Yukarı
4

Aydan Tuncayengin

Nefret Dili Ülkeyi Teslim Aldı!

31 Aralık, 2017

 

 

   Farklılıkların zenginlik olarak görüldüğü, herkesin birbirini sevgiyle, hoşgörüyle kucakladığı Türkiye'mizi ayrıştıran, kutuplaştıran iktidarınızla ülkemiz insanlarını getirdiğiniz noktadan memnun musunuz?

   Nefret dili, hakaret, kavga ülkeyi teslim aldı. Farklılıkların zenginlik olarak görüldüğü, herkesin birbirini sevgiyle, hoşgörüyle kucakladığı Türkiye'mizi inatla ve hırsla ayrıştırmaya devam ediyorsunuz.

   Ahlaksızca ve saygısızca ülkem insanlarına, atalarımıza sürekli hakaret ediyorsunuz.

   Farklılıkların zenginlik olarak görüldüğü, herkesin birbirini sevgiyle, hoşgörüyle kucakladığı Türkiye'mize artık kavuşmak istiyorum.

   “Yeni Yıldan Dileğim” milletçe ülke birliğimizin huzurla devamının sağlanmasıdır.

   Hiç gitmeyecekmiş gibi hareket eden siyasiler unutmayın ki bugün var, yarın yoksunuz!

   Çapulçu, ayyaş, gezici, terörist, ananı da al git, hain, kelle, affedersiniz ermeni, kadın mı kız mı, mankafa, karikatür tipli vb. bütün bu hakaretlerin, saygısızlığın ve nefret söylemlerinin sahibi siz değil misiniz?

   Vatanımızı, milletimizi ayrıştırdınız… Uzlaşma kültüründen, dilinden uzaksınız. Halkın yarısını ötekileştiren, halkı hakir gören, kendi gibi düşünmeyene hayat hakkı tanımayan seviyesiz siyaseti tercih ettiniz.

   Sayenizde “Nefret dili, hakaret ve kavga” ülkeyi teslim aldı. Siyasi birikimleriniz ne yazık ki seviyeli mizah, atışma kültürü ve birikiminden uzak.

   Dindar nesil diye diye,  kindar nesil yetiştirdiniz!

   İşinize gelmedi mi “sen bittin” dediniz…

   Sen bittin’ diyen Bakan, muhalefeti hainlikle suçlayan Başbakan ve  “%50’yi evde zorla tutuyorum” diyen Cumhurbaşkanı ile “Milli Birliğimiz, Kardeşliğimiz” mümkün mü?

   Hangi sevgiden, hangi saygıdan, hangi kardeşlik bağından bahsedebiliriz…

C:\Documents and Settings\USER\Desktop\ATATÜRK AYRIŞTIRICI DEĞİL.jpg

   Şahsi geleceği için milleti birbirine kırdıran siyasetçiler, kardeşi kardeşe düşman etmenin bilinçli olarak mücadelesi içindeler.

   Değerlerimizi unuttuk, kendimize yabancılaştık 15 senedir kâbus yaşıyoruz.

   15 yıldır yaşadıklarımızın ülkeye getirdiği tek şey hakaret, şiddet, küfür ve ayrıştırma politikalarıdır. Siyaset kurumu çözüm üretmek yerine ayrıştırma üretir oldu

   Referandumda HAYIR diyene terörist dediniz. Muhalif herkese vatan haini oldu. Fetöyü başımıza bela ettiniz sonra kendinizden olmayan herkese fetöcü dediniz…

   Adalet ve kanunlar rafa kalktı. Yetmedi ateşle oynamaya devam ettiniz.

   Yıl sonu bombanızı da patlattınız!.. 696 KHK!..

   Farkında mısınız? 696 sayılı KHK’nın yazımı hukuk diliyle bağdaşmayan bir muğlâklık, çapraşıklık içeriyor.

   Hukuk devleti anlayışı açısından kaygı verici olduğu kadar ilerde hepimizi üzecek olaylara, gelişmelere fırsat verecektir. KHK'nın 121.maddesi ateşle oynamaktır!

   Son KHK suç ve cezaların belirliliği ilkesini ve onun üzerine inşa edilen  “kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesini ortadan kaldırmaktır.

   Aklı başında olan herkes doğacak tehlikelerin farkındadır. Ceza hukukunun temeline konulan dinamitle Devleti ve Milleti ateşe atmaktır.

   Devletin askeri, polisi varken birilerinin iktidarı, keyfi ve öfkesi için katil olmanın, ebedi hayatınızı heba etmenin anlamı var mı?

   KHK ile ‘terör olaylarını önleyen sivillere yargı muafiyeti’ getirilmesi kararını aldınız diyelim, süreç burada bitmiyor yarın bu kararlarınız bumerang gibi geri dönecektir. Bu karar kimsenin güvenliğini sağlamaz.

   Yeni milis şirketleri ve milis dernekleri mantar gibi bitecektir. Kontrolsüz güç, güç değildir…

   Kendi ayağınıza da kurşun sıkmış olursunuz. OHAL’de ne ekerseniz onu biçersiniz.

C:\Documents and Settings\USER\Desktop\KHK.jpg

   Eğitimli ve yüksek ahlaklı bir toplum olmamız için gayret eden siyasetçilerimiz yok!.. Siyasetçiler gücü eline alana kadar halkın yanında,  güçlendikten sonra egosunun yanında…

   Toplum olarak tuzağa doğru çekiliyoruz.

   Hani derler ya “imam osurursa cemaat sıçar” o derece sıçmış durumdayız!..

   Yeter artık! Yapmamız gereken kardeşçe birbirimize sarılmaktır.

   Nefretten beslenen, nefret diliyle partiler arası geçişi tamamen yok etmeye çalışanlar umut ediyorum ki daha fazla ülkem insanlarının birliğini ve huzurunu bozmayı başaramayacaklar, elbet sevgi dili gelecektir.

   Canım kardeşim tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.

   Bıktık nefret söylemlerinizden, bıktık kardeş kavgasından, bıktık ayrışmaktan, bıktık kirli siyasetinizden…

   Samimi, şefkatli, merhametli, insanca üslubu olan örnek siyasetçiler istiyorum.

   Türkiye ve halkım için insanca yaşam koşulları ve huzur istiyorum…

   Yeni Yılın Size Ve Tüm Sevdiklerinize Sağlık, Huzur, Barış, Mutluluk Ve İyi İnsanlarla Beraber Toplumsal Refah Getirmesini Dilerim, Mutlu Yıllar TÜRKİYE

C:\Documents and Settings\USER\Desktop\AYDAN 4.JPG



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

İbrahim Tatlıses oğluna ‘Yok artık öyle beleşten hayat’ dedi: Mirasını açıkladı

Oğlu Ahmet Tatlıses ve torunu Mert Tatlıses ile davalık olmasıyla gündeme gelen İbrahim Tatlıses miras açıklaması yaptı. İbrahim Tatlıses ‘Aramızda Kalmasın’ isimli magazin programına gön...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Uzmanı uyarı: Grip deyip geçmeyin

Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, "Grip deyip geçmemek gerek. Hafif de olsa altta yatan, eşlik eden hastalığı olan kişilerin bir sağlık kuruluşuna başvurması ve gerekli önlemeleri zamanında alması gerekiyor" dedi. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, ilkbahar gelinceye kadar sonbahar ve kış aylarında en çok influenza vakalarıyla karşılaşıldığını söyledi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR