Medeni Kanunun yıl dönümünde, CHP'de 'kumalık' tartışması

Ege’nin Sesi/Yağmur Gülü-Medeni Kanunun yıldönümünde sosyal medyada yaşanan bir tartışma, gündemde büyük bir deprem etkisi yarattı. Cumhuriyet Halk Partisi kulislerinde bir kadın lideri eşinin, kendisinin üzerine kuma (aynı erkekle aynı zamanda evli bulunan kadınların birbirlerine göre olan adı) getirdiği iddiası duyanları hayrete düşürdü.

CHP Kadın Kolları MYK üyesi ve geçmiş dönem Kadın Kolları Başkan Adayı Düriye Taş’ın, sosyal medya üzerinden yaptığı “Kuması bulunan bir Cumhuriyet kadının 4 Ekim medeni kanununu kutlaması, Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya benzer. Bir de benim partimde kadın lideriyse” paylaşımı tartışmaların fitilini ateşledi.

PARTİ İÇİNDE ÇOK KONUŞULUYOR

Konuyla ilgili yaptığı paylaşım üzerine görüşlerini aldığımız Taş, yazdığı yazıda bahsettiği kişinin partisinin Kadın Kolları’nın en yüksek makamında olduğunu belirtti. Yaptığı açıklamada bu konu hakkında partinin en alt kademesinden tutun da en üst kademesine kadar herkesin duyumu olduğunu belirten Taş, “Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları Başkanı Fatma Köse ile dört yıla yakın beraber görev yaptık. 2013 yılında seçim kampanyaları sırasında bir isim gelip bana Fatma Hanım’ın Urfa’da bir kuması olduğunu söyledi. Çok şaşırdım. Konuyu gidip kendisine sorduğumda ‘Bu Şevket’in (eşi Şevket Köse) özel hayatı, sanki ben miyim? Ben 33 yıldır eşimle beraberim, benim haberim yok’ diyerek tepki gösterdi. Daha sonra bu konuşmalar artmaya başladı. Ben de tekrar mesaj atarak sordum. Daha sonra Şevket Köse beni aradı. ‘Fatma ile ayrıldığımız söyleniyormuş’ dedi. Ben de konunun öyle olmadığını, kendisinin ikinci bir eşi olduğunu ve bu eşinden çocuklarının olduğunun söylendiğini belirttim. Meclis biyografisinden sizin üç, Fatma Hanım’ın ise bir çocuğu olduğu görülüyor dediğimde ise, ‘Bu benim özel hayatım’ diyerek telefonu kapattı” dedi.

KILIÇDAROĞLU’NUN DA HABERİ VAR

Yaptığı açıklamalarda konuyla ilgili partisinin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da haberi olduğunu belirten Taş, “Genel Başkanımız’ın koruması ile otururken konuyu kendisine açtım. İlgili birileri ‘Bunu herkes biliyor, sen bilmiyor musun?’ diyerek cevap verdi. Sözü geçen diğer kadının Kemal Bey’in evinin yakınlarında Çukurambar taraflarında oturduğunu ve iki çocuğu olduğunu söyledi. Partimizde bir Genel Başkan Yardımcısı da konunun takipçilerinden. ‘Kadının kuması varmış, diğer kadınlar bu konudan çok rahatsız’ diye her zaman dile getiriyor. Kemal Bey, bu olayı geçtiğimiz Nisan- Mayıs aylarında öğrenmiş ve ‘Öyle mi? Olamaz!’ demiş. Korumalarının da hepsi bu konuyu biliyor” diyerek, yaşanan olayın parti içinde sürekli konuşulan bir söylenti olduğunu vurguladı.

