Yukarı
2

Fecri Polat

Neden Selahattin Demirtaş?

04 Ağustos, 2014

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kısa bir süre kala halen neden Selahattin Demirtaş diye kendilerine soran okurlara bu sorunun cevabını kısaca vermek istedim.

Bu ülkede objektif düşünen herkes sayın Demirtaş'ın ne kadar dürüst olduğunu ve gerçektende bu güne kadar kendi söylemiyle "sazdan başka bir şey çalmadığını" bilir. Belki de bu ülkede gözünü para hırsı bürümemiş tek siyasetçi diyebilirim. Dürüstlük ve tok gözlülük konusunda güvenebileceğimiz tek aday olması hususunda hemfikir olduğumuzu düşünerek bu konuyu atlıyorum.

En önemli özellik kendinden emin, mütevazı ve asil bir duruş sergilemiş olmasıdır. Diğer adaylar kendilerine methiyeler düzerken, ben şuradan geldim, buradan geldim, şunu yaptım, bunu yaptım, şunu bilirim, bunu bilirim, şunu tanırım, bununla çay içmişliğim var, hatta olayı bilmem benim ismimi kim koydu olayına girecek kadar basit bir düzeye indirirken, Halkların adayı olan ve sadece tek isteği kardeşlik ve barış olan Sayın Selahattin Demirtaş'ın tek derdi ülke halkları ve onların sorunları oldu.

10 Ağustos’ta ilk defa Cumhurbaşkanlığı için halk sandık başına gidecek. Cumhurbaşkanlığı adayları arasında Selahttin Demirtaş’ın da aday olması ülkede gerçek bir barış ve demokrasi havası estirmek isteyen herkesin oy verebileceği bir adayın olması anlamına geliyor.

Neden mi? Çünkü Selahattin Demirtaş dışındaki adaylar resmi ideolojinin tercihi olan adaylardır. Bu adaylardan birisi yıllarca İslam Örgütünün başında olmasına rağmen İsrail’in zulmüne karşı Filistin halkı için elle tutulur hiçbir girişimde bulunmamıştır. Aynı zamanda Kürtlere karşı yapılan katliamların ve asimilasyonların hiçbirine de bırak somut bir girişimde bulunmayı tek bir kelime bile söylememiştir.

Diğer aday da 10 yıldan fazladır iktidarda olmasına rağmen Osmanlı hayali ile Ortadoğuyu kan gölüne çevirecek politikalar güdmüştür. Sürekli Filistin’e ağıt yakar meydanlarda da İsrail’e nara atan bu adayın alttan altta da İsrail ile tüm ilişkilerini devam ettirmekten vazgeçmemiştir. İsrail ile olan bu ilişkilerinden dolayı da cesaret nişanı ödülünü almaktan rahatsız olmamıştır. Daha sonra da Referanduma yakın bir zamanda politika malzemesi yaparak ödülü aldığı kuruma ‘alın başına çalın’ şark kurnazlığını göstererek ikircikli imanını deşifre etmiş oldu.

Rojava’da ve Güney Kürdistan’da Kürtlerin ve Şiilerin başına bela olacak olan çetelere kimi zaman açık olarak kimi zaman da gizli kapaklı olarak destek verdi. IŞİD denen bu örgütü palazlandırarak Kürtlerin en tabii hakkı olan ulusal bağımsızlık hakkına kast etmiş oldu, misakı milli sınırlarını korumak adına.

Bu durumda IŞİD denen çetelere destek vererek Ortadoğu halklarının ölümlerine sebep olmuş bir adaya oy vermek, Roboski de 34 insanın ölümüne sebep olmuş birisinin yargılanmasına engel olmuş birisine oy vermek, Ceylanların , Uğurların faillerini aklayan bir adaya oy vermek yaptıklarına ortak olmak demektir.

Resmi ideolojinin her iki adayından farklı olan Selahattin Demirtaş’a oy vermek şark kurnazlığı olan bu politikalara hesap sormak demektir. Kürdistan’da gerçekleşmiş katliamların hesabını sormak demektir.Roboski de katledilmiş 34 insanın, Ceylanların ve Uğurların katillerine hesap sormak demektir.Tek devlet tek millet ve tek bayrak zihniyetine son vererek tüm halkların eşit ve adil bir şekilde kendisini ifade edebilecek bir güne oy vermek demektir.

Selahattin Demirtaş’a oy vermek demek kendisine verilecek her oy statükoya karşı ezilmişlerin konumunu ve gücünü artırmak demektir. Konumu güçlü olan ezilen sınıfların masa başında talepleri de o kadar güçlü olacak demektir.

Daha da önemlisi bağlama çalmaktan başka bir şeyi çalmayan bu adaya oy vermek demek hırsızlığa ve talana dur demektir.



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Tuvana Türkay hastanelik oldu

Oyuncu Tuvana Türkay hastane odasından fotoğraf paylaşarak takipçilerini sağlıkları konusunda uyardı. 'Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi' adlı dizide oynayan Tuvana Türkay hastaneye kaldırıl...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Bilimsel araştırma: Aspirinin kolon kanserini nasıl önlediği belirlendi

Her gün aspirin kullanmanın kolon kanserini önlediği biliniyor ancak nedeni şu ana kadar belirsizdi. Yeni bir çalışma, artık aspirinin kolon kanserine karşı nasıl etki ettiğinin anlaşıldığını ortaya koyuyor. Cancer dergisinde 22 Nisan'da yayınlanan bulgulara göre, aspirinin vücudun kanser hücrelerine karşı bağışıklık tepkisini artırdığı görülüyor.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR