Paşa

   Türk Ordusu, subaylar ve generaller bu iktidar tarafından ne çok sevilirmiş, ne çok korunurmuş da haberimiz yokmuş. Eminim; Ergenekon, Balyoz, Casusluk, Poyrazköy, Generallere suikast vb onlarca davanın mağduru yüzlerce subay ve general bu durumu görünce çok üzülmüşlerdir. ‘Keşke, bizler suçlanırken, zindanlara atılırken, rütbelerimiz sökülüp bizim ve ordunun haysiyeti ayaklar altına alınırken de bu iktidar olsaydı’, demişlerdir! 

   Gelelim günümüze; neymiş efendim, Sayın Muharrem İnce, bir generale nasıl, ‘apoletlerini sökerim’ dermiş. ‘Apoletlerini sökerim’bana göre de hoş bir hitap tarzı olmamış. Sayın İnce keşke başka türlü ifade etseydi, daha iyi olurdu.

   Ey, birden bire ordu sevicisi olan kardeşim;

   Amerika tarafından subaylarımızın başına çuval geçirildiğinde, “ne notası, müzik notası mı?” diyen Başbakan ve “iyi ki bunlarla savaşa girmemişiz, TSK bağırsaklarını temizliyor” diyen Bakan içini acıtmadıysa…

   Tertemiz yiğitler baskıya dayanamayıp intihar ederken, TRT gömülü silahları bulma kazılarını naklen yayınlarken, yurtdışı görevini yarıda kesip ifade vermeye gelen subaylar ve generaller delilsiz ve hukuksuz olarak casus diye zindanlara tıkılırken, ‘savcılık’ yapanlara oy verirken elin titremediyse…

   Terörist diye hapse atılan veya astları tarafından esir edilen Genelkurmay Başkanı, zindanlarda kahrından ölen vatansever subaylar ve generaller umurunda olmadıysa…

   “Camileri bombalayıp, uçağımızı düşürüp, kendi gemimizi batıracaklardı” deyip, vatanseveri hapse atıp, onların yerine general yaptıkları tipler gerçekten milleti bombaladıklarında canın yanmadıysa

   Şimdi de sus…

   Siyasi olması muhtemel bir toplantıya resmi elbisesi ile katılan ve bir parti başkanını siyasi rakibiyle dalga geçerken hararetle ve gülerek alkışlayan generale bir şey deme, ‘apoletlerini sökerim’ diyeni eleştir. Bu tavır adil değil.

   Olaylara sebebiyet veren, hepimizin ordusunu bilerek veya bilmeyerek siyasi tartışmaların içine çeken komutan çoktan istifa etmeliydi diye düşünüyorum. Üstelik bu olay, komutanın ilk vukuatı da değil. Zamanında Türk Silahlı Kuvvetlerinin güzide subaylarına ağız dolusu hakaretler etmiş olan Nagehan Alçı isimli kişiyle yan yana fotoğraflarını asker camiası henüz unutmadı. Nagehan Alçı’nın Cumhurbaşkanı ile birlikte geziyor olması, onu saygıdeğer veya masum yapmaz.   

   Herkes tarafından bilinsin ki, Türk Ordusu’nda ‘paşa’ diye bir rütbe yoktur. Tanıdığımız son paşa, tüm mal varlığını Mehmetçik Vakfı’na bağışlamış olan Bodrum Paşa’sı Zeki Müren’dir. Nur içinde yatsın.

   Sonuç olarak, Muharrem İnce’nin ‘apoletlerini sökerim’ çıkışı kişiseldir ve münferit bir olaya aittir. Yani milleti ve Ordu’yu bağlamaz. En fazla, ‘o general de kendini bilseymiş’ der geçersiniz.

   Ama meydanlarda, “Ben hepsinin paşasıyım, hepsinin komutanıyım” diye bağırılması geneldir, tüm Ordu’yu ve tüm milleti bağlar. İşte bu yaklaşım tehlike işaretidir.