Yukarı
305272

Anneden bebeğe geçen genetik hastalık: Hemofili

28 Kasım 2020 14:46

Hemofili hastalığı anneden bebeğe geçen genetik bir hastalık. Hemofili hastalığı genellikle erkek çocuklarda meydana geliyor. Prof. Dr. Bülent Zülfikar, hemofili hakkında detaylı bilgi verdi.

Hemofili, tedavisi olan bir hastalık olmasına rağmen, yeterince bilinmemesi nedeniyle hem hasta çocukların hem de hastalıklı geni taşıdıkları düşünülen annelerin toplumdan dışlanma nedenlerinden biri haline geliyor.

Genetik yolla nesilden nesle aktarılan, genellikle erkek çocuklarda doğuştan itibaren görülen, kanda faktör ismi verilen ve pıhtılaşmayı sağlayan protein yapısındaki maddelerin eksik olduğu, yeterli tedavi edilmediği takdirde sakatlıkla hatta ölümle sonuçlanabilen bir kanama hastalığı olan hemofili, düzenli takibi ve tedaviyi gerektiriyor.

Zamanında ve doğru tanı konulmasının tedavide önem arz ettiği hemofili ile dünyada 650 bini aşkın, Türkiye'de ise 9 bin kişi mücadele ediyor. Hemofili hastalarının yanı sıra aile üyeleriyle en az 100 bin kişinin bu sorundan önemli ölçüde etkilendiği tahmin ediliyor.

Türkiye Hemofili Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Zülfikar, hemofili belirtilerinin erkek çocuklarda görüldüğünü anlatarak, kanamalar kontrol altına alınamazsa hastanın kaybedilme riski, kontrol altına alınsa da tekrarlanması nedeniyle kaslarda, eklemlerde oluşan sorunlar nedeniyle hastanın hayatını sakatlıkla sürdürme riski bulunduğunu söyledi.

"Anne, her şeyle tek başına ilgileniyor"

Prof. Dr. Zülfikar, hastalığın genetik yolla geçtiğine değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hemofilik bir erkek evlenirse bütün kız çocukları taşıyıcı oluyor ama hasta olmuyor. Bütün oğlan çocukları da sağlam oluyor ama o kız çocukları evlendiklerinde, çocuklarının yüzde 50’sinin hasta olma ihtimali var. Hastalık genetik olarak geçebildiği gibi hamilelik esnasında annede veya embriyoda (ceninde) mutasyon olması sonucunda, hasta çocuk doğması ihtimali vardır. Bu ihtimalden dolayı toplumdan tamamen kazınma şansı yok.

Erkek çocuklarda risk daha fazla

Hastalık çoğunlukla erkek çocuklarda görülüyor. Erkek çocuklarda hastalık ortaya çıkınca da eve gelin giden kadın dışlanıyor. Hastalıklı gen X kromozomu üzerinde yer aldığı için genellikle kız çocuklarının/annelerin hastalığın taşıyıcısı olduğu düşünülüyor. Dolayısıyla erkek çocuklarda hastalık ortaya çıkınca da eve gelin giden kadın dışlanıyor. Maalesef ülkemizde kadına şiddetin en fazla uygulandığı alanlardan birisi burası.

Kadın sanki eve hastalığı getirmiş gibi addediliyor, dışlanıyor, terk ediliyor, yanına yaklaşılmıyor. Toplum olarak bu ailelerdeki dramın farkında değiliz. Şiddeti, sadece erkek şiddeti gibi görüyoruz. Ancak burada başka bir dram var. Anne, evladıyla tek başına ilgilenmek zorunda kalıyor. Hemofiliyi sadece kanayan bir hastalık gibi değil, kanayan bir toplumsal yara olarak düşünmek lazım."

Zülfikar, "Oysa aileden gelen taşıyıcılığın neden olduğu hastalığın yanı sıra, sırf o hamilelik esnasında embriyoda da mutasyon sonucu hemofili gibi oluşabilecek hastalıkların olduğu da unutulmamalıdır." dedi.

