Yukarı
4

Aydan Tuncayengin

Terör paranoyası!

09 Temmuz, 2016

Vatandaş korku, şüphe ve panik içinde!

Ülkemiz genelinde yaşan terör saldırıları, terör şüphesi halkı paranoyak yaptı!

Şehirlerde yaratılan panik havası, polis helikopterlerinin gün ve gece boyunca şehrin üzerinde uçması, aramalar, taramalar vb… yüzünden terör baskısı terör tehdidi ile olağanüstü hal halkın hayatına etki ediyor ve bu nedenle aşırı korku toplumsal paranoyaya neden olabiliyor. Herkes birbirine bakıyor ve inceliyor!

Nörologlar yaşanan korkuların, kişilerin psikolojik durumlarında bozulmalara yol açtığını ve toplumsal paranoyanın gittikçe yayıldığını ifade ediyor. Ülkelerin, zaman zaman hain ve sınır tanımaz güçlerin terörist saldırılarına maruz kalması etkisiyle insanlar sürekli tetikte ve her an bir saldırı gelecekmiş gibi bir ruh hali içindeler.

Bu yüzden ülke idarecileri ve medyanın, yatıştırıcı ve güven verici bir tutumla insanları teskin ve telkin etmeleri gerekiyor.

Paranoyanın merkezinde korku vardır. Terör olaylarının tetiklemesi ile dalga dalga yayılan ve toplumsal paranoya şekline dönüşen olaylarda görsel ve yazılı medyanın söz konusu terörist saldırıları ele alış biçimi ve güvenlik güçlerinin güven ya da güvensizlik veren tutumları çok önemlidir…

Mantıklı ve sağduyulu davranmak için özelikle olayları ele alış biçimleri ve önlemler konusunda; teröre/teröriste karşı halkı aydınlatmak, halkı bilinçlendirici, uyarıcı çalışmalar ve uygulamalar yapılmalıdır.

Emniyet güçlerimiz ve ordumuzun halkın güvenliğini  güçlendirmesi için, teknolojinin teçhiz olmak, altyapısını buna göre kurmak, bu alanda uzmanlaşmak, yurttaşı tedirgin etmeden güvenlik önlemi almak, istihbarat ağını, delil toplama tekniklerini geliştirmesi açısından çok önemlidir.  Teknolojiye, güvenlik kamera sistemine, metal detektörlerine ciddi yatırım yapıyorlar. Bu mücadelenin halktan kopuk yürütülemeyeceğini, herkesin başına bir polis dikilemeyeceğini daha önceki yazılarımda hepimizin birer Denetçi Vatandaş modeli olmamız gerektiğinin önemini vurgulamaya çalışmıştım.

Kamunun bilinçlenmesine büyük önem verilmeli ve vatandaşa ‘Nasıl korunuruz” anlatılmalı!

Belirsiz ve güvensiz ortamlar olduğu gibi, nereden geleceği ve nasıl olacağı belli olmayan saldırı olasılığı da insanları toplumsal paranoyaya sevk eder. Özellikle medyanın toplumsal paranoyanın artmasına yönelik paylaşımları halkı olumsuz etkiler. 

Halkın güvenliği konusunda, halkın özgürlüklerini kısıtlayıcı, baskı kuran uygulamalardan uzak tedbirlerin alınması gereklidir.

Medyanın hassas davranması, güvenlik güçlerinin zafiyetini hissettiren yayınlardan uzak durması, yöneticilerin istikrarlı kararlı tutumları, birey olarak herkesin sevgi, saygı ve hoşgörü çerçevesinde, birbirlerinin hak ve özgürlüklerine saygı göstermesi toplumu söz konusu kitlesel paranoyadan çıkarmanın sağlıklı ilişkiler açısından önemli bir uygulama yöntemidir.

Teröre karşı hepimizin eğitilmeye ihtiyacı var!

Ekonomi ve Barış Çalışmaları Enstitüsü'nün yayımladığı Global Barış Endeksi, dünyadaki 163 ülkeyi belli kriterler açısından sıralıyor. Bu endekste Türkiye 145., yani tıpkı ABD gibi ilk yüzde bile değil. Birleşik Krallık 47., Avustralya 15. sırada yer alıyor. Her gün kötü haberler ile karşılaştığımız savaş ve terörün yükseldiği bir zamanda huzur ve barış istemekten başka çaremiz yok.

Dünyada Barış’ın hâkim olduğu ülkeler var ise, biz neden Barış ülkesi olmayı beceremiyoruz?

Son 30 yılda teröre verdiğimiz canın, malın, paranın, zamanın haddi hesabı yok.

Terörden olumsuz etkilenen 21 ilde bu yılın 10 ayında 11 bin 354 esnaf kapısına kilit vurdu, kapanan şirket sayısı 1.549'a ulaştı.

Her seferindeki ölüm acısında ilk defaymış gibi akıl tutulmaları yaşamaya devam mı edeceğiz?

Sadece yapabileceğimiz üzülmek, korkmak ve panik olmak mı?

Ülkemizin huzura ermesi için bu yılgınlıktan kurtulmamız gerekmiyor mu?

Sürekli unutuyoruz kısa süreli mesafelerin acısını!..

Yeni bir terör tuzağına kadar terörle yaşamak ister miyiz? Elbette hayır!..

Terörü mücadele ve sabrımızla bitirmeliyiz!..

Bizler ülkemizi teröre teslim etmeden, sinmeden, kaosa sürüklenmeden, korkmadan, düşmanlığa varan toplumsal uzlaşmazlıklar, kavgalar ve çekişmelere alet olmadan terörün boy verip egemen olmasını engelleyebiliriz.

20. yüzyılda pekişen nefret ortamının doğurduğu sonuçlara teslim olmamak için kör şiddete karşı BİRLİK olmalıyız!.

Toplumsal mutabakat ve dayanışma demokrasinin gereğidir!

Türkiye için güç ve geç olmadan, çareler tükenmeden,  toplum olarak mevcut durumumuz suyu yavaş yavaş ısıtılan kazandaki kurbağaların durumuna benzemeden sıçrayıp kurtulma zamanı!..



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

'Kızıl Goncalar'ın yönetmeninden eleştirilere yanıt

Yönetmen Ömür Atay, 'Kızıl Goncalar’daki seküler genç kız karakterin ramazan kavramını bilmediği sahnenin gündem olmasıyla ilgili konuştu, eleştirilere de yanıt verdi. Gold Yapım imzalı '...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Diyet gıdası krizi: Can kaybı artıyor

Kobayashi Pharmaceutical Co. firmasından yapılan açıklamaya göre, kırmızı pirinç mayası içeren "beni-koji" tüketen bir kişi daha yaşamını yitirdi. Böylelikle şimdiye kadar takviye diyet gıdası "beni-koji" ile bağlantılı ölenlerin sayısı 5'e yükseldi. Ölenlerin cinsiyeti ve yaşı açıklanmadı. 

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR