Kaçış Rampası

Freni boşalmış ve şaşkın bir şekilde, bilinmeze doğru hızla yokuş aşağı inen AKP kamyonu, MHP 'kaçış rampası' sayesinde kurtuldu.

* * *

Manisa-İzmir arası yaklaşık 40 km.dir. Ama ilginç bir yoldur. Manisa'dan hemen sonra Spil dağına tırmanmaya başlarsınız. Yol öyle dik ve virajlıdır ki, üç şerit yol olmasına bazen hızınız 30-40 km.ye kadar düşer. Sabuncubeli Boğazı geçildikten sonra ise yol, İzmir'e doğru akan dik ve virajlı bir nehirde rafting yapıyor duygusuna kapılmanıza neden olabilecek şekildedir. İşte bu yol, fren sistemi bakımı tam olmayan ağır tonajlı araçlar için çok tehlikelidir. Bu araçlar için tehlike anında kullanılmak için, yolun sağında kaçış rampaları vardır.

Nedir bu kaçış rampası?

Kaçış rampası; Aracınızın freninin tutmadığını hissettiğinizde gireceğiniz ve aslında bir yere çıkmayan dik rampadır. Freni patlamış ve süratle bir bilinmeze doğru yol alan aracınızı soktuğunuz ve aracınızı fren yerine doğal yoldan durdurabileceğiniz dik çıkmaz bir yoldur.

* * *

07 Haziran seçimlerinden sonra, ben dahil ne hayaller kurmuştuk. Öncelikle Meclis Başkanlığı AKP'nin elinden alınacak, sonra sırasıyla dar gelirliye yönelik ekonomik iyileştirmeler yapılacak, yolsuzlukların hesabı sorulacak, Cumhurbaşkanı yasal sınırlar içinde ve Çankaya'da ikamet edecek, Milli Eğitim normalleşecek, adalet sistemi üzerindeki baskı kaldırılıp yeniden bağımsızlaştırılacak, valiler, kaymakamlar birisinin adamı olmaktan çıkarılacak. Çok büyük yapısal değişiklikler yapılamasa da YÖK, HSYK, RTÜK, TRT, TUBİTAK, ÖSYM, ve THY vb kurumlarda 12 yılın izleri silinmeye (olumlu anlamda) çalışılacak.

Türkiye Büyük Millet Meclis Başkanlığı seçimi gösterdi ki, hepsi hayalmiş.

Neymiş efendim, "Biz HDP ile aynı yönde oy vermeyiz" prensibiymiş. Geçiniz bunları sayın Bahçeli. Geçen yasama döneminde AKP'li bakanların Yüce Divan oylamasında, hükümet aleyhine verilen soru ve gensoru önergelerinde HDP ile aynı yönde oy kullanmadınız mı? İktidar tarafından verilen kanun tekliflerine, HDP ile birlikte ret oyu vermediniz mi? Hatta daha acısı, milletvekillerinin maaşlarında artış için HDP ile aynı kanun teklifine parti olarak imza atmadınız mı?

Sayın Oktay VURAL; evet size oy vermedim ama, madem sıfatınız 'İzmir Milletvekili', benim de vekilimsiniz, o zaman size soruyorum:

"Daha birkaç ay önce Meclis kürsüsünden 'Sıvışma Bakanı' ilan ettiğiniz kişinin, sizin boş oylarınızla Meclis Başkanlığı'na terfi ettirilmesini içinize nasıl sindireceksiniz? Seçim bölgeniz İzmir'e nasıl geleceksiniz?"

* * *

MHP; freni patlamış ve şaşkın bir şekilde yokuş aşağı, bir bilinmeze doğru hızla inen AKP kamyonuna etrafı Bahçeli bir Devlet 'kaçış rampası' görevi yapmıştır. Meclis Başkanlığını kendilerine teslim etmiştir.

Dünkü oylamadan sonra Davutoğlu'nun söylemleri değişmiştir. Seçim sonrası geldikleri; "Herkese eşit uzaklıktayız, siyasette küslük olmaz, kırmızı çizgilerimiz yok, her konuyu müzakere edebiliriz" noktasından, "Duruma bakacağız, hangi parti aklımıza yatarsa onunla hükümet kurarız ve onlara da birkaç bakanlık veririz" şekline değişmiştir.

Niye mi?

Sayın Devlet Bahçeli'nin son sözleri; Davutoğlu'na kaçış açık çek vermek veya en azından kendi pazarlık gücünü baştan azaltmak değil de, nedir acaba? Sayın Devlet Bahçeli en son şöyle dedi:

"Biz hükümet olmak istemiyoruz fakat eğer mecbur kalırsak ülkeyi de namerde muhtaç etmeyiz, görev alırız."

Yani; "Sayın Davutoğlu istediğin kadar sallan, hiçbir partiye taviz verme, fren patlak diye korkma, eğer hükümeti kuramazsan senin, etrafı bahçeli devlet kaçış rampan var,

Korkma,

Bas gaza!"