Kılıçdaroğlu neden gereğini yapmıyor?

   Önceki gün CHP Kadın Kollarından Düriye Taş ve Birsen Temir’in açıklamaları vardı. Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Köse’nin kuması olduğuna dair iddialar dile getirildi ve bunları Ege’nin Sesi’nde olduğu gibi yayınladık.

   Haberin yayınlanmasıyla birlikte çok sayıda partili bu garip duruma tepki gösterdi. Bir Kadın Kolları Genel Başkanının böyle bir durumda olmasının parti etiği açısından uygun olmadığına dair çok sayıda tepkiydi bunlar.

   Konuyla ilgili Fatma Köse’den şuana kadar hiçbir açıklama yapılmış değil. Ama bu vahim olay susarak geçiştirilecek bir olay da değil. CHP böyle bir durumu içine sindirecekse o zaman biz AKP’den farklıyız deme gibi bir şansıda yok. Sayın Kılıçdaroğlu’nun olaydan haberi olup bir şey yapmaması da ayrı bir garabet.

   Bazı tartışmalara baktığımızda bu olay için “özel hayat” sözleri kullanılıyor. Öncelikle şunu belirtelim ki, Siyasetçinin özel hayatı olmaz. Siyaset yapmaya karar verdiği an özel hayatı da artık kamuoyunu ilgilendirir demektir. Yani son derece özenli davranması ve dikkat etmesi lazım. Kaldı ki burada söz konusu olan özel hayatın ötesinde, bulunduğu makamın sorumluluğudur. Yapılması gereken iki şey var, ya çok eşlilikten ya da o makamdan ayrılmak.

   Şöyle düşünün, CHP gibi bir partide Kadın Kolları Genel Başkanının kadın üyelere, laik ve cumhuriyetçi bir kadında olması gereken özellikleri anlatırken kendisinin de aynı vasıflara sahip olması gerekmez mi? 

   Daha da önemlisi, Medeni hukuk kavramından yana olan bir parti böyle bir anlayışı içerisine sindirebilir mi?

   Kadın Kolları Genel Başkanı bulunduğu o makamda bütün kadınlara örnek olması gerekir. Çünkü o makamın büyük sorumlulukları vardır. Aksi halde biz Laik, Cumhuriyet kadınıyız gibi sözler havada kalır.

   Olayın bir diğer tuhaf tarafı, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun haberi olmasına rağmen bu olaya sessiz kalması. Olması gereken, o ilgili kişinin çağrılıp gereğini yerine getirmesini istemesiydi. Ama şu ana kadar bu yapılmadığı gibi, olayı kapatmaya yönelik eğilimler de var.

   CHP’de bir önceki genel başkan Deniz Baykal sırf bu özel nedenlerden dolayı partiyi oldukça güç bir duruma soktu. Şimdi ikinci bir benzer vakayla karşı karşıyayız. Bakalım Kadın Genel Başkan, diğer erkek Genel Başkanın yaptığını yapıp istifa edecek mi?

   Son olarak şöyle bir empati yaparak bu yazıyı bitirelim. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun aynı biçimde iki eş durumu olsaydı, acaba CHP’liler bu durumu da kaldırabilir miydi?