Yukarı
12

Mehmet Atak

DESTAN

14 Temmuz, 2019

   “Tek yürek olarak yazdığımız destanı dünyaya yeniden haykırmak için Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifiyle 15 Temmuz Pazartesi sat 20:00’da Atatürk Havalimanı’nda buluşalım.”

   Birkaç gündür cep telefonlarına yukarıdaki mesaj geliyor. Destan ne demek, ona bir bakalım çünkü bir olguyu olur olmaz kullanırsanız laçka olur, anlamsızlaşır.

   Türk Dil Kurumu, “destan” kelimesinin anlamını şöyle veriyor:

   1. Tarih öncesi tanrı, tanrıça, yarı tanrı ve kahramanlarla ilgili olağanüstü olayları konu alan şiir, epope: Manas, Şehname, İlyada, Kalevala birer destan örneğidir.

   2. isim Bir kahramanlık hikâyesini veya bir olayı anlatan, koşma biçiminde, ölçüsü on bir hece olan halk şiiri.

   3. Çağdaş Türk edebiyatında biçim ve içerik yönünden, geleneksel destanlardan ayrılık gösteren uzun kahramanlık şiiri: Üç Şehitler Destanı, Çanakkale Destanı.

   Yani destan; milletlerin hayatında büyük yankılar uyandırmış tarihî, toplumsal veya doğal olayların anlatıldığı, hayal unsurlarıyla süslenmiş uzun manzum eserlerdir.

   Destanlar öyle kolay olmuyor senin anlayacağın. Yoksa beraber yürürken beraberce ıslanmakla övündüğün kişiyle tutuştuğun şemsiye tutma kavgası destan olmaz. Olsa olsa kayıkçı kavgası olur ki, bu kavgaya bizi karıştırma. 

   Biz kim miyiz?

   Son derece sıradan bir vapuru, İngiliz Donanmasının tacizlerine rağmen, son hızımız olan yedi mil ile Karadeniz’in aman vermez dalgaları arasında ve bin türlü müşkülat içerisinde Samsun’a vardıran kişiyim. Bandırma Vapuru Kaptanı İsmail Hakkı Durusu'yum.

   Erzurum'da doğdum. "Moskof askeri Aziziye Tabyası'nı ele geçirdi." haberi üzerine, üç aylık bebeğimi emzirdim ve "Seni bana Allah verdi. Ben de seni, O'na emanet ediyorum" diyerek, bir gün önce cepheden yaralı olarak gelen ve kollarımda can veren ağabeyimin kasaturasını alıp, düşmanla savaşmaya koşan 20 yaşında taze gelinim. Ben, Nene Hatun’um.

   7/8 Mart 1915 gece yarısından az sonra sisli bir havada, emektar gemimle Çanakkale'den ayrıldık. Düşman tarafından görünmesin diye bütün ışıklarını söndürtmüş, kıvılcım atmasın diye ocaklarını bile bastırmıştım. O gece kıyıya paralel olarak 100'er metre aralıklarla ve suyun 4,5 metre altında 26 mayını da sessizlik içinde döşedik. Görev tamamlandığında yine aynı sessizlik ve dikkatle geriye döndüm. Nusrat Mayın Gemisi Komutanı Tophaneli Yüzbaşı Hakkı Bey’im.

   “Gelinliğim kefenim olsun, düşman yok edilmedikçe bana her şey haram” diyerek çıktım yola. Erzurumlu Yusuf Ağa’nın kızı, Mustafa Kemal’in atadığı Müfreze Komutanı Kara Fatma’yım.

   15 Mayıs 1919'da İzmir'e giren Yunan askerlerine ilk kurşunu sıkarak işgallere karşı silahlı direnişi başlattım ve hemen oracıkta Yunanlılar tarafından şehit edildim. Selanik doğumlu Gazeteci Hasan Tahsin’im.

   “Değmesin toprağıma namahrem eli” diyerek tek başıma savaşan esnafım. Ben, Kahramanmaraş'ta doğan, vatanımı Ermeni’ye ve Fransız’a bırakmamak için savaşan Sütçü İmam’ım.

   “Gâvur Anadolu’yu sardı. Hepimizi bir düşünce aldı. Din ve diyanet, ırz ve namus, Türklük tehlikeye düştü. İşittik ki Erzurum taraflarında cankurtaran bir Paşa çıkmış. Meclis kuracakmış. Onu hep gözledik. Öğrendim ki bu Paşa’nın adı Mustafa Kemal imiş. Onun büyük yüzünü görmeye can attım. Fakat o zaman olmadı. Erzurum’dan sonra Sivas’a, oradan da Ankara’ya gelmiş. Tam bu arada bizden iki Mebus istedi. Herkes korktu, ihtiyar halimle vatanı kurtaranların yanına koşmayı, hatta başımı bile vermeyi göze aldım. Bana “gitme, ölürsün” dediler. Zaten herkes mahvoluyor, varam, gidem, onlara ulaşam, hep beraber ölek dedim.” Ben, 1831 yılında Çemişkezek’e bağlı Eğerek nahiyesinde doğmuş, Ferhat Uşağı aşiretine reislik etmiş Diyap Ağa’yım.

   Şırnak Güçlükonak yakınlarındaki bir köyde okulu tamir ettirmiş, dönüş yoluna düşmüştük. Erkek gibi çatışmaya yüreği olmayan hainlerin yola döşedikleri mayın sonucu şehit olduk. Biz kim miyiz? Bizler, Şehit Piyade Yarbay Melih Gülova, Piyade Binbaşı Ramazan Armutçuoğlu ve Piyade Er Hasan Güreşen’iz.

   Uşak Eşme doğumluyum. Elazığ’a bağlı Arıcak ilçesi yakınlarında denetlemeye çıkarken makam aracımın uzaktan kumandalı mayın ile patlatılmasıyla şehit oldum. Ben Şehit Yarbay Alim Yılmaz’ım.

   Ben Kubilay’ım, Âşık Veysel’im, 

   Albay V. Murat Tulga’yım, Teğmen M. Ali Çelebi’yim,

   Mevlana’yım, Veysel’im, Dadaş’ım, Yunus’um.

   Belki de;

   Ergenekon’dan çıkış yolunu gösteren bozkurdum,

   Ziya Gökalp’im ben.

   Belki, Bahriye benim adım soyadım da Üçok.

   En fazla Nazım’ım belki, belki de biraz Neşet.

   Belki de en çok bize yakışırdı

   Deniz olmak emperyalizme karşı.

   Belki maviliklere motor süren,

   Belki de Silivri’de, Hasdal’da tutsak olanım ben.

   Hâlâ merak ediyor musun, biz kimiz diye?

   Biz; Anadolu’yu yurt edinmiş, kanıyla vatan eylemiş, kara kalpak takmış, bazımız sarkık bıyıklı, bazımız yeşil parkalı ama vatana sevdalı, 150 kiloluk mermiyi tek başına kaldırmış, yedi düvele kafa tutmuş, türkü çığırmış, mektubun ucunu yakmış, yılandan çok yalandan korkan, milliyetçi, devrimci, halkçı, aynı zamanda laik, gerektiğinde devletçi ve sonuna kadar cumhuriyetçiyiz. 

   Ümmet değil, millet olmayla övüneniz biz.

   İşimiz olmaz bizim o çakma hocaefendiyle, bu şeyhle, şu tarikatla.

   Türk askerinin kafasını kesenlerle de ve kendi meclisini bombalayanlarla da beraber olamayız biz.

   Biz kim miyiz? Hala anlamadıysan söyleyeyim:

   Bize kısaca;

   “MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİ” DERLER. 

   Destanımız üzerine, destan tanımayız.

   İZMİR, 14 Temmuz 2019.



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Oyuncu Farah Zeynep Abdullah, Kızıl Goncalar iddiasına cevap verdi

Farah Zeynep Abdullah'ın Kızıl Goncalar dizisine dahil olacağı söylentileri sosyal medyada büyük ilgi görmüştü. Ünlü oyuncu iddialara yanıt verdi. Öyle bir geçer zaman ki Masumlar Apartma...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Diyet gıdası krizi: Can kaybı artıyor

Kobayashi Pharmaceutical Co. firmasından yapılan açıklamaya göre, kırmızı pirinç mayası içeren "beni-koji" tüketen bir kişi daha yaşamını yitirdi. Böylelikle şimdiye kadar takviye diyet gıdası "beni-koji" ile bağlantılı ölenlerin sayısı 5'e yükseldi. Ölenlerin cinsiyeti ve yaşı açıklanmadı. 

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR