Yukarı
4

Aydan Tuncayengin

Çanlar kimin için çalıyor?

08 Mayıs, 2019

   “Kul hakkı, yetim hakkı” diye diye…

   Hayyam’ın dünyayı bir kukla gösterisine benzettiğini hatırlayın…

   Biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz
   Kuklacı felek usta, kuklalar da biz
   Oyuna çıkıyoruz birer, ikişer;
   Bitti mi oyun, sandıktayız hepimiz...

   Çocukluktan emekliye ayrılmış olsa bile, Pinokyo dönüp “ bugüne ne hacet? Size her gün kuklacı günü” dese, ne diyeceğiz?

   Yurdunu sevmenin vaktindeyiz dostum…

   Umuda koşmanın, sımsıkı sarılmanın coğrafyasındayız…

   Yaşadığımız gerilimler ve bizi bölünmüşlüğe zorlayan kötü adamlar!

   Kutuplaşmaya, şova, abartıya, kişilik gösterisine değil sakinliğe, gerçekçiliğe ve insanlığa ihtiyaç var!..

   Barış dilinden konuşan herkesin yolundan gitmeye…

   Kalbiyle, inançla gülümseyen demokrasiye!..

   Yeter ki geride yıkım kalmadan ilerlesin ülke…

   Kanamasın, incinmesin insanlık!..

   Hayat kendi yolunu masmavi çizsin…

   Çalınan hayatlara eylem olsun yeşerecek umutlar!..

   Çok sevsin yurdunu insanlık o güzel günler için…

   Kalleşliği, yozluğu, nefreti çürüterek, kirli oyunlara direnelim.

   Her şey çok güzel olacak, olmalı…

   Omuzlarda taşımalı çocukları, yarınları…

   Kumpasa, darbeye geçit vermeden değiştirmeli kuklacıları!

   Kuklalar değişiyor!

   Ama sahne hep aynı…

   Kuklacılar da!

   Nutukların gölgesinde gizlenen sahtekarlar…

   Yer bulmaz elbet tarihte.

   Oysa çanlar kimin için çalıyor?

   Kim karşıtlıklar üzerine konumlandırmışsa kendini,

   Kim huzur bozmak için hareket ediyorsa,

   Kim kötülüğün sistemini kurmak için çaba harcıyorsa, çanlar onlar için çalmayacaktır!

   Malcolm X´in dediği gibi, “kuklayı değil, kuklacıyı vurmaktır.”

   Uzayı aydınlatan ateşle yalnız olmadığımızı bilelim.

   Neresinden tutsanız elinizde kalan demokrasi koşusunda, 69 yıllık YSK ve demokrasi tarihinin en keyfi, en hukuksuz kararıyla karşı karşıya kaldık.

   6 Mayıs 2019’da demokrasi tecrübemize gölge düştü

   Demokraside sandık her şey mi?

   Kuvvetler ayrılığı, hukuk devleti, insan hakları, fikir, medya özgürlüğü olmadan sadece iktidar sandıktan çıktığı için bir rejim demokrasi olmuyor.

   Seçimle iktidara gelenler ise demokrasi profillerini sandıktan öteye taşıyamadılar.

   Kararlarında YSK, halkın iradesini doğru yansıtmak, sadece sonucu değiştirecek itirazlara bakmak, adil seçim anlayışