Kara delik!

Cumhuriyet'in ilanından sadece onaltı ay sonra 16 Şubat 1925'de, bizzat Mustafa Kemal Atatürk'ün emirleriyle "Türk Tayyare Cemiyeti" kurulur.

Cemiyet'in kuruluş amacı; Türkiye'de havacılık sanayisini kurmak havacılığın askeri, ekonomik, sosyal ve siyasal önemini anlatmak; askeri, sivil, sportif ve turistik havacılığın gelişmesini sağlamak; bütün bunlar için gerekli araç ve gereci hazırlamak; personeli yetiştirmek ve Uçan Bir Türk Gençliği yaratmaktır.

İstikbalin göklerde olduğunu çok iyi bilen Mustafa Kemal Atatürk, THK’nın Kurulmasından yalnızca sekiz ay sonra, bu sefer uçak fabrikası kurulması için talimat verir.

 15 Ağustos 1925’de Alman Junkers firması ile ortaklaşa olarak Kayseri’de Tayyare, Otomobil ve Motor Anonim Şirketi (TOMTAŞ) kurulur. Bu fabrikada 10 yılda 5 ayrı tipte 134 adet uçak üretilir. 120 Alman ve 240 Türk işçisi görev yapar.

Bir havacılık sevdalısı olan, Kurtuluş Savaşı kahramanlarından Vecihi Hürkuş, 1924’te Yunanlılardan ganimet olarak ele geçirilen motorlardan yararlanarak İzmir Seydiköy Hava Mektebi’nde “Vecihi K-6” adını verdiği ilk Türk uçağını üretir.

Vecihi Bey 1930 yılında, İstanbul Kadıköy’de kendisine bir atölye kurar. Burada 3 ay süren çalışmaları sonrasında ilk sivil uçak olan Vecihi K-14’ü üretir. Sonrasında 1932’de ilk Türk Sivil havacılık Okulu olan Vecihi Sivil Tayyare Mektebi’ni kurar ve ilk Türk kadın pilot Bedriye Gökmen ile birlikte 12 pilot yetiştirir.

Genç Türkiye Cumhuriyeti kendi girişimcilerini de yaratmaya başlamıştır. İlk Türk Demiryolu Müteahhidi Nuri Demirağ, uçak sanayisinin önemini anlayarak bu alanda atılımlar yapar. 1936 yılında bugün Beşiktaş’ta Barbaros meydanındaki deniz müzesinin hemen yanında, ülkemizin ilk özel sermayeye ait olan uçak fabrikasını kurar.

Bu adımın hemen ardından bugün Atatürk Havalimanı olarak kullanılan Yeşilköy’deki çiftliği havaalanı ve fabrika yapmak için satın alır. Aynı zamanda bu arazide “Gök Okulu” kurarak 290 öğrenci yetiştirir. Yapılan çalışmalar sonrasında 1936 yılında üretilen tek motorlu uçağın ardından 1938 yılında Türkiye’nin ilk yolcu uçağı NUD-38 üretilir. 1944 yılında bu uçaklar dünya havacılığı ‘A’ sınıfına alınır.

NUD – 38; zamanının en gelişmiş teknolojisine sahiptir ve saatte 325 kilometre hız yapabilecek, molasız bin kilometre uçabilecek yetenektedir. THK’nın almaktan vazgeçmesi üzerine üretilen uçakların bir bölümü Hollanda’ya ambulans uçak olarak satılır. Yani Hollanda’ya uçak ihraç ederiz.

Atatürk’ün manevi kızı Sabiha Gökçen 1913 yılında Bursa'da doğar. 1935'te Atatürk’ün yönlendirmesi ve teşviki ile Türk Hava Kurumu'nun Türk Kuşu Sivil Havacılık Okulu'na girer. Ankara'da yüksek planörcülük brövelerini alır. Gökçen 7 erkek öğrenci ile birlikte Kırım Rusya'ya gönderilir ve orada yüksek planörcülük eğitimini tamamlar. 1936'da Eskişehir Askeri Hava Okulu'nda aldığı özel eğitimden sonra askeri pilot olur. 1.Tayyare Alayı'nda avcı ve bombardıman uçakları ile görev yapar.

Sabiha Gökçen 1996'da ülkemiz havacılık tarihinin en büyük uluslararası ödülünü alır. Amerikan Hava Kurmay Koleji'nin mezuniyet töreni için düzenlenen Kartallar Toplantısı'nın onur konuğu olarak katıldığı Maxwell Hava Üssü'nde ki törende, "Dünya Tarihine adını yazdıran 20 Havacıdan biri" seçilir. Gökçen bu ödüle dünyada layık görülen ilk ve tek kadın havacı olur.

Son uçuşunu 1996'da 83 yaşında iken Fransız pilot Daniel Acton eşliğinde Falcon 2000 uçağıyla yapar. Türk kadını için bir rol modeldir.

Yıl 2018, yeni! Türkiye’nin bir fakültesinin Profesör ünvanlı Dekanı; ''Aile hayatına yönelik bazı politikaları YANLIŞ buluyorum. İyi bir çocuk yetiştirmek, iyi bir ev hanımı olmak Bakan ya da Başkan olmaktan veya Başarılı! bir iş kadını olmaktan çok daha elzemdir. Yerel seçimde hiç bir Kadın Belediye Başkanı Adayına OY VERMEYECEĞİM'' diye tweet atar.

Yani açıkça diyor ki; kadın dediğin evinde oturur, çocuk bakar. Hani derler ya, “sırtından sopayı, karnından sıpayı”…

Bu profesör ünvanlı kişinin, ne fakültesi dekanı biliyor musunuz?

Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi.

Bu Fakülte; Konya Meram’daki Necmettin Erbakan Üniversitesi’nin, 15 Temmuz Yerleşkesinde bulunuyor ve otomobil motorları üzerine ihtisas yapmış Dekanı önderliğinde! uzay araştırmacıları yetiştiriyor iyi mi?

“Keşke Yunan galip gelseydi” diyenler, diyenleri ziyaret edenler, ziyaret edenleri takdir edenler, takdir edenin emrine uymak farzdır diyenler, kadınlar evinde otursun diyenler, kadınlar gülmesin diyenler, diyenler, diyenler, diyenler… Emin olun bizler sustukça onlar demeye devam edecekler.

Ülkece uzay boşluğundaki bir kara deliğe mi sürükleniyoruz yoksa!