Yukarı
27

Sabahattin İzcioğlu

Dünyada Yirmi Birinci Yüzyılda Neler Oluyor?

22 Mayıs, 2016

   Sözde, 21. Yüzyıl bilim, teknoloji, uzay çağı olarak tanımlanıyordu. Ne oldu da bilimin, teknolojinin, uzay çağının önüne ırkçılık, gericilik, dincilik geçti. 19 yüzyılda buharlı makinaların üretime başlanmasıyla başlayan modernizme ne oldu? Makinaların makine ürettiği ağır sanayinin geliştiği 20 yüzyılda başlayan post- modern çağın yerini 21. Yüz yılda ne aldı?

   Sesli düşünelim bunun nedeni ne olabilir? Aslında, devamlı gerçeği arayan insanlık bulduğu bilim, teknoloji ile çok daha görkemli, ultra gerçeği ararken bilgisayarların, internetlerin, iletişim araçlarının etkisiyle küçülen dünyada kendisine yabancılaşması, yalnızlaşması nedeni ile kendisini bulma yollarına giderek bir takım güçlere ideolojilere, tarikatlara, mezheplere sığınması isteği ile kendini kendi doğasını keşfetme isteği mi? Yoksa o kadar vahşi rekabetçi döneme giren küresel ölçekli kapitalist sistemin yok edici güçlerinin hegemonyalarını sürdürmek, eldeki güçlerini yitirmemek, kendilerine yeni alanlar açmak için, her türlü yöntemi deneyerek tüm insanlığı birbirine kırdırtmak için dinciliği, ırkçılığı, etnik yapıyı kullanması sonucu yüzyılın bu kaosu, karmaşayı yaşaması mıdır?

   İçinde yaşadığımız bu 21. Yüzyılın kaotik, karmaşa, kaos ve belirsizlik döneminin nedenleri bunlar olabildiği gibi daha onlarca nedeni bulabiliriz. Ama şu görünen bir gerçeklik ki  her dönem de ‘’dünyada değişmeyen tek şey şiddet’’ , buna bağlı olarak da paranın, sermayenin, çıkarın girdiği her yerde güç var, hegemonya var, zulüm, ölüm, acımasızlık var. daha açıkçası, belki ilk çağlarda ve de ırkçılığın, milliyetçiliğin olmadığı dönemler dışında özellikle son üç yüzyıl da insanlık çok dürüst, çok ahlaklı, çok namuslu zamanlarda yaşamadı.  

   Bu güne dek, kapitalizm, hiçbir dönem demokratik yöntemlerle alın teri ile sermaye birikimini sağlamayıp başarıya ulaşamamıştır, daima güç kullanarak felaketler ortamı yaratarak sağlarken bu felaketler tüm dünyada her alana dalga dalga halka gibi yayılırken hakim güçler bu felaketlere hep sırıtarak bakmışlar.  Dünyada genellikle de Orta Doğu, Asya, Afrika gibi ülkelerde ulus devlet sürecinin tamamlanmaması, zengin ülkelerin bu bölge ülkeler üzerinde oyun kurmalarını her türlü politik oyunların oynamasına da zemin hazırlıyor.

   2015 yılı Nobel edebiyat ödülünü kazanan Suetlana alekseyeviç, ‘’ umut devri yerini, korku devrine bıraktı. Her şey tersine döndü ve zamanda geriye gittik. Şu an ikinci el kullanılmış bir zamanı yaşıyoruz.’’ Diyor. Bir de bunun yanında en olumsuzu da bilimin, teknolojinin sonucu gelişen iletişim aletleri, internet, televizyon, medya ‘’modern cehaleti, veba gibi hayatın her alanına bulaştırıyor.

Yalnız, dünyada ki bu kadar karamsar, bunalım, kaos ortamı varken bile tüm insanlık farklı ögelerden oluşsa da özgürlük, eşitlik, adalet, barış gibi ortak evrensel değerleri hiç bir dönem yok edemediler, ve de bilimin önderliğine inanan bu insanlar azımsanmayacak kadar da çoğunluktadır.

   Ve daha da önemlisi, tarihte görülmüştür ki halkının düzgün, adaletli hayatları yerine hep güçlü ülke ve devlet olma yöntemini seçenler er geç sonunda kaybetmişlerdir. Yeter ki o ülke halkı oyunlara gelmesin birlik olsun.



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

'Hayat kısa, daha çok Belçika çikolatası yiyin'

Ünlü oyuncu Aslı Enver ile eşi Berkin Gökbudak tatile çıktı. Bir mekanda çekildiği kareleri sosyal medyadan paylaşan Aslı Enver, pozuna "Hayat kısa, daha çok Belçika çikolatası yiyin" not...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Doğada vakit geçirmek cilde olumlu etki ediyor

Araştırmacılar, doğada vakit geçirmenin bağırsak ve cilt sağlığı ile yakından ilişkisini inceleyerek, yeşil alanların insan mikrobiyotasını artırdığı sonucuna ulaştı."Environmental International" isimli dergide yayımlanan makalede, araştırmacılar, ABD ve Avrupa'da kaleme alınan 20 çalışmayı inceleyerek doğa ile insan sağlığı arasındaki yakın bağı ele aldı.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR