Yukarı
4

Aydan Tuncayengin

İnsan, sapık mı doğar!

12 Kasım, 2016

Cinsiyeti: Erkek

Davranış bozukluğuna bağlı olarak, bütün pis işleri yapan, “Erkek Çocuklarında” davranış bozuklukları neden fazla?

Bu ülkede hayat ışıkları sönen hem kız çocuklarımız, hem de erkek çocuklarımız var…

Özellikle halk arasında cinselliğe çok düşkün olmaktan, aşırı mastürbasyon isteğine kadar olan yelpazedeki her davranış sapıklık olarak değerlendiriliyor.

Sapıkları doğuranlar kimler?

Anne!

Anne sapık doğurmak ister mi?

Hiçbir çocuk sapık olarak doğmaz!

Anneler çocuklarının duygu ve düşünce dünyasının nasıl şekilleneceğini bilebilir mi?

Bilmeli! Çünkü çocuğunu yetiştirilirken sapkın düşünceli kişi ve duygulardan uzak kalmasını sağlamalı.

Peki, insanlar neden sapıklaşır / sapkınlaşır?

Türkiye’nin kanını donduran sapık vakalarından bir türlü kurtulamadığımızı ve bir türlü kendimize gelemediğimizi görüyorum.

Toplumumuzdaki eğitim ve bilinçlenme eksikliği yüzünden daha fazla kadın ve çocuk haberlerini manşetlerde artık görmek istemiyoruz!

Bir sapık baba vakasının, metrodaki bitmez sapık haberlerinin, otobüsteki tacizcinin, şiddetinin, İnternet ortamında rahat nefes alabilen pedofili hastalarının yarattığı acılı haber öykülerinin sonu gelmiyor.

Kusursuz yargı sistemimiz; “kız bağırmadığı için kızın kendi rızası ile olmuş” diyerek tecavüzcüyü haklı bulabiliyorsa ya da “tam cinsel birleşme olmamış” diyerek bariz bir suçluyu serbest bırakabiliyorsa akıl tahtalarımızdan birçoğu eksik demektir!

Ülkede yaşanan ahlaksızlıklardan, rezilliklerden, çocuklarını koruyamayan mekanizma hala  ciddi yaklaşımlarda bulunamıyorsa, bile bile önlem almamak daha büyük  suçtur!

“Babanın öz kızına şehvet duyması haram değil” diyebilenlerin serbest dolaştığı, bu memleketin sapık ruhu tedavi edilebilir mi?

Yüz kızartıcı söz ve davranışların kötü düşman cahil, basit insan, kültürlü, kariyer ve mevki sahibi gibi ayrımcılığı olmaz.

Yaşamımızda kocaaaaa kapatamadığımız delik/delikler var!

Kadın ve çocukların küçümsenmesi, çocuk istismarının her geçen gün artması, kafayı sıyıran erkeklerin kadınları/eşlerini öldürmesi hiç bitmiyor. Sokaklarda genç kızlarımızın, kadınlarımızın, kız ve erkek çocuklarımızın hayatını karartan serbest bırakılmış tecavüzcüler, sapıklar ve katiller var.

Yargı sistemini sokakta elini kolunu sallayarak gezmesi serbestliğinde varılan karar sonuçlarından dolayı anlayamıyor ve çözemiyorum.

“Kendi halinde” diye zararsız olarak tanımlananların kişilerin zararlı hale nasıl dönüştüğüne şahit oluyoruz!

Bu ifadelere bakıldığında binlerce potansiyel suçlu çevremizi sarmış gibi görünüyor.

Fili”li ile biten hastalıklar ve tehlikesi!

"Dünyada/ sokaklarımızda ne sapıklar varmış" diyeceğiniz “fili” ile biten bolca sapık hastalıklarımız var!

İnsan eti yemekten zevk alandan tutun, yürüyemeyen kızlardan, kaslardan tahrik olan mı dersiniz, gözyaşı, çorap, koltuk altı kılı ve saç fetişistleri, cücelerle ilişkiye girmek isteyenler, silahlardan tahrik olanlar, suçlularla ilişki yaşamak isteyenlerden, ölülerden tahrik olup ilişkiye girenleri mi yazayım…

Kendisinden büyük bir kadınla aşk yaşayan erkeklerden tahrik olandan, çamurdan, kirden tahrik olana, ok kullanan kadından, ağaçtan, sümükten tahrik olanına, cansız manken fetişistine, insanları mobilya olarak kullanmaktan zevk alma duygusuna kadar sokaklarımız bu tür iğrençliklerle dolu.

İnsan buluşu bu hastalıklı duygular, insanın ne kadar tehlikeli bir canlı olduğunun da ispat etmektedir.

Hadi oğlum amcalara pipini göster diye büyüttüğünüz ve bu yüzden hayatı boyunca pipisinin her istediğini yapabileceğini zanneden, ilk övgüsünü küfür ettiğinde alan, eline oyuncak silahı tutuşturduğunuzda “şiddetini onaylayan” mesajı verdiğiniz, amir de olsa memur da olsa kendini kadınlardan daha değerli ve üstte zanneden, evlenene kadar her çiçekten bal alırım ama yinede evleneceğim kız olsun bakire olsun diyen bu erkek kültürüne bu aklı sokan anne ve babalar bu hayatla yüzleşmedikçe ve bu zararlı aklı dönüştürmedikçe bu caniliklerin ve bu suçların tetikçisi olmaya devam edeceklerdir.

 Türkiye’nin devlet destekli tecavüzcü sapıkları var!

Türkiye’de sapıklık her geçen gün artıyor!

Türkiye’nin sapık ruhu dizginlenebilir mi?

Çocuğumu yeniden yetiştirmemiz mümkün olsaydı Dianne Loomans’ın

dizelerini uygulardık belki de… 

Çocuğumu yeniden yetiştirmem mümkün olsaydı,

Ona işaret parmağımı kaldırıp

Yasaklar koymak yerine,

Parmaklarıyla resim yapmayı öğretirdim.

Hatalarını daha az düzeltir,

Onunla daha çok yakınlık kurmaya çalışırdım.

Onu sadece gözlerimle izler,saat kısıtlamaları koymazdım.

Daha ilgili olmaya çalışır,daha çok şefkat gösterirdim.

Onunla daha çok yürüyüşlere çıkar,uçurtmalar uçururdum.

Ona karşı ciddi bir tavır içinde olmak yerine,

Onunla oyun oynardım.

Onunla kırlarda koşar, yıldızları seyrederdim.

Onunla daha az çekişir, ona daha çok sarılırdım.

Önce benlik saygısını kazanmasını sağlar,

Sonra bir ev almaya çalışırdım.

Ona her zaman katı davranmaz,

Onu daha çok onaylar ve yüreklendirirdim.

Güç konusunda daha az ders verir,

Sevgi konusunda daha çok şey öğretirdim. 

Bir anne olarak diyorum ki;

Çocuklarımızın yaşamlarından acıyı alalım!

Kalplerinin kırılmasını önleyelim.

Korkularına kartal olalım.

Boşuna yaşamış olmayalım,

Çocuklarımıza önce tehditleri, sonra da nasıl davranacaklarını ve kendilerine savunmayı öğretelim. Ailelerin hazmedemediği olayları yaşamalarına engel olalım. Çocukların utançtan ve suçlanmaktan korktukları için konuşamadığı bir ülke olmaktan artık çıkalım…



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

İbrahim Tatlıses oğluna ‘Yok artık öyle beleşten hayat’ dedi: Mirasını açıkladı

Oğlu Ahmet Tatlıses ve torunu Mert Tatlıses ile davalık olmasıyla gündeme gelen İbrahim Tatlıses miras açıklaması yaptı. İbrahim Tatlıses ‘Aramızda Kalmasın’ isimli magazin programına gön...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Uzmanı uyarı: Grip deyip geçmeyin

Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, "Grip deyip geçmemek gerek. Hafif de olsa altta yatan, eşlik eden hastalığı olan kişilerin bir sağlık kuruluşuna başvurması ve gerekli önlemeleri zamanında alması gerekiyor" dedi. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, ilkbahar gelinceye kadar sonbahar ve kış aylarında en çok influenza vakalarıyla karşılaşıldığını söyledi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR