Yukarı
4

Aydan Tuncayengin

'Konak’ta Bi Dünya Ses'

08 Nisan, 2017

Kardeşlik, Barış ve Sevginin kesişme noktası!

Duygusal sınırların kalktığı anlar…

İzmir’e çeşitli nedenlerle ve farklı işler için gelen müzik sevdalısı yabancı uyruklu kişilerden oluşturulan orkestra ile 'Konak'ta Bi Dünya Ses' adlı proje ortaya çıktı. 

Konak Belediyesi Kadın Sosyal Politikalar ve Projeler Müdürlüğü kapsamında düzenlenen, İzmir Devlet Türk Dünyası Dans ve Müzik Topluluğu'nun da destek verdiği 'Konak'ta Bi Dünya Ses' projesi 15 ülkeden 20 sanatçının katıldığı konserde farklı dillerde söylenen eserler kardeşlik, barış ve sevgi teması üzerinden müziğin evrensel dili ile seyircileri kucakladı…

Türkiye başta olmak üzere; Yunanistan, Sudan, İran, Meksika, Suriye, Malavi, Hindistan, Küba, Japonya, Hollanda, Güney Kore, İskoçya, Ekvator ve Ürdün'lü sanatçılar projede yer aldı.

Gönüllü sanatçıların katıldığı ‘Konak’ta Bi Dünya Ses’ projesi bütün dünya insanlarının kavgasız, gürültüsüz ve mutlu bir şekilde yaşayabileceği, kardeşlik, barış ve sevgi adına sınırları ortadan kaldırdı.  

Projenin hayata geçirilmesine katkı sağlayanları tebrik ediyorum,

Konseri izlerken “Sınırların kalktığı bir dünya! mümkün mü” diye düşündüm. 
Hepimiz farklıyız ve birbirimize bu kadar da yakınız!

Bir zamanlar farkında bile olmadığımız insanlarla temas ediyor, onların kültürlerini dillerini ve farklılıklarını daha yakından yaşıyorduk.

Sınırların kalktığı bir dünya ve dünya vatandaşlığı!

Dünya vatandaşlığı, yeryüzünde yaşayan insanların ırk renk dil ve inanç ayrımı olmaksızın dünyanın vatandaşları olduğu fikri veya bundan doğan kimliktir.

Tarihte bilinen ilk dünya vatandaşları arasında Sinoplu Diyojen yer almaktadır. Bir Atinalı Diyojen'e “Sen nerelisin ?” diye sormuş ve o da cevap vermiş: "ben bir dünya vatandaşıyım" demiş…

Siyasi filozof Thomas Paine “Dünya vatanım, tüm insanlar kardeşim ve iyilik yapmak dinimdir." diyerek kendini dünya vatandaşı ilan etmiştir. 

Ben de kendimi bir dünya vatandaşı olarak hissediyorum!

Ülkeler arasındaki sınırlar giderek gelişiyor. 

Gelişen teknolojilerle birlikte insanların birbiriyle nasıl entegre olabileceği sorusuna yanıt aranmalı!

Sınırların ortadan kalktığı bir geleceği düzenlerken, ortak yaşamları birbirine bağlayacak birçok konunun yeniden tanımlanması gerekiyor.

Öncelikle de dünya da yaşanan sorunların çözülmesi gerekiyor. 

Her ne kadar geçmişe bağlı bir etnik kökenimizden bahsedilse ve öyle tanımlansa da, bunların artık bir öneminin kalmadığını düşünüyorum.

Çünkü iyiliğin, dürüstlüğün, vicdanın, hak ve eşitliklerin bir araya getirildiği anları farklı insanlarla da yaşıyorum.

Milletler kültür ve tarihlerini koruyup, yaşatmak ister. Ülke ve Millet kavramları anlamını yitirir mi?

Hayır! 

Önemli olan özgürlük ve eşitliklerin, kültürlerin, evrensel bir dünya kültürüyle birleştirilmesi, farklı kimliklerin kültür üretimlerinde refah düzeyi yüksek, insanca bir evrensel dünya düzeninde yaşanması ile mümkün olabilir.

Kimliklerin odak noktasından çıktığı sınırların kalktığı, insanların artık kendini farklı bir kimlikle değil de sadece dünya insanı olarak tanımladığı, her toplumun kültürlerinin evrensel bir dünya kültürü oluşturduğu, eşit, refahı yüksek bir dünya düzeni görüşü hakkında düşünme zamanının geldiği fikrindeyim.

İnsan haklarını, demokrasiyi, toplumsal hakları yayan değerlerin üretildiği, eşitlik ve demokrasiye dayalı, ekonomik eşitsizliğin ortadan kalktığı bir geleceği gelecek kuşaklar için planlayabiliriz!..

Müziğin sınırı olmadığını farklı renklerle ortaya koyan “Konak’ta Bi Dünya Ses” projesinde olduğu gibi, insani olmayan tüm sınırların barış ve kardeşlik yolunda kalkması dileğiyle!



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle