Yukarı
1

Sinan Kara

Tunç Soyer halka yalan söyledi. Yalancıdan Belediye Başkanı olur mu?

30 Ekim, 2019

   Tahmin etmişsinizdir, konu Kıbrıs meselesi. Aslında bu mesele bu kadar fazla uzamayacaktı ama Başkan Soyer’in tutarsız ve soru işaretleri uyandıran açıklamasının ardından tartışma maalesef giderek büyüdü.

   Olayı tekrar hatırlayalım.

   Başkan Soyer, Kıbrıslı bir gazeteciye verdiği röportajı inkâr ederek, sözlerini üç yıl önce gittiği Kıbrıs gezisi sırasında gazetecilerin karşısında söylediğini ve söz konusu sözlerin cımbızlanarak, sanki bugün söylenmiş gibi çarpıtıldığını belirtmişti.

   Peki, gerçekten de öyle miydi?

   Soyer acaba o sözleri üç yıl önce Kıbrıs’ta mı, yoksa İzmir’de kendi makamında mı söyledi?

   Anlatayım dinleyin..

   On Ekim tarihinde Kıbrıs’tan randevulu olarak İzmir Büyükşehir Belediyesine ziyaretçiler gelir. Bunlardan birisi oradan bir Belediye Başkanı ve arkadaşları, bir diğeri de Gizem Özgeç isimli gazetecidir.

   Belediye Başkanı Tunç Soyer ziyaretçileri makamında kabul eder. Kıbrıslı Başkanın amacı Büyükşehir Belediyesi tarafından beldesine yapılan araç yardımı için Soyer’e teşekkür etmektir.

   Röportajın Soyer’in makamında gerçekleştiğini, nereden mi anlıyoruz?

   Çünkü ziyaretçiler arasında olan Belediye Başkanı, Soyer’e hitaben “Size teşekkür etmeye geldik. Bize verdiğiniz araçlar için çok memnun olduk. Bir önceki Başkan (Kocaoğlu’ndan bahsediyor) söz vermişti bize ama gerçekleştirmek size nasip oldu. Ve halkım bire bir sizden çok memnun olduğu için, bizzat gelip size teşekkür etmek istedim. ” diyor.

   Soyer ise bu sözlere teşekkür ederek “Memnun oldum ben de. Kıbrıs hep bizim içimizde. Kıbrıs’ı insanıyla, doğasıyla, tarihiyle, her şeyi ile çok sevdim. Yani ne zaman oraya gitsem evime gitmiş hissiyatı yaşıyorum, ne zaman gitsem huzur bulmuş gibi dönüyorum. Mutlu oluyoruz. Orda çok dostumuz, çok sevdiğimiz kardeşimiz var. Gücümüz yetiğince destekleyeceğiz” diye yanıt verir.

   Sonra, Kıbrıslı Başkan gazeteciyi işaret ederek “Gizem hanım sözü size bırakıyorum” der. Ve o çok konuşulan Röportaj bu ziyaret esnasında, Soyer’in makamında başlar.

Röportajı gerçekleştirecek olan gazeteci Gizem Özgeç “Sayın Başkanla birlikte gelmişken size birkaç soru sormak isterim” diye söze başlar ve Soyer’e Kıbrıs’a bakış açısını sorar. Devamında Kıbrıs için söylenen “Kıbrıs’ı Kıbrıslılara bırakalım. Kendi kaderlerini kendileri belirlesin v.s..” sözlerini de işte bu röportajda ifade eder. Ve röportajın sonunda da gazeteci Özgeç “Başka söylemek istediğiniz bir şey var mı? Ses kaydını sona erdireceğim” diye röportajı sonlandırır. Yani birkaç gün önce, 10 Ekim’de başkanlık makamında..

   Peki, bunları nereden mi biliyorum?

   Çünkü o röportajın tamamının kaydı elime geçti ve yaklaşık 11 dakika olan ses kaydını baştan sona dinledim. Peki, Şaşırdım mı?

   Tabi ki hayır!

   Soyer’in nasıl bir kişiliğe sahip olduğunu epey bir süre önce zaten çözmüştüm. Bu nedenle şaşırmadım.

   Şimdi gelelim sözün özüne..

   Aslında Soyer’in söylediği “Kıbrıs’ı Kıbrıslılara bırakalım v.s” sözleri ayrı bir tartışma konusudur. Öyle ki; ilk röportaj yayınlandığında, gösterilen tepkilere ilişkin kendi sosyal medya sayfamdan “Neden linç ediliyor. Soyer Kıbrıs’ı İngiliz ya da Yunanlılara bırakalım demiyor. Buna Kıbrıslılar karar vermeli diyor. Bunda ne var, neden büyütülüyor.” diye Soyer’i de savunmuştum. Maalesef hata etmişim.

   Neden mi?

   Çünkü Soyer sözlerinin arkasında mertçe dik duramadığı gibi, aynı zamanda inkâr ederek ve çarpıtarak halka da yalan söyledi. Üstelik yalan söylemekle de kalmayıp, acımasız şekilde, bir gazetecinin dürüstçe yaptığı işe iftira atmaya bile kalkıştı.

   Bakınız hata yapmak biz insanlara mahsustur ve elbet zaman içerisinde affedilir. Ancak göz göre göre yalan söylemek, halkı kandırmaya çalışmak ve yetmez gibi kendi k…. kurtarmak için insanlara iftira atmak, erdemli, ahlaklı ve düzgün bir insanın yapacağı iş değildir.

   Ve bu niteliklere sahip birisinin, şu güzelim İzmir’i yönetmeye çalışması da ayrıca üzüntü vericidir. Bunu bir gazeteci olmaktan ziyade, maalesef kendisine oyunu vermiş bir seçmen olarak söylüyorum.

    İnanın merak ediyorum. İzmirlileri seçeneksizliğe mecbur bırakan Kılıçdaroğlu, acaba eseriyle gurur duyuyor mudur?

   Tam da bu anlamda “Yalancıdan Başbakan olmaz!” diyen sn Kılıçdaroğlu’na sormak gerekir; Peki, yalancıdan Belediye Başkanı olur mu?

   Son olarak, sn Soyer Avrupai yaşantısıyla da bilinir. Öyle ki, geçmiş döneminden bugüne Avrupa’ya en çok seyahat eden başkan olarak anılmaktadır.

   O halde hazır yeri gelmişken, kendisine hatırlatmadan geçmeyelim.

   Avrupa’da yalan söyleyen ve yalanı ortaya çıkan bir siyasetçi ya da Belediye Başkanı ne yapar?

   Herkeste iyi bilir ki istifa eder.

   Ciddiden merak ederek soruyorum. Sayın Soyer acaba Avrupalıların bu ahlaklı davranışını da, kendisine örnek almış mıdır?

   Umarım almış olsun ve umarım ki bizleri yanıltsın..



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

'Hayat kısa, daha çok Belçika çikolatası yiyin'

Ünlü oyuncu Aslı Enver ile eşi Berkin Gökbudak tatile çıktı. Bir mekanda çekildiği kareleri sosyal medyadan paylaşan Aslı Enver, pozuna "Hayat kısa, daha çok Belçika çikolatası yiyin" not...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Doğada vakit geçirmek cilde olumlu etki ediyor

Araştırmacılar, doğada vakit geçirmenin bağırsak ve cilt sağlığı ile yakından ilişkisini inceleyerek, yeşil alanların insan mikrobiyotasını artırdığı sonucuna ulaştı."Environmental International" isimli dergide yayımlanan makalede, araştırmacılar, ABD ve Avrupa'da kaleme alınan 20 çalışmayı inceleyerek doğa ile insan sağlığı arasındaki yakın bağı ele aldı.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR