Kreş yöneticisi: Hazır değiliz

Çoğu kurumda hazırlıkların, ‘’dezenfektan ve maskeyle sınırlı’’ kalmasından kaygı duyuluyor.

Cumhuriyet'ten Figen Atalay'a bilgi veren Eğitim İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, “Günlük yeni hasta sayısı ve bulaşma riski halen tehlikeli seviyesini koruduğu ortada iken kreşlerin açılması, çocuklarımızın, ailelerinin ve çalışan emekçilerin hayatlarını tehlikeye atan hatalı bir karardır’’ dedi. Yıldırım, kreş çalışanlarının virüs testi yaptırmaları gerektiğini söyledi.

PEDAGOJİK BOYUT

Okulöncesi kurum yöneticileri ve çalışanları, 15 Haziran’da açılmayı beklerken açılış tarihinin 1 Haziran olarak açıklanması, tüm önlemlerin bu kadar kısa sürede nasıl alınabileceğine ilişkin soru işaretleri yarattı.

Bir yuva yöneticisi, “Hazır olma hali sadece fiziksel koşullar ve hijyenden ibaret değil, çünkü işin bir de pedagojik boyutu var. Çocuklar neredeyse 3 ay sosyal izolasyondan sonra okula dönecekler ya da dönmeyecekler çünkü annebabalar da çok kaygılı. Bu süreci nasıl yöneteceğiz? Öğretmenlerin kendilerini güvende hissetmesi için ne gibi olanaklar sağlayacağız? Bununla ilgili tüm kararlar okullara bırakıldı’’ dedi.

KARAR HATALI

Eğitim İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, “Salgının insan yaşamı için tehlike oluşturmadığı sağlık kurulu tarafından tespit edilmiş olsaydı MEB’e bağlı okullar da açılarak eğitim-öğretim faaliyeti yeniden başlatılırdı. Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın açılacak olan kreşler için belirlediği önlemleri Türkiye’nin tüm yerleşimlerinde kim kontrol edecek’’ diye sordu.

Kreş ve servislerde çalışacak kişilerin tamamının devlet tarafından zorunlu olarak virüs testinden geçirilmesi ve bu testlerin de sık sık tekrarlanmasını öneren Yıldırım’ın, çocuklarını kreşlere yollayacak velilere çağrısı da şöyle: ‘’Kreşte çalışacak olanlardan mutlaka virüs testi yaptırmaları ve buna göre personel çalıştırılması, virüs testinin sonucunun istenmesi konusunda baskı yapılmalıdır. Ayrıca kreşlerin kapalı olduğu dönemde peşin ödenmiş olan kreş ve servis ücretlerinin yeni sürece kaydırmasını istemeli ve kapalı olduğu dönem kadar ücret ödemelidir.’’

15 HAZİRAN DAHA UYGUN

Özel Okul Öncesi ve Çocuk Kulüpleri Derneği Başkanı Banu Özkan, dernek olarak kurumlar, çocuk, çalışan ve velilerin açılarından farklı düzenlemeler için çalıştıklarını, çalışanlara ve velilere yönelik eğitimleri ise tamamlayamadıklarını belirterek, “Çocuklardan birinde, Covid-19 tespiti durumunda çocuğun mahremiyeti, duygularının anlaşılması ve destek programı üzerinde çalışıyorduk. Velilerin okul süreci ile kaygıları anlamında eğitimlere başlamıştık. Onlar da yarım kaldı. Dolayısıyla veliler tedirgin, çocuklarını haklı olarak yollamak istemiyorlar. 15 Haziran tarihi bu anlamda çok daha makuldü. Son gün bir yönergenin gelmesi, o sırada sokağa çıkma yasağı ve çok az sayıda çocukla başlamak, önlemlerin tam sindirilememesi sorunlar doğuracaktır’’ dedi.

Özkan, derneğe üye kurumlarda yapılan çalışmalardan bazılarını şöyle sıraladı: ‘’Çocuklara yönelik sosyal mesafe, el yıkama görselleri hazırladık, şarkılar ve oyunlar yazdık. Her sabah herkesin ateşini ölçmek üzere hazırlıklar yaptık, formlar geliştirdik. Okul girişlerinde veliler için sosyal mesafe modülleri, hijyen istasyonları oluşturulması, sınıfların 10’ar kişi için yeniden düzenlenmesi, çocukların diğer alanlarla ve sınıflarla temas etmemesi için hazırlıkların yapılması, yemek salonlarının tek sınıf kabul edecek hale getirilmesi gibi tedbirler öngördük. ’’