Engelli öğrencilere psikolojik şiddet meclis gündeminde!

CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Çiğli’deki bir ortaokulda okul müdürünün engelli öğrencilere ve öğretmene psikolojik şiddet uyguladığı iddialarını TBMM gündemine taşıdı. 

Çiğli’deki bir ortaokulda, okul müdürü tarafından engelli öğrencilere ve bir öğretmene yönelik ayrımcı davranışlar sergilediği ve hatta bazı öğrencilere psikolojik şiddet uyguladığı iddiaları gündeme geldi.

İddialara göre; okul müdürü hakkındaki iddialar yargıya taşındı, okul müdürü “görevi kötüye kullanma” iddiasıyla görevden alınıp sonra göreve iade edildi ve göreve iade edilmesinin ardından bazı öğretmenler üzerindeki baskısı devam etti.

CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, iddiaları TBMM gündemine taşıdı ve Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından yanıtlanması istemiyle yazılı soru önergesi verdi.

ÇÖZÜM: ‘OKUL DEĞİŞTİRİN’ 

CHP’li Bakan yaptığı açıklamada, “İzmir’in göbeğinde öğrenciler, korkuyla okula gidiyor, derslerine ve hayata adapte olamıyor. Aileleri endişe içinde. Velilerin şikayetleri üzerine okula müfettiş geliyor. İddialar yargıya dahi taşınıyor. Tüm bunlar herkesin gözü önünde oluyor. Ama ilçe milli eğitim müdürlüğü velilere okul değiştirmelerini tavsiye ediyor. Diğer yandan, okul müdürünün ‘görevi kötüye kullanma iddiasıyla’ görevden alındığı, sonrasında göreve iade edildiği, okuldaki engelli bir öğretmen üzerinde de baskı oluşturduğu ve başka bir kuruma geçiş yapmaya zorladığı iddiaları da gündeme geliyor. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Tüm bu iddiaların araştırılıp, gerçeğin ortaya çıkarılması için Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a çağrı yapıyorum” dedi.

CUMHURBAŞKANININ “DÜŞÜNCELERİNE” ATIF

Bakan sözlerini şu şekilde tamamladı: “Bu okul müdürü hakkında soruşturma başlatması, konunun takipçisi olması gereken ilçe milli eğitim müdürlüğünün, velilere ‘okul değiştirin’ tavsiyesinin altında yatan nedenin de açığa çıkarılması gerekir. Okullar, sadece ‘eğitim yuvası’ değildir. Okullar, çocukların ilk kez ailelerinin yanından, evinden çıkıp geldiği, eğitimin yanında hayata hazırlandığı yerdir. Çocukların okullardaki güvenliğinden ise devlet sorumludur. Hiçbir bürokrat, hesap vermezliğin rahatlığıyla hareket edemez, etmemeli. Okul müdürü de ilçe milli eğitim müdürü de Milli Eğitim Bakanı da… Cumhurbaşkanı birkaç gün önce, eğitim ve öğretimde arzu edilen ilerlemeyi sağlayamadıklarını düşündüğünü dile getirdi. Neden böyle düşündüğünü ve bunu toplum önünde bu şekilde ifade ettiğini ilgili kadrolar düşünüyor olmalı. Başta Sayın Bakan olmak üzere, il ve ilçe milli eğitim müdürlerini bulundukları kamu görevinin sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyorum.”

CHP’Lİ BAKAN MİLLİ EĞİTİM BAKANI’NA SORDU:

CHP’li Bakan, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi verdi. Bakan, Selçuk’a sordu:

Okul müdürünün engelli öğrencileri okulda istemediği, bu nedenle engelli öğrencilere kötü davrandığı ve engelli öğretmen üzerinde de baskı kurduğu iddialarına ilişkin Bakanlığa ulaşan şikayet var mıdır? Söz konusu okul müdürü hakkında soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatılmadıysa başlatılacak mıdır? Söz konusu müdür hakkında daha önce başlatılan soruşturma var mıdır? Var ise sonuçları ne olmuştur?

Okul müdürünün gerek velilerin gerekse okulda çalışan engelli öğretmenin hakkındaki iddiaları sonrası görevinden alındığı ancak aradan geçen belli bir zaman sonrasında yeniden görevine iade edildiği ifade edilmektedir. Konuyla ilgili adli süreç devam ederken önce görevden alınan okul müdürü sonra nasıl/ne şekilde görevine iade edilmiştir? 

Ayrımcılık ve psikolojik baskı gibi ciddi iddialar titizlikle takip edilmekte midir? Benzer konularda Bakanlığınıza ulaşan şikayetlere ilişkin bugüne dek ne tür işlemler yapılmıştır?  Söz konusu olumsuz davranışlarından öğrencilerin nasıl etkilendiğine yönelik çalışmalar yapılmakta mıdır? Var ise, bu çalışmaların sonuçları nelerdir? 

Öğrenci velisinin müdür hakkındaki şikayeti sonrası okula müfettişin geldiği ancak Milli Eğitim Müdürlüğü’nün çözüm olarak veliden okulu değiştirmesi istediği iddiası doğru mudur? Konuyla ilgili Milli Eğitim Müdürlüğü’nün açıklamasına başvurulacak mıdır? İddia doğru ise, öğrencilerin eğitim hakkının zedelendiği düşünülmekte midir?