Etkisizleşen Parti Meclisine Aday Olurken Bilin...

   Çevremde birçok partili arkadaşım, 35.Olağan Kurultayda Parti Meclisi’ne aday olacağını söyleyerek, üç ayrı gerekçeyle benden yardım istiyor;

   1. 22.dönem PM üyesi olduğum ve parti tüzüğü ve yönetmeliklerine hakim olmam nedeni ile yapıyı biliyor olmam,

   2. Ülke genelinde yaygın bir siyasi dayanışma ekibimiz olması nedeni ile kurultay salonunda delege desteği sağlayabileceğimi bilmeleri,

   3. Mümkünse Genel Başkanını değilse muhalif anahtar PM listesinde yer alabilmenin rotasını, doğasını söyleyebilecek olmam.

   Ama ben bugünlerde öncelikle PM’nin ne sanıldığı ama asıl nasıl işletilmediğini anlatmayı tercih ediyorum. Yani PM üyeliğinin çok da matah bir siyasi post olmadığını anlatmak isterim. Bu, parti hukuğu içinde PMnin yetkileri ve etkisinin az olmasına bağlı değildir, tepe yönetimin onu nasıl etkisizleştirdiğiyle alakalıdır.

   Parti Meclisi’ni hem tüzük hem de yönetmelikler aşağıdaki noktalarda tariflemiştir. 

   TÜZÜK

   ➢ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM; Örgüt Ve Yönetim Birimleri

   • Madde-37; Parti Meclisi

   • Madde-38; Parti Meclisi’nin Görevleri

   PARTİ MECLİSİ VE MERKEZ YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

   ➢ BÖLÜM I: Genel Kurallar

   ➢ BÖLÜM II: Parti Meclisi’nin Oluşumu, Toplanması, Görevleri ve Çalışma İlkeleri

   ➢ BÖLÜM III: Merkez Yönetim Kurulu’nun Oluşturulması

   İzninizle buralardan yapacağım alıntılarla sizi detaylı bilgilendireceğim. Bold/kalın karakterle yazılan satırlar, parti içi hukukla tariflenen noktalardır.

   Parti Meclisi en geç iki ayda bir Genel Başkanın çağrısı üzerine ve Genel Başkanın başkanlığında toplanır.

   Bu 60 gün hesabı genelde hassas tutulur. Yani en geç 60 günde bir toplanması gereken PM genelde en erken 60 günde toplanacak şekilde uygulanır ne yazık ki. Bu son dönem Parti Meclisi’ni 69 hatta 70 günde toplandığı ardışık toplantılar olmuştur. Son PMnin ise üzerinden 80 gün geçmiş durumdadır!

   Toplantının gündemi ve görüşülecek raporlar ve tasarılar, en geç üç gün önceden üyelere gönderilir.

   Bakınız bu ‘gönderilir’ tarifi de suiistimal edilmektedir. Akıl, mantık ve siyasi nezaket, PM üyelerinin gündeme ilişkin hazırlanması ve esas olan doküman, raporlar varsa okuyup gelmesi hedeflenmelidir. Ancak ne hikmetse, bu rapor ve gündemler 3 gün önce gönderilir ama kargo ya bir gün önce ulaşır yada salonda elden başka kopyası verilir.

Parti Meclisi;

   A. Parti Programı, kurultay kararları ve seçim bildirgeleri doğrultusunda iç ve dış gelişmelerle ilgili politika ve strateji kararları alır.

   Ne yazık ki toplantı açılışında Sayın Genel Başkan, Parti Meclisi’nin tartışıp karara bağlaması gereken herşeyi kamuoyun sunar, PM ise sadece toplantı sonunda Genel Başkana tam destek açıklaması yapar.

   B. Parti Programını, kurultay kararlarını ve seçim bildirgelerini topluma benimsetmek için gerekli çalışmaları yapar, önlemleri alır ve direktifleri verir.

   Ben görev sürem boyunca ve sonraki dönemlerde PM‘nin bu yönde aldığı tek karar hele hele MYK’ya verdiği direktif görmedim. MYK’ya sadece hep yetki verir PM

   C. Merkez Yönetim Kurulu’nca hazırlanan çalışma raporunu ve kesin hesabı inceleyip karara bağlayarak kurultaya sunar. Yıllık bütçeyi ve bilançoyu onaylar.

   Şu an itibariyle kurultaya 4 gün var ama halen çalışma raporu, incelemeleri için Parti Meclisi üyelerine ulaştırılmadı. Parti Meclisi üyeleri toplantıya davet edilmedi.

   Kesin hesap, yıllık bütçe ve bilanço ise tamamı ancak 1 sayfadır ve 10 dakika bile sürmez. ‘Zaten siz anlamazsınız’ havasında geçen bir seanstır.

   D. Merkez Yönetim Kurulu’nca hazırlanan kurultay gündemleri ile seçim bildirgelerini inceleyip karara bağlar.

   Kurultay gündemlerini, PM kendisine geldiği gibi onaylar. Seçim bildirgeleri ise ne yazık ki son 4 genel seçimde CHP Parti Meclisi üyeleri karara bağlayacak şekilde öncesinde göremediği gibi, tüm seçmenlerle beraber basından öğrenmiştir. 2011 ve 2015 (her iki müteakip olanı) Milletvekili Genel Seçimleri ve 2014 Mahalli ve İdari Genel Seçimlerde CHP Seçim Bildirgesi Parti Meclisi’ne sunulmamış ve onaylanmamıştır.

   E. Yasa ve tüzük kuralları uyarınca Merkez Yönetim Kurulu’nun hazırladığı yönetmelikleri inceleyip karara bağlar.

   ‘Karara bağlar’ kısmı doğru ama önlerine ne geldiğini doğru düzgün incelemezler ne yazık ki. Öyle ki, önlerine gelen tüzüğe aykırı yönetmelik değişikliğini bile aykırı, yanlış, ayıp olduğunu bile bile onaylarlar. Son 2 seçimde yapılan Milletvekili Aday Saptama Yönetmeliği buna en somut örnektir. Muhalefet şerhi 2-3 üye koyabilir onlar da zaten marjinalize edilir.

   F. Merkez Yönetim Kurulu’nun ve Parti Meclisi üyelerinin ve parti kurullarının sunduğu raporları, önerileri, karar tasarılarını görüşüp karara bağlar.

   Doğrudur, tamamını karara bağlar, satırına cümlesine dokunmadan sadece imla hatalarını düzelterek onaylar.

   G. Hükümet kurma, hükümete katılma, hükümetten çekilme konularında karar verir.

   Bu maddeyi 7 Haziran seçimi sonuçlarında tüm kamuoyu günlerce tüm şeffaflığıyla izledi. Parti Meclisi, Sayın Genel Başkana: ‘İçinde AKP’nin olmadığı her türlü koalisyon ihtimalini değerlendirme ve karar öncesinde PM’ye geri bilgi verme’ yetkisini karara bağladı. Ancak AKP harici diye alınan yetki tüm süreci Genel Başkan ve seçtiği birkaç MYK üyesinin yürüttüğü AKP ile koalisyon görüşmeleri şeklinde seyir etti. PM sadece işin sonunda, istikşafi görüşmeler sona erince basın yoluyla haberdar edildi.

   H. Seçimlere katılıp katılmama ve seçimlerde yasa ve tüzük kurallarına göre aday saptama yöntemini belirleyen kararları alır; kontenjan adaylarını ve merkez yoklaması yoluyla belirlenmesi gereken adayları belirler.

   Malumunuz, 7 Haziran seçimlerine giderken önce Tüzüğe aykırı yönetmelik değişikliğine evet diyen Parti Meclisi, sonra da bu yönetmelikle aday saptama yöntemini belirledi. Halbuki gördüğünüz gibi, PM tüzük ve siyasi Partiler Yasası’na uygun karar vermek zorundadır, bunlarla çelişebilecek en alt hukuk normu yönetmeliğe göre değil. Bu ihlale dair 2 ayrı davam Yargıtay’da sürmektedir. Kaldı ki, 35.Olağan Kurultayda bu tüzük aykırılıkları giderilmek üzere tüzük değişiklik maddeleri arasına alınmış ve aslında davalarımın haklılığı bizzat genel merkezce tescillenmiştir.

   I. Uluslararası kuruluşlara üyelik kararı verebilir. Ancak bu kararın verilip duyurulmasından sonra geçen bir ay içinde, kurultay üyelerinin beşte birinden yazılı istek gelirse konu kurultayın olağan toplantısında veya ivedi durumlarda, olağanüstü toplantısında karara bağlanır. Bir ay içinde böyle bir istek gelmemişse karar kesinlik kazanır.

   Partimizin tek üyeliği Sosyalist Enternasyonel bünyesindedir. Ama bu üyelikle ilgili bir tek gün bir rapor, bilgi sunulmamıştır. PM de sormaz.

   J. Genel Başkanın veya Merkez Yönetim Kurulu’nun önerisi üzerine disiplin cezalarının bağışlanmasını karara bağlar.

   Buna ilişkin de af için sunulanlardan formalite icabı sunulanlar ve gerçekten affedilmesi gerekenler kesinlikle ifade edilir PM üyelerine. Bakınız 2011 seçimlerinden önce af için PM gündemine sunulan Gürbüz Çapan ve Fikri Sağlar, oylama öncesi Sayın Genel Başkan’ın Bandırma çalışma ziyareti için salondan çıkması ile el altından örgütletilip reddedilmiştir. Ancak seçimden sonraki PMde yine gündeme alınıp bu sefer kabul edilmiştir. Böylelikle 2011’de Fikri Sağlar’ın adaylığının önü kesilmiştir ama partiye dönme de denememiştir.

   Uzun işin özü, ortak akla, kuralların işleyişine, yetkinliklere saygı bizim sol siyaset kültürümüzün parçasıdır. Ancak CHP’de bu hiç de öyle işlememektedir. Lütfen herkes Genel Başkan aynı kalacağına göre bu gerçekleri bilip aday olsun Parti Meclisi üyeliğine, sonra hayal kırıklıkları kolay giderilemiyor.