‘KADIN LİDERLİĞİ YAPMASI MANİDARDIR’

Konuyu şiddetle kınadığını belirten Cumhuriyet Halk Partili MYK üyesi Taş, bu konularda yapılması gerekenin kadın veya erkek gözetmeksizin haklarında ihraç kararı çıkarılması olduğunu belirtti ve sözlerini şu şekilde tamamladı:

“Cumhuriyet Halk Partisi’nde bir kadın lider olacaksanız özel hayat da çok önemlidir. Bir kadını savunacaksanız inandığınız inançlar üzerine savunun. Ben bir kadının çok eşlilik olarak, bir kuma olmasını kabul edemem. Benim zihniyetimde deyim yerindeyse ‘yarin gül yanağı haricinde her şey ortaktır’. Bugün bir MYK üyesi sosyal paylaşım hesabında, Ata’mızın ‘ikinci eşliliği kaldırması’ konusunda bize verdiği hak için şükranlarını sunarken, Fatma Köse konuyla ilgili hiçbir açıklama yapmadı. Medeni Kanunun en güzel maddesi kadınlar ile ilgili çok eşliliğin kaldırılmasıydı. Ama bir kadın başkan bunu bile paylaşmadı. Bir koltuğa adaysanız, saklayacağınız bir şey olmamalı. Parti içinde bu konuyu yukarıdan aşağıya herkes biliyor. Bu kadının hala kadınların liderliğini yapması manidardır. Eşinin biyografisine ve geçmişine bakın. Bu durumda olan kişiler hakkında en ağır şekilde ihraç kararı verilmesi gerekiyor ” dedi.

Yaşanan olayları değerlendiren bir diğer isim ise Kadın Kolları Başkanlığı için yarışan Birsen Temir’di. Temir, konu hakkında parti içinde bir çok kişinin haberi olduğunu ve yaşananların laikliğe uymadığını islami yaşam tarzıyla özdeşleştiğini belirterek, “Cumhuriyet Halk Partisinin en önemli özelliği cumhuriyete bağlı, laikliği savunan sosyal demokrat bir partidir. Devrimleri savunuruz, sahip çıkarız. CHP’ye giren herkesin vazgeçilmezleri bunlardır. Ayrıca kadına verdiği hakları dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan hakları Mustafa Kemal Atatürk bizlere verdi. CHP’de bunun en önemli savunucularından biridir. Hal böyle olunca laikliği bile gündeme getirip, bu konuda bile aşınmalar yaşandığında hepimizi ayağa kalkıyorsak, bize verilen bu hakkı islami yaşam tarzıyla özdeşleştirmek hiçbir CHP’linin yapmaması gereken bir şey. Burada sıradan bir üye belki kabul görülebilir hatta sıradan bir üye için bile olmaz da, CHP Genel Merkezi’ndeki bir insanın bunu kabullenmesi ve kadınlar adına bir mücadelenin başına geçirilmesi çok kötüdür” dedi.

‘YAŞANANLARI DÜNYA ALEM BİLİYOR’

O dönemde yaşanan seçim ortamının da  yalanlar şaibeler üzerine kurulmuş olduğunu iddia eden Temir, “Konuşulan söylemler ile inanılmaz kirli bir seçimdi. O dönemde yaşadıklarımız korkunçtu, resmen meydan savaşı verdik. Bir şey yapmışsınız, yapmamışsınız önemli değildi. Ben partiden kimsenin gitmesi taraftarı değildir, herkesin parti içinde bir rolü vardır. Ben seçimi alacak insandım, 8 oyla o seçimi kaybettim. İtiraz edecek bir yer bile bulamadık. Bugün Medeni Kanunun kabulünü kutluyorsak göreve getirilen insanın da yaşamı buna göre olması lazım. Kumalık bize göre bir şey değildir, kadının meta haline getirilmesi, iki sınıf vatandaş şeklinde görülmesidir. Bu konuyu herkes biliyordu. Parti yöneticileri de biliyordu ama bu konuyu seçim sürecinde dillendirmedik. Sadece siyaset için, etik siyaset için konuşmadık. Bu konu herkesin bildiği bir şeydi, bu konunun kesin olduğunu dünya alem biliyor. Savunduğu değerlerle çelişkiye düşüyor” dedi.
Yapılan iddialar doğrultusunda başta CHP Kadın Kolları Başkanı Fatma Köse’den olmak üzere parti içinden de bir açıklama bekleniyor.