Yukarı
4

Aydan Tuncayengin

Ey İnsanoğlu Medeniyet Sana Yakışmıyor!

10 Eylül, 2016

“Biz, XX. Yüzyıl insanları,
Hep eleştirmedik mi bizden önce gelenleri…
Hep gururlanmadık mı,
Eskilerin zamanında kimsenin bilmediği buluşlarımızla,
Cerrahlarımız hasta bir organı iyileştirebiliyor!
Ve biz kalkıp övünüyoruz, bir insanın acılarını dindirmiş olmakla…
Sonra da toplarımız binleri kırıyor öbür yanda!
Ne gereği var bilimin, bilgiyi ilerletmenin
Bizi savaşa hazırlamaktan başka bir işe yaramayacaksa
Ve biraz ötede
Saldırı ve talandır savaş, yıkım ve insan kıyımıdır
Bir suç ki, işleyen krallar bağışlanır ve çocuklara çektirilir cezası.” Amin MAALOUF

İnsanlığa en güzel anlamı verecek olan bir medeniyetin sahibi miyiz?

İnsanoğlu tarih boyunca azgınlaşarak medeniyet savaşlarında can vermiş, can almış! Musibetler yakasını bırakmamış… Yüzyılın dertleri hiç bitmemiş! İnsan aklı baş edecek donanıma ve etkinliğe sahip olduğu halde nedense savaşmadan yaşamayı bir türlü beceremiyor!

 Medeniyetlerin yükselişi ve çöküşü tarih boyunca kendini tekrarlamış doğal bir döngüdür.

İnsanoğlunun uygarlaştıkça vahşiliği, vahşi sinsiliğe dönüşmüştür. Ünlü Romalı hatip Cicero ‘’Milletler maddiyatsızlıktan değil, maneviyatsızlıktan dolayı yıkılırlar’’ dememiş miydi?

Ünlü Romalı hukukçu Seneca ‘’Kanun örümcek ağına benzer, büyük sinekler onu deler geçerler, küçük sinekler ise ona takılır kalırlar’’ sözüyle adaleti hiçe sayan bir medeniyetin  tarihin karanlığına gömüleceğini ima ediyordu.

İnsanı insan yapan en büyük değerden yoksun olmak, medeniyetleri yok oluşa götüren en büyük felakettir.

 Muhteşem insan ırkının en büyük problemi, ahlak kavramını geri plana itmesidir!

Freud’un uygarlaştıkça nevrozumuz artar” şeklinde kısaca ifade ettiği durum böyledir.

İnsanlar medeniyetleştikçe ve tek tanrılı dinler ortaya çıktıkça, bu korkular da dinlerin içine yerleşmeye başladı.

Sözcük anlamıyla medeniyet (uygarlık), “bir ulusun, bir toplumun düşün ve sanat yaşamıyla eriştiği düzey, maddi ve manevi varlıkların tümü.” olarak ifade edilmektedir.

Biz medeniyetten ne anlıyoruz?

Biz insan toplumlarını, Batı, İslam, Uzakdoğu ve Hint Uygarlığı diye sınıflandırdık! Oysaki medeniyetleri yaratan büyük ırklar değildir, insanları yaratan büyük medeniyetlerdir.  Montaigne’in dediği gibi “Aklın kurallarına uyarak barbar diyebiliriz yamyamlara ama bize benzemiyorlar diye barbar diyemeyiz.”

Medeniyet, belki içinde bütün insanlığın, herkesi kapsayan tek bir ailenin üyeleri olarak, tam bir uyum halinde yaşayabilecekleri bir toplum durumunu yaratmak için girişilmiş bir çaba şeklinde tanımlanabilir. Tarihte ilk uygarlıklar Mezopotamya bölgesinde ortaya çıkmıştır. Tıpkı Mısır ve Anadolu medeniyetleri gibi Mezopotamya medeniyeti de uygarlık açısından dünya kültürüne önemli katkılar sağlamıştır.

Medeniyetlerin dünya insanına katkıları neler olmuştur?

Mezopotamya’da ortaya çıkan sayısız medeniyetin temelini Sümerler atmıştır ve Akadlar tarafından da egemenliklerine son verilmiştir.

Neden çok medeniyetli bir dünya?

Tarihin hiçbir döneminde tüm dünyaya tek bir medeniyet hâkim olmamıştır. Her ne kadar bazı medeniyetler diğer medeniyetleri yok ederek tüm dünyaya hâkim olmaya çalışsa da, insanlık daima birden çok medeniyete sahip olagelmiştir.

Medeniyetler tarihi paradoks ve ironilerle doludur. En temel paradoks ise medeniyetlerin kemalinin zevale dönüşmesidir. Buna “medeniyetlerin devridaimi” ya da “uygarlıkların sürekli dönüşümü” demek mümkün…

Dünya hâkimiyeti peşindeki medeniyetlerin devridaimi, medeniyet içi iktidar mücadelesi veren yönetici sınıflarının devridaimi gibi kaçınılmaz bir süreçtir. Beşerî irade bu tarihî kanuna karşı duramaz ve onu değiştiremez.

Kısaca gelecekte medeniyetler arası ilişkiler, tarihte olduğu gibi çizgisellikten uzak, helezonik eksende iniş-çıkışlarla ilerleyen paradokslar ve ironilerle dolu olacaktır.

İşte bu ayrılık ve farklılıklara tahammül edemeyen insanoğlu kendi yarattığı medeniyette hem öldürmüş hem ölmüş…

Medeniyet tıpkı bugün gibi “tek dişi kalmış canavar” olarak insanlığı yok etmenin hizmetine devam etmektedir!

Ekonomik dengeler yeniden düzenlenmez ise, paylarından daha fazlasını tüketen kitleler yüzünden insanoğlu kıtlıkla karşı karşıya kalacak ve bir gün modern medeniyet de çökecektir!

Medeniyetler Savaşı, her şeyden önce, bize içinde yaşadığımız çağın kendine özgü yanlarını nasıl anlamamız gerektiğine dair bir açıklama modeli sunmaktadır. 

Oysa medeniyet, ne güzel şey!

Adalet mülkün temelidir ilkesini esas alırsa, yaratılanı hoş gör yaratandan ötürü ilkesini benimserse, Komşusu açken tok yatan bizden değildir buyruğuna sarılırsa…



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Gülşen Bubikoğlu Türker İnanoğlu ile '50 yıllık dans...'ını andı

Ünlü oyuncu Gülşen Bubikoğlu, 50 yıllık eşi Türker İnanoğlu'nun vefatından sonra eski bir dans fotoğraflarını paylaştı. Oyuncu Gülşen Bubikoğlu, 50 yıllık evliliklerinin anısına geçtiğimi...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Sigara bunamaya yol açar mı?

Demansın (bunama) çağın yaygın sorunlarından biri olduğunu belirten uzmanlar, bu durumun genetik gibi bazı değiştirilemez faktörlerden kaynaklanabildiğini belirtiyor. Ancak bunama riskini azaltacak değiştirilebilir risk faktörlerine de dikkat çekmeyi ihmal etmiyorlar.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR