İzmir’in kirli yüzü!

Kirlendik!

İnsanoğlundan kaynaklı (!) pis bir kent olduk!

Havamız, suyumuz, sanayimiz en önemlisi de doğamız kirlendi…

Bilimsel planlama yerine yapılan “rant” planlamaları yüzünden nefesimiz kesildi.

İklimin doğal istikameti değişti!

Binalar yükseldikçe kentin hava akımını önlüyor…

Geldiğimiz nokta bize kentlerin kurulmaya başladığı günlerden bugünlere kadar “Şehircilik İlkeleri ve Plan Bütünlüğünün” yok sayıldığını gösteriyor!

Arazi kullanımı, topografya, doğa ve iklim koşulları, fonksiyon belirleme kriterleriyle beraber İzmir kentinin ihtiyaçları dikkate alınmadan yapılan uygulamalar sonucunda kentin estetik istikametini değiştiren bir anlayışla altyapısı bizzat kamu eliyle bozulmuştur!

İzmir de yaşayan vatandaşlarımıza soruyorum;

1.    İzmir kenti; yaşayanlarına ve şehre dışarından gelenlere sağlıklı bir görsel çevre, estetik bir kent dokusu, temiz ve zarif bir şehir algısı oluşturuyor mu?

2.    Şehir Estetiği Yönetmeliği hükümlerine uygun olmayan oransızlık ve gelişigüzelliğe neden olan uygulamalar vardır! Bu yaratılan kirliliğe önlem alınıyor mu?

3.    Cadde ve sokakların şehir estetiği açısından güzel bir görünüme kavuşması temin edilerek, düzenli, estetik, kültürüne ve tarihi değerlerine sahip çıkan bir şehir oluşturulması sağlanıyor mu?

4.    Caddeler, sokaklar yıkanarak tozdan arındırılıyor mu?

5.    Artan nüfus yoğunluğu ve hızlı kentleşme sonucunda gerçekleşen kirlilik beraberinde pek çok sorunu gündeme getirmiştir. İnsan yaşamını fiziksel ve psikolojik açıdan olumsuz yönde etkileyen ve bir çevre sorunu haline dönüşen sorunlara karşı alınan önlemler yeterli mi?

6.    Gürültü Kontrol Yönetmeliği’ne göre arzu edilen seviyeye “gürültü kirliliği” indirgenebildi mi?

7.    İzmir kentinde “sanayileşme ve otomobil kullanımının” yaygınlaşmasıyla hava kirliliği de sağlığı tehdit edecek boyutlara ulaştığına göre,  “kirliliği önleme” konusunu projelendirildi mi? Halk da projeye çözüm ortağı yapıldı mı?

8.    Çevreyi kirletmenin yasalarımıza göre suç olduğunu biliyoruz! Bu suçu işleyenlerden para cezasından hapis cezasına kadar farklı cezaların verileceğinden haberiniz de var sayın yetkililer halkı da bu işin cezalı(!) sorumluluğuna neden dahil etmiyorsunuz?

9.    Bizim ve bizden sonraki kuşakların doğal çevrenin içinde sağlıklı olarak yaşayacağı bir kent olacağına inanıyor musunuz?

10. Çevre sorunlarının ortaya çıkışında etkili olan en önemli faktörlerden biri de nüfus artışıdır. Bu kontrolsüz artış, konutta, sağlık hizmetlerinde, besin ve enerji arzında iyileşme ve gelişme beklentilerini olumsuz kılıyorsa nüfus ve doğal kaynaklar planlamasının uzun vadeli olarak düşünülmesi gerekmiyor mu?

****

Kentimizin problem yumağı haline gelmesine neden olan her türlü kirlilikten dolayı hizmette yetersiz duruma düşen idarecilerimiz, inanıyorum ki bu kirliliğin sorumluları siz değilsiniz ancak bir türlü çözümü de olamıyorsunuz!

“Biz bu sorunların hepsini biliyoruz” diyorsunuz.

Akar ve durgun suların kirliliğini, hayvan ve insan artıkları ile dolu, çiş kokan cadde ve sokaklarımızı, biriken çöpleri, kentin her yerinin leş gibi görüntülerle dolu olduğunu, sokaklarda gezen böcekleri, karasinek ve sivrisinek istilasını, yakıtların neden olduğu hava kirliliğini kesin biliyorsunuz o zaman…(fotoğrafları bende!)

Yasaların denetimleri yerel yönetimler dahil ilgili kuruluşlara verdiğini toplumun tüm bireylerine yönelik kentin sağlık düzeyinin denetlenmesi ve niteliğinin sürdürülmesi için çalışmak zorunda olduğunuzu da! Biliyorsunuz o vakit…