Çiftliğin Sahibi Adamı Çarpar!

"Onikinci C.B. Erdoğan; iftar yemeklerinde kullanılan masanın maliyetiyle ilgili iddiaları “alçakça ve ahlaksızca iftira kampanyası” olarak nitelendirdi.

Yemek masasının iddia edildiği gibi 240 bin lira değil 5 bin lira olduğunu söyleyen Erdoğan, “5 bin lira nerede, 240 bin lira nerede? Bize ‘zenci Türk’ diyorlar bende öyle zenci Türk olmaktan şeref duyarım. O zaman böyle saldırıya maruz kalmazdık” dedi." -Gazetelerden-

- "Ayıp kardeşim ya! Bu kadar da iftira olmaz, işte açıklıyorum: Yemek masamızı marangoz Ali Emmi'ye beş bin TL'ye yaptırdık. Bizim Necdet'in eski askeriymiş, Siteler'de dükkanı varmış. Hem indirim yaptı hem de fiş almadık, ucuza mal oldu. Adama kendi yaptığım sirkelerden de bir koli verdik. Üstelik masaları yuvarlak yaptırdık ki, yemek saatleri dışında Bilal ok taliminde kullansın diye. Hem ıskalama şansı da kalmadı."

- "Masanın altındaki profil ayaklar, Süleyman Bey  zamanından kalma, Milliyetçi Cephe hükümetleri yıkılmasın diye çok sağlam yapılmış. Bu günlerde lazım olur demiş, saklamıştım. Yaşasın Milli İrade, kızdırmayın milli iradeyi."

- "Çatal-bıçak takımları da Süleyman Bey'in zamanından kalma, ölmüşün arkasından konuşulmaz ama Nazmiye Hanım da zevksizmiş şekerim. Yeni aldırdığım altın varaklı takımları medya görecek diye kullanamıyorum. Geceleri kutusundan çıkarıp siliyorum. Ne kötü şeymiş bu milli irade!"

- "Şu banal sandalyeleri de depodan getirttim. Hayrünnisa Hanım zamanında alınmış. Şu Muhtarlar yemeğinde kullanalım, sonra doğru depoya."

- "Efendim, Semra Hanım zamanında alınmış bir şey bulamadık."

- "Semra Hanım kim?"

- "Ahmet Necdet Bey'in eşi efendim. Hani şu, oğlunun düğünü esnasında köşkün elektrik parasını ve garsonların yevmiyelerini cebinden ödeyen milli iradeye ters kişi!"

- "Hiç mi bir şey almamış?"

- "Yok efendim, tahsis edilen bütçenin büyük bölümünü iade ediyorlarmış"

- "Aman boş ver, biz de onlar hiç yokmuş gibi yaparız. Zaten milli irade de onların yok sayıyor zaten. Sorarlarsa tasarruf lobisi, bunların kökü dışarıda deriz."

* * *

- "Arkadaşlar, kötü niyetli paralel basının açıkladığı gibi değil. Yediğimiz yemeği Recep Bey tuttu, Jöleli Yiğit Bey vurdu, ben de yoldum ve külliye aşçısı pişirdi. Hatta doğalgaz çok gelmesin diye küçük sarayın bahçesine ateş yaktırdım. Yemeği orada pişirdik."

- "Salata malzemesi de bizden, organik. Akşamları el ayak çekilince Recep beyle korumaları atlatıp A.O.Ç.'e gidiyoruz. Orada yaptığımız hobi bahçesinde çalışıyor ve marul, domat, biber falan yetiştiriyoruz. İşte salata da bedavaya geldi, üstelik sirkesini de ben yapıyorum."

- "Servisi de Muhafız Alayı'nın nöbeti olmayan askerleriyle bizim Hakan'ın gönderdiği siyah giyen elemanlar yaptı. Böylece kıyafetten de tasarruf ettik ve güvenliği de bedavaya getirdik."

- "Böylece bu gördüğünüz yemeği, kişi başı 30 TL'ye getirdik. Biz aslında zenciyiz, siz geziciler beyazsınız. Bütün yemeği beyazlar yedi. Karnınız aç olabilir, alın size Kürtçe Kur'an…"

- "Arkadaşlar, geçen gün özel jetimizle Katar Emiri'nin torununun diş buğdayına gidiyoruz. Allah sizi inandırsın, yakıt çok gitmesin diye klimaları kapattırıp, camları aralattım kaptana. Uçağı da kendi yaptığım sirkeyle yıkadık."

- "Emine! Yeter artık, gazeteciler gitti. Baksana Barlas bey bile koltuğunda uyumuş. Zaten artık kimse yemiyor bu yemeği."

- "Bu sarayı buraya yaptırmakla hata ettik galiba. Melih demişti; 'bu çiftliğin sahibi ile oyun oynanmaz' diye. Kendisi ölmüş olsa da fikirleri çarparmış adamı."