Yukarı
299981

İyot eksikliği kansere neden olabilir

13 Ekim 2020 09:39

Pendik Medipol Üniversite Hastanesi’nden Diyetisyen Gizem Gençyürek, iyot eksikliğinin birçok hastalığın yanı sıra kansere de neden olabileceğini söyledi.

Çocuklarda zeka geriliğinin yanı sıra birçok sağlık sorunuyla doğrudan ilişkisi olan iyot eksikliğinin kansere de neden olabileceğini belirten Diyetisyen Gizem Gençyürek, “Bu eksiklik tiroid, meme ve yumurtalık kanserleri gibi hastalıklar açısından da risk oluşturuyor. Türkiye de iyot eksikliğine bağlı rahatsızlıklar açısından risk altında” dedi.

Pendik Medipol Üniversite Hastanesi’nden Diyetisyen Gizem Gençyürek, iyot eksikliğinin birçok hastalığın yanı sıra kansere de neden olabileceğini söyledi. İyodun vücudun işleyişinde önemli bir yere sahip olduğunu söyleyen Diyetisyen Gizem Gençyürek, “İyot eksikliği birçok sağlık sorununa neden olabiliyor. Guatr ve hipotiroid iyot eksikliğiyle doğrudan ilişkili rahatsızlıklardır. Bunun yanı sıra iyot eksikliği olan kişiler, tirod, meme, yumurtalık ve prostat kanseri gibi hastalıklar açısından da risk altındadır” ifadelerini kullandı.

"VEJETARYEN VE VEGANLAR RİSK ALTINDA"

Türkiye’nin iyot eksikliğine bağlı rahatsızlıklar açısından risk altında olan ülkelerden biri olduğuna değinen Diyetisyen Gizem Geçyürek, “İyot eksikliği açısından risk altındaki kişiler; toprağı iyot açısından fakir olan ülkede yaşayanlar, vejetaryen ve veganlar, iyotlu tuz kullanımı yapmayanlar ve hamilelerdir” dedi.

Gençyürek, “İyot, tiroid hormonlarının yapısında bulunan ve tiroid hormonun sentezi için gerekli olan elzem bir elementtir. T3 ve T4 adlı tiroid hormonlarının bileşenini oluşturan iyot, büyüme, gelişme, mental açıdan ve vücudun günlük fonksiyonlarının yerine getirilmesi için yeterli düzeyde alınmalıdır. İyot vücuda besinlerle ve su ile alınır. Diyete bağlı iyot eksikliği, toprak ve suyun iyot içeriğinin düşük olduğu bölgelerde yaşayan insanlarda sık görülmektedir. Günlük iyot ihtiyacı 150 mikrogramdır (mcg). Gebelik ve emzirme dönemlerinde ise ihtiyaç artmakta ve günlük 200-300 mcg’ye çıkmaktadır. Günlük iyot alımı 50 mcg’nin altında kaldığında tiroid bezi fonksiyonlarını gerçekleştirememeye başlar ve guatr olarak adlandıran büyümeye başlar. İyodun yeterli olarak vücuda alınmadığı durumlarda tiroid hormonunun sentezinin bozulması sonucu çeşitli hastalıklar ortaya çıkar. İyot eksikliği dünyada yaygın görülen önemli bir halk sağlığı sorunudur. Bu nedenle iyotlu tuz kullanımına teşvik çalışmaları mevcuttur. İyot eksikliği, dünyada hipotiroidizmin önde gelen nedenlerinden biridir” diye konuştu.

HAMİLELİK DÖNEMİNDE DİKKAT

İyot eksikliği birçok sağlık sorununa neden olabileceğini belirten Gençyürek, “Guatr ve hipotiroid iyot eksikliği ile en ilişkili rahatsızlıklardır. Guatr, boynun önündeki şişlik ile kendini belli eder ve tiroid bezi büyüdüğünde görülür. Tiroid bezi, tiroid uyarıcı hormon (TSH)’dan sinyal aldıktan sonra tiroid hormonlarını salgılar. Kan da TSH seviyeleri yükseldiğinde tiroid bezi hormonlarını salgılamak için iyodu kullanır. Ancak vücutta yeterli düzeyde iyot yok ise yeterli üretimi yapamaz ve tiroid bezi daha çok çalışmaya başlar bu da hücrelerin büyümesine yol açarak guatra neden olur. Guatr rahatsızlığı olan kişiler yutma ve nefes alma da zorluk yaşayabilir hatta boğulma açısından risk altındadırlar. Çoğunlukla yeterli düzeyde iyot alımı ile tedavi edilebilir” şeklinde konuştu.

"BU HASTALIKLARA SEBEP OLABİLİR"

İyot eksikliği olan kişilerin risk altında olduğu hastalıklara dikkat çeken Gençyürek, “Bu kişiler; tiroid kanseri, meme, yumurtalık, prostat kanseri için risk altındadır. Kadınlarda kısırlık, gebelerde düşük, erken doğum, ölü doğum, konjenital anomalilere neden olabilir. Çeşitli otoimmün hastalıklar, çeşitli zihinsel hastalıklar, gelişim çağındaki çocuk ve bebeklerde eksikliği ise; fiziksel gerilik ve zekâ geriliğine neden olabilmektedir” dedi.

"YEMEK PİŞTİKTEN SONRA TUZ EKLEYİN"

Türkiye’nin, iyot eksikliğine bağlı rahatsızlıklar açısından risk altında olduğunu hatırlatan Gençyürek, iyotlu tuz kullanımına özen gösterilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Tuz içerisindeki iyot kaybını en aza indirmek için; saklama sırasında, iyotlu tuz serin ve kuru yerde, ışık almayan ortamda ve koyu renkli cam kavanozlarda saklanmalıdır. Pişirme esnasında ise, tuz yemeklere pişirme sonrasında eklenmelidir” diye konuştu.

EN ZENGİN İYOT KAYNAĞI: DENİZ ÜRÜNLERİ

Tuzlu su balıkları ve kabuklu deniz ürünlerinin iyodun en iyi kaynağı olduğuna dikkat çeken Gençyürek, bu besinleri şöyle sıraladı:

“Doğal iyot kaynağı besinlerden bir veya birkaçı günlük beslenmemizde mutlaka yer almalı. Ancak iyot eksikliği veya iyot eksikliğine bağlı rahatsızlıkları olan bireylerin günlük alım miktarı, kişinin günlük ihtiyacına ve varsa eşlik eden hastalık/hastalıklarına göre dengeli şekilde bir beslenme uzmanı tarafından ayarlanmalıdır. İyottan en zengin besinler arasında ton balığı, morina balığı, mezgit balığı, deniz börülcesi, karides ve ıstakoz, yumurta, patates, süt ve süt ürünleri, kuru erik, kızılcık, iyotlu tuz yer almaktadır.”

KİMLER NE KADAR İYOT ALMALI?

İyot gereksiniminin nasıl olması gerektiğini anlatan Gençyürek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Yetişkin erkek ve kadınlarda, 150 mcg; gebe ve emzikli kadınlarda; ortalama 250 mcg; 5 yaşına kadar olan bebek ve çocuklarda yaklaşık 100 mcg; 6-12 yaş arası çocuklarda 120 mcg ve 12 yaş üstü çocuklar için 150 mcg’dir. İyotlu tuzun 1 gramında yaklaşık 70 mcg iyot bulunmaktadır. Dolayısıyla günlük 2 gr iyotlu tuz kullanımı neredeyse yetişkin bireyler için günlük iyot ihtiyacını karşılamaktadır.”

GERÇEK GÜNDEM



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

E-sigara pıhtılaşmaya neden oluyor

Özellikle gençler arasında yaygınlaşan elektronik sigaraların normal sigara kadar tehlikeli olduğunu belirten Türk Toraks Derneği Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi Doç. Dr...

Sigara bunamaya yol açar mı?

Demansın (bunama) çağın yaygın sorunlarından biri olduğunu belirten uzmanlar, bu durumun genetik gibi bazı değiştirilemez faktörlerden kaynaklanabildiğini belirtiyor. Ancak bunama riskini...


Doğada vakit geçirmek cilde olumlu etki ediyor

Araştırmacılar, doğada vakit geçirmenin bağırsak ve cilt sağlığı ile yakından ilişkisini inceleyerek, yeşil alanların insan mikrobiyotasını artırdığı sonucuna ulaştı."Environmental Intern...

Uzmanı uyarı: Grip deyip geçmeyin

Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, "Grip deyip geçmemek gerek. Hafif de olsa altta yatan, eşlik eden hastalığı olan kişilerin bir sağlık kuruluşuna başvurması ve gerekli önlemeleri zamanında alması...


Ağız kanseri teşhisinde lolipop yöntemi

Araştırmacılar lolipopun ağız kanseri teşhisini hızlandırabileceğini, hatta sigara içen veya çok miktarda alkol tüketen kişiler gibi en fazla risk altında olan kişilerde tümör taraması iç...

Gece açlığının faydaları..

‘’Akşamları geç yemek yiyor hatta uyuyana kadar atıştırıyorsanız bu alışkanlığınızdan bir an önce vazgeçin’’ tavsiyesinde bulunan Buket Ertaş Sefer, gece boş mideyle yatağa girmenin sağlı...


Beyninize yapabileceğiniz 12 iyilik...

Unutkanlık çağın yaygın sorunlarından biri… Masum bir nedenden kaynaklanabileceği gibi demans yani bunama işareti de olabiliyor. Prof. Dr. Uludüz, işte bu riske karşı beyni her daim çalış...

Kadınlar daha çok uykusuzluk yaşıyor...

Yapılan bir araştırma, kadınların erkeklerden daha kötü uyuduğunu gösterirken bilim insanları da bunun, vücut saatlerinin yaklaşık altı dakika daha hızlı çalışmasından kaynaklandığını düş...


Bağırsaklardaki gizli tehlike...

‘’Kan testlerinizin temiz, bağırsak alışkanlığınızın düzenli olması bağırsaklarınızın sağlıklı olduğunu göstermez. Çünkü polipler belirti vermez’’ diyen Prof. Dr. Meltem Ergün, kolon kans...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

O gün hayatım değişti

“Bir gün sinemada, film öncesi yayınlanan reklamlarda Utku’yu gördüm. ‘Ne kadar yakışıklı bir kemancı’ dedim. Aradan 3 ay geçti. Orkestrama kemancı arıyorken Utku’nun adı geldi ama ne gel...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

E-sigara pıhtılaşmaya neden oluyor

Özellikle gençler arasında yaygınlaşan elektronik sigaraların normal sigara kadar tehlikeli olduğunu belirten Türk Toraks Derneği Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi Doç. Dr. Seyhan Us Dülger "Bu cihazlar kalpte ritim bozukluğundan pıhtılaşmaya kadar pek çok ciddi sağlık sorununa yol açıyor" dedi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR