CHP’de artık değişim olmalı…

   Her yönüyle şaibeli olan bir referandum yaptık. YSK’nın kanun tanımazlığı sonucu seçim, aleni olarak birilerine hediye edildi. Bu kanunsuzluğa dayanak oluşturabilecek çok sayıda kanıt mevcut. Büyük ihtimalle önce iç hukuk yolları denenecek ve bundan sonuç çıkmayınca, o kanıtlar Avrupa İnsan Haklarına kadar gidebilir. Bekleyip neler olacağını hep birlikte göreceğiz.

   Hepimiz de iyi biliyoruz ki bu referandumun kazananı Hayır bloğudur.

   Devletin gücünü arkasına alanlara karşı verilen bir mücadelede, yüzde 50’ye yakın oy almak ve sonunda hile hurda ile kaybetmek hiçte kabullenilebilecek bir şey değil. Ama bu hayatın da sonu değil.

   Referandum boyunca başta Kılıçdaroğlu, Baykal, Muharrem İnce, Meral Akşener, Sinan Oğan, Koray Aydın, Ümit Özdağ, Müsavat Dervişoğlu ve çok sayıda ismi, verdikleri mücadeleden dolayı kutlamak gerekir. Ama burada kalmamalı. Yapılan haksızlıkları kendi mecrasında hukuki zemine taşıyıp şimdi yeniden çalışma zamanı. Çünkü Hayır bloğunun oluşturduğu ciddi bir kitle var. Bundan sonrası o kitleyi, bir çatı modelinde korumak hatta daha da arttırmak olmalı. Tabi ki bu ancak CHP öncülüğünde olabilir.

   Öncelikle bu Referandumun sürükleyici gücü olan CHP’de artık yeni bir lidere ihtiyaç olduğunu da ısrarla vurgulamak gerekir.

   Elbette Kılıçdaroğlu her seçimde olduğu gibi bu referandumda da elinden geleni yaptı, elbette temiz ve dürüst bir insan. Ama yetmiyor. Bu referandumda "siz oyunuzu verin, sandıkları bize bırakın" diyerek yetersiz kalması affedilir gibi değil. Üst üste bu kadar kayıp artık yeter. Partide yeni bir kan ve heyecan olmalı. Bu ancak yeni bir liderle mümkün. Ülkenin ve CHP’nin iyiliği açısından, Baykal gibi Kılıçdaroğlu’nun da partiye ağabeylik yapmasının zamanı gelmiştir diye düşünüyorum.

   Aksi halde şu anda oluşan o büyük kitlenin de elden gitme gibi bir riski olur. Referandum da MHP’nin bittiğini, AKP’nin de hızla eridiğini gördük. Bu aşamadan sonra CHP’de bir değişimin olması kaçınılmazdır. Çünkü yakın zamanda bir arada yapılacak olan iki seçim var. Gün tartışma veya hizipleşme değil uzlaşma günüdür. Unutulmasın ki CHP’nin arkasında milyonların umudu var. O umutları canlı tutmak ise Yöneticilerin asli görevidir…

   İzmir’de sonuçlar

   Beklentimiz yüzde 75 civarındaydı. İzmir genelinde beklenti çıkmadı ama ilçeler üzerine düşeni yaptı. İzmir’de beklentinin gerçekleşmesinin önündeki en büyük engel bana göre her zamanki gibi Aziz Kocaoğlu’dur. Daha işin başında kaybetsek kazansak da her şeyin sonu değil diyen birinin faydalı olması da zaten beklenemezdi.

   Şu anki tabloda AKP elinde olan ilçeleri de kaybetmiş görünüyor.

   Özellikle Narlıdere İzmir rekoru kırdı. Karşıyaka ve Güzelbahçe yüksek oyla önde çıktı. Diğer ilçelerde de açık ara fark vardı.

   Yeniden bir toparlanma süreci olursa, önümüzdeki seçimlerde AKP’nin İzmir de işi çok daha zor olabilir…