Başka Türkiye yok!

Dünden bugüne ne kaldı?

Ölüm, akıtılan kan, yakılan, yıkılan yerler, araçlar, korku, panik, endişe ve gerginlikten başka…

Bu kirlenmişliğe ne yazayım şimdi?

Alıp başımı gittiğim uzak yerlerde, umudumu yitirdiğim anlardayım!

İnsanlığa umudunuzu yitirmeyin demek, cesur, savaşçı Zeyna kadını gibi davranmak beni yordu…

Karnımın içi acıyor ve ağrıyor. Yüreğim sıkışıyor. Çocuklarım/çocuklarımız aklıma düşüyor! Çaresi tükenmiş sendrom hallerimle pasifleşiyorum...

Sadece herkesi dinliyorum ve izliyorum!

Ağlanacak hallerimize birden gülme geliyor “bu komediden başka bir şey değil” diyorum…

Bu akıl tutulmaları insanlığımızın ilerlemesini kirletiyor!

Tarih süresince oyunlar hep oynanmıştır. Buda bir oyun diyorum!

Oyun içinde her sahne kanlı görüntülerle dolu.

Çocuğumun başını okşarken “gelecek güzel gelecek” umudu ile ona nasıl bir yaşam vaat ederim?

Haberiniz var mı sizin gelecekten?

Nasıl geleceğinden!

Geçmişinin ve şimdinin her yanını kirlettiğiniz nasibinizden. Haberiniz var mı?

Değişimin külfetinden gelişemediğimiz süreçlere gebe kalan hallerimizden ve bunun nedenlerinden haberiniz var mı?

Hiç sordunuz mu sorguladınız mı?

Ağam, paşam, anam, babam ha?

Ne diyeyim ne yazayım bilemedim?

Bir ülkenin gelmişine, geçmişine küfrederek,  hedeflerine ulaşması mümkün mü?

Bu ülkenin evlatları aklıselimi kaybetmişse, irfansızsa geleceği biçimlenir mi?

Başka Türkiye var mı?

Dün gece, 15.07.2016.

Darbe girişimi gecesi…

Kim bunlar, kim bu girişimciler?

Darbe girişimi olarak nitelendirilen olayları ve darbecileri izledim, konu hakkındaki herkesin görüşlerini dinledim ve okudum.

Ne idüğü belirsiz gibi gelse de, olayla ilgili analiz ve gözlemlerimin sonucu olarak;” Anlaşılan birilerinin canı sıkılmış, haydi yürüyün darbe yapmaya gidiyoruz demiş! Nerede saf/salak ne yaptığını bilmeyen, hibe edilecek çoluk, çocuk, yetişkin varsa önlerine katmışlar, hayatın ortasında halkın gözüne soka soka(!) konuşlandırıp “ darbe komedyasının oyuncu ve ekipmanlarını yaratmışlar…”  dedim…

Kanayan yaralar duygusal ve ekonomik zararlar ve demokrasi şehitlerimizle beraber, yaralanan vatandaşlar ve darbecilerin yakalanmasıyla sona eren kısa filmimiz filmin sonu olmuştur!

Bilanço 161 ölü, 1440 yaralı, 2839 gözaltı…

Zafer demokrasinin ve halkındır!

Halkımız demokrasiye sahip çıkmıştır.

Siyasi parti ayrımı yapmaksızın Türkiye Büyük Millet Meclis’inde demokrasi nöbeti tutan ve saldırıya uğrayan milletvekillerimiz demokrasiye ve hukuka sahip çıkmıştır.

Amacımız, tüm unsurlarıyla demokrasiye sahip çıkılması ve Türkiye'nin refahını arttırmak olmalıdır.

Türkiye geçmişten bugüne terörle hala mücadele ederken, kendi vatandaşına silah doğrultmak, demokrasiyi askıya almaktır. Hükümetler nasıl seçimle iş başına geliyorsa yine parlamenter sürecin gereği olan seçimle giderler.

Demokrasiye, seçilmiş hükümete ve milletimize yönelik darbe girişimini kınıyorum.

Türk halkının demokrasiye sahip çıkan tavrı önemlidir.

Çünkü başka Türkiye yok!

Demokrasiye bağlı olmak ve onun gereğini yapmak zorundayız.

Türk demokrasisine yapılmış bu suikast girişimi ülkemizin birliğine ve bölünmez bütünlüğüne kasteden bölücü teröristlerin yaptıklarından farklı değildir.

Unutmayalım ki Türkiye demokrasi sınavından başarıyla geçmektedir. Darbecilere geçit vermeyen ve demokrasiye bağlılığını kanıtlayan ordumuzun, polisimizin, medyanın ve halkımızın gösterdiği dayanışma ve direnme ruhundan ötürü birlik ve beraberlik içinde millet olarak bu badireleri en kısa zamanda atlatacağımıza inanıyorum

Devletin bütün organlarına sinsice yuvalanan yapılanmaların temizlenmesi ve cezalandırılması gerekmektedir.

Zaman demokrasiye ve hukuka birlikte sahip çıkma zamanıdır. Hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı, basın özgürlüğü, temel hak ve özgürlükler, parlamenter sistemle beraber birliğin ve beraberliğin şartıdır.

Bu alçakça girişim sırasında şehit olan asker ve polislerimize, devlet görevlilerine, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet ve yaralılara acil şifalar dilerim. Geçmiş olsun Milletim!

Unutma, Başka Türkiye yok!