Kadınların duygularını birbirleriyle paylaşmaları gerekiyor

Dünya Hemofili Federasyonu Psikososyal Komite Başkanı Psikolog Richa Mohan, gelişmiş ülkelerde hastalık multidisipliner bir yaklaşımla takip edilirken, gelişmekte olan ülkelerde bu yaklaşımın da gelişme halinde olduğunu belirterek, Dünya Sağlık Örgütünün hemofili konusunda multidisipliner ve kapsamlı bir bakım anlayışını benimsediğini, federasyon olarak bu yaklaşımı dünyanın farklı yerlerine götürmeye çalıştıklarını anlattı.

POSTA



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Doğada vakit geçirmek cilde olumlu etki ediyor

Araştırmacılar, doğada vakit geçirmenin bağırsak ve cilt sağlığı ile yakından ilişkisini inceleyerek, yeşil alanların insan mikrobiyotasını artırdığı sonucuna ulaştı."Environmental Intern...

Uzmanı uyarı: Grip deyip geçmeyin

Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, "Grip deyip geçmemek gerek. Hafif de olsa altta yatan, eşlik eden hastalığı olan kişilerin bir sağlık kuruluşuna başvurması ve gerekli önlemeleri zamanında alması...


Ağız kanseri teşhisinde lolipop yöntemi

Araştırmacılar lolipopun ağız kanseri teşhisini hızlandırabileceğini, hatta sigara içen veya çok miktarda alkol tüketen kişiler gibi en fazla risk altında olan kişilerde tümör taraması iç...

Gece açlığının faydaları..

‘’Akşamları geç yemek yiyor hatta uyuyana kadar atıştırıyorsanız bu alışkanlığınızdan bir an önce vazgeçin’’ tavsiyesinde bulunan Buket Ertaş Sefer, gece boş mideyle yatağa girmenin sağlı...


Beyninize yapabileceğiniz 12 iyilik...

Unutkanlık çağın yaygın sorunlarından biri… Masum bir nedenden kaynaklanabileceği gibi demans yani bunama işareti de olabiliyor. Prof. Dr. Uludüz, işte bu riske karşı beyni her daim çalış...

Kadınlar daha çok uykusuzluk yaşıyor...

Yapılan bir araştırma, kadınların erkeklerden daha kötü uyuduğunu gösterirken bilim insanları da bunun, vücut saatlerinin yaklaşık altı dakika daha hızlı çalışmasından kaynaklandığını düş...


Bağırsaklardaki gizli tehlike...

‘’Kan testlerinizin temiz, bağırsak alışkanlığınızın düzenli olması bağırsaklarınızın sağlıklı olduğunu göstermez. Çünkü polipler belirti vermez’’ diyen Prof. Dr. Meltem Ergün, kolon kans...

Gözden kaçan unutkanlık

Son yıllarda aktör Bruce Willis’in hastalığı olarak gündeme gelen Frontotemporal Demans’ın erken yaşlarda fark edilmediğini ve ileri yaşlarda ise Alzheimer ile karıştırıldığını belirten P...


Alzheimer için yeni umut

İngiltere'de, Alzheimer'ın daha ucuz ve hızlı teşhis edilmesini sağlamak amacıyla kan testi deneyleri yapılacağı açıklandı. University Collage London (UCL) ve Oxford Üniversitesinden eki...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

'Hayat kısa, daha çok Belçika çikolatası yiyin'

Ünlü oyuncu Aslı Enver ile eşi Berkin Gökbudak tatile çıktı. Bir mekanda çekildiği kareleri sosyal medyadan paylaşan Aslı Enver, pozuna "Hayat kısa, daha çok Belçika çikolatası yiyin" not...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Doğada vakit geçirmek cilde olumlu etki ediyor

Araştırmacılar, doğada vakit geçirmenin bağırsak ve cilt sağlığı ile yakından ilişkisini inceleyerek, yeşil alanların insan mikrobiyotasını artırdığı sonucuna ulaştı."Environmental International" isimli dergide yayımlanan makalede, araştırmacılar, ABD ve Avrupa'da kaleme alınan 20 çalışmayı inceleyerek doğa ile insan sağlığı arasındaki yakın bağı ele aldı.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR