“Yeni Bir Soluk Gerek”

   Siyaset nedir sorusuna cevap verdiğim günden beri bu lafı hep duyarım. “Yeni Bir Soluk”.

   Nefes alışverişimi dinleyerek yeni bir soluğun insana neler kattığını biyolojik olarak anlamaya çalıştım. Özellikle uzun süre soluksuz kaldıktan sonra yeni bir soluk gibisi yok diyebilirim. Yavaşlayan kalp atışların hızlanıyor, gözlerine ışık geliyor, bir anda kan dolaşımın hızlanıyor ve en önemlisi ilk defa sevdiğin kızın elini tutmuşçasına anlamsızca heyecanlanıyorsun. İşte soluksuz bir dönemden sonra yeni bir soluk bütün bunları yaptırıyor.

   Buradan nereye bağlayacağımı merak ediyorsunuz. O yüzden lafı uzatmaya gerek yok.

   Gündemimiz Cumhurbaşkanlığı seçimi.

   Ve bu kadar kirli senaryoların döndüğü, siyasetin parayla kirlendiği, adeta bir bataklığa dönen Türkiye siyasetinin “yeni bir soluk” kaçınılmaz olmuştur.

   Şu an paranın insanlığın ve barışın önüne geçtiği kara bir bataklık var. Bu bataklık, uzaktan parlıyor. Bu parıltıya kapılıp üzerine konan beyaz bir güvercini içine almış hırpalayarak yok etmeye çalışıyor.

   Türkiye siyasetini ve barışı temsil eden bataklık ve beyaz güvercin ikilemini anlamak gelecekte çocuklarımızın özgürce koşup oynayabilecekleri bir cennet bahçesi oluşturmamıza zemin hazırlayacaktır.

   Bunun içinde, genç, dinamik, güler yüzlü, hoşgörülü, insan haklarına saygılı, koltuk sevdası olmayan ve daha sayamadığım nice meziyetleri olan bir adaya destek vermemiz gerek. Bu aday ise çürümüş Türk siyasetine yeni bir soluk getirecek olan Selahattin Demirtaş’tan başkası değil.

   Ben, adayların üçünü yan yana koyduklarında, önyargısız davranan her vatandaşın, ilkeli bir siyaset için Demirtaş’a oy vereceğine inanıyorum. Logolara bakmanız dahi yeterli olacaktır. Çünkü bir taraftan logolardan bencillik fışkırırken diğer taraftan sadece özgürlük ve barışa duyulan özlemi fark edeceksiniz.

   Gerçekten barış, özgürlük, insan hakları ve en önemlisi dürüstlük kavramını ülkenin en tepesinde görmek için “Yeni Bir Soluk Gerek” diyoruz.