsü sonrası da çok önemli!

08 Nisan 2020 09:32

Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Psikiyatrist Uz. Dr. Gülnur Şen, corona virüsü (Covit-19) nedeniyle vatandaşların almış olduğu tedbirlerin Covit-19 riski ortadan kalktıktan sonra aynı şekilde devam etmeyeceğini söyledi. Dünyayı etkisini alan korona virüsün Türkiye’de görülmesinin ardından vatandaşlar kendi tedbirlerini ortaya koymaya başladılar. Birçok kentte kolonya ve dezenfektan kuyrukları oluştu. Eczanelerde ise maske ve eldiven kalmadı.

Özel karantina ve dezenfektan kullanımının kültürümüzdeki yerinin çok eski olduğunu belirten Psikiyatrist Uz. Dr. Gülnur Şen, “Yani umudumuz devam etmesi yönünde aslında. Bizim kültürümüzde daha önce de olan bir şey dezenfektan uygulanması, karantina uygulanması. Mesela Osmanlı zamanında bir şehirden bir şehire gidildiği zaman ticaret için 40 gün insanların kaldığı izolasyon odaları olurdu. Orada 40 gün banyo yaparlardı. Temizlenip ondan sonra şehrin içine girerlerdi.

Bizim kültürümüzde de aslında temizlik var. Aslında bu temizlik bize kötü bir şey katmadı. İyi bir şey kattı, bundan sonra devam etmesi bizim yararımıza olacaktır. Ama tabi bu düzeyde olur mu? Bu düzeyde olacağını düşünmüyorum. Çünkü maalesef bu korona virüs insanlarda çok büyük bir kaygı oluşturdu. ‘Bana bulaşır mı? Aileme bulaşır mı’ gibi kaygılar nedeniyle ekstra tedbirler alıyoruz. Bundan sonra da devam edecektir ama bu düzeyde olmayacaktır diye düşünüyorum” dedi.

Dünya üzerinde yaklaşık 800 bini aşan korona virüs vaka sayısı insanlarda kaygılar oluşturmaya başladı. Türkiye’de gün geçtikçe artan vaka sayılarından tedirgin olan birçok vatandaşta virüsün ruhsal ve psikolojik etkileri görülmeye başladı. Covit-19 salgının ortadan kalkmasından sonra da kimi insanlarda kaygıların devam edeceğini söyleyen Uzm. Dr. Şen mutlaka uzman yardımına başvurmaları konusunda uyararak, “Aslında bu kaygıların sadece şu an için etkisi olmuyor. Sonrasında da devam edecek etkileri olacaktır ama bu herkeste aynı düzeyde olmayacaktır. Yapı olarak daha evhamlı olarak tabir ettiğimiz kişiler bu sürecin sonunda evhamlarını yüksek oranda devam ettirecektir. Bu süreçte mutlaka psikiyatri desteği alacaklardır diye düşünüyorum. Normal insanların kaygıları şu an yükselmiş kaygıları biraz daha normale inecekler diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Corona virüsü tehdidinin ortadan kalkmasının ardından insanların almış olduğu tedbirlere dikkat etmeyeceklerini belirten Psikiyatrist Gülnur Şen, “Tehdit ortadan kalktıktan sonra belli bir oranda sosyal mesafeye dikkat etmek hepimiz için koruyucu olacaktır. Ama bu tehdit kalktıktan sonra bazı tedbirlerin bu kadar yoğun olacağını düşünmüyorum” diye konuştu.

Corona virüsü kaygılarını ebeveynlerin çocuklara yansıtmak yerine açıkça konuşulması gerektiğini söyleyen Psikiyatrist Uz. Dr. Gülnur Şen, “Çocukları bu dönemde korumak çok önemli, onlarla açık bir şekilde konuşmak lazım. Korona virüsü nedir? Herkes korona virüsünü konuşuyor ama çocuklar bunu bilmiyorlar tabi ki. Çocuklara net bir şekilde korona virüsü nedir, ne etkileri vardır, korunmak için ne yapmak gerekiyor bunların çok net olarak anlatılması gerekiyor. Keza el yıkama alışkanlığının çocuklara da mutlaka kazandırılması gerekiyor daha fazla olarak bu süreçte. Hijyen konusunun öneminin çocuklarda vurgulanması gerekiyor.

Bu alışkanlıkların da çocuklara kazandırılması gerekiyor. Konuşma anlamında da kaygıları mümkün oldukça yansıtmamamız gerekiyor aslında bizim de sosyal medyada her yazana inanıp kaygımızı arttırmamamız gerekiyor. Belli kaynaklardan, belli bilgileri takip ederek ne rehavet ne panik dediğimiz durumu yaşamamız gerekiyor. Çok rehavet dikkat etmemizi engeller, çok panik olursak kaygı düzeyimiz arttığı için bir takım sorunlar yaşarız. İkisinin ortasını bulmamız gerekiyor” dedi.

Panik yapmanın koruyucu olmadığını aksi yönde psikolojik zararları olacağını söyleyen Uzm. Dr. Şen, “İnsanların bu süreçte çok yoğun panik yaşadığından bahsettik. Bu kaygı durumunun aslında insanlarda kötü senaryolar gerçekleşmiş gibi oluşmasından kaynaklandığını biliyoruz. Sanki en kötüsü gerçekleşecekmiş gibi ya da en kötüsü gerçekleşmiş gibi panik yaşayabiliyorlar insanlar. Bu koruyucu olmadığı gibi aslında tam tersi aslında psikolojik olarak insanları da olumsuz etkileyen bir şey. Yaşadığımız paniğin düzeyini, şiddetini normal seviyede mi olduğu yoksa daha fazla olduğunu belirleyecek birkaç soru var aslında. Bu soruları kendimize sorduğumuz zaman bunlara daha fazla hâkim olabilir kendimizi daha fazla rahatlatabiliriz.

'Şu anda en çok korktuğum şey ne' diye sorabiliriz kendimize, 'Bunun olma ihtamali ne' diye sorabiliriz, 'Bunun olma ihtimali olduğunda ne yapabiliriz' diye sorabiliriz ya da 'İhtimalleri abartıyor olabilir miyim' diye sorabiliriz. Bu soruları sorduğumuz zaman eğer içtenlikle cevapları net verdiğimizde kaygının daha abartılı olduğunu düşünüyorsak psiko-sosyal destek almakta fayda var. Normal kaygı belli bir seviyeye kadar bizi koruyan bir şey aslında ama abartılı olmaması gerekiyor ve kendimize akılcı yanıtlar vermemiz gerekiyor.

‘Mesela bunlar ne olabilir? En olmasını korktuğum şey gerçekleştiğinde ne yapabilirim? Alternatiflerim neler?’ Mesela Sağlık Bakanlığımızın oluşturmuş olduğu 184 hattı var. Onları arayarak onlardan gerekli bilgiler alınabilir. Orada psikiyatristler de artık hizmet veriyorlar. Bu akılcı çözümler, kendimizi telkin edecek çarpıtılmış düşünceleri düzeltecek düşünceleri yerine koyduğumuz zaman kaygımız da azalacaktır” şeklinde konuştu.

İnsanların kaygılarıyla baş edemediği durumlarda uzman kişilere başvurulması gerektiğinin altını çizen Psikiyatrist Uz. Dr. Gülnur Şen, “Kaygıyla baş etmek için bahsettiğim düşünce yöntemini kullanabildiğimiz gibi ayrıca nefes egzersizler, gevşeme egzersizleri de yapabilirsiniz. Bunlara rağmen kaygılarınızla baş edemediğiniz durumlarda hastanemize gelebilirsiniz. Tabi ki evde kalmanızı öncelikle öneriyoruz. Bunun dışında geldiğiniz zaman hastanemizin girişinde ateş ölçümünüz yapılıyor. Dezenfektan kullanımı yapılıyor. Her türlü önlem hastanemizde alınmış durumda gönül rahatlığıyla başvurabilirsiniz” dedi. SÖZCÜ



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Doğada vakit geçirmek cilde olumlu etki ediyor

Araştırmacılar, doğada vakit geçirmenin bağırsak ve cilt sağlığı ile yakından ilişkisini inceleyerek, yeşil alanların insan mikrobiyotasını artırdığı sonucuna ulaştı."Environmental Intern...

Uzmanı uyarı: Grip deyip geçmeyin

Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, "Grip deyip geçmemek gerek. Hafif de olsa altta yatan, eşlik eden hastalığı olan kişilerin bir sağlık kuruluşuna başvurması ve gerekli önlemeleri zamanında alması...


Ağız kanseri teşhisinde lolipop yöntemi

Araştırmacılar lolipopun ağız kanseri teşhisini hızlandırabileceğini, hatta sigara içen veya çok miktarda alkol tüketen kişiler gibi en fazla risk altında olan kişilerde tümör taraması iç...

Gece açlığının faydaları..

‘’Akşamları geç yemek yiyor hatta uyuyana kadar atıştırıyorsanız bu alışkanlığınızdan bir an önce vazgeçin’’ tavsiyesinde bulunan Buket Ertaş Sefer, gece boş mideyle yatağa girmenin sağlı...


Beyninize yapabileceğiniz 12 iyilik...

Unutkanlık çağın yaygın sorunlarından biri… Masum bir nedenden kaynaklanabileceği gibi demans yani bunama işareti de olabiliyor. Prof. Dr. Uludüz, işte bu riske karşı beyni her daim çalış...

Kadınlar daha çok uykusuzluk yaşıyor...

Yapılan bir araştırma, kadınların erkeklerden daha kötü uyuduğunu gösterirken bilim insanları da bunun, vücut saatlerinin yaklaşık altı dakika daha hızlı çalışmasından kaynaklandığını düş...


Bağırsaklardaki gizli tehlike...

‘’Kan testlerinizin temiz, bağırsak alışkanlığınızın düzenli olması bağırsaklarınızın sağlıklı olduğunu göstermez. Çünkü polipler belirti vermez’’ diyen Prof. Dr. Meltem Ergün, kolon kans...

Gözden kaçan unutkanlık

Son yıllarda aktör Bruce Willis’in hastalığı olarak gündeme gelen Frontotemporal Demans’ın erken yaşlarda fark edilmediğini ve ileri yaşlarda ise Alzheimer ile karıştırıldığını belirten P...


Alzheimer için yeni umut

İngiltere'de, Alzheimer'ın daha ucuz ve hızlı teşhis edilmesini sağlamak amacıyla kan testi deneyleri yapılacağı açıklandı. University Collage London (UCL) ve Oxford Üniversitesinden eki...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Tuba Ünsal: Çocuklarım ikinci el kıyafetle büyüdü

Oyuncu Tuba Ünsal 'Empati' programında "Para biriktirmek için arkadaşlarımın kıyafetlerini yıpranana kadar giydim. Çocuklarım da benim gibi yetişiyor. Bir kıyafetini satmadan diğerini alm...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Doğada vakit geçirmek cilde olumlu etki ediyor

Araştırmacılar, doğada vakit geçirmenin bağırsak ve cilt sağlığı ile yakından ilişkisini inceleyerek, yeşil alanların insan mikrobiyotasını artırdığı sonucuna ulaştı."Environmental International" isimli dergide yayımlanan makalede, araştırmacılar, ABD ve Avrupa'da kaleme alınan 20 çalışmayı inceleyerek doğa ile insan sağlığı arasındaki yakın bağı ele aldı.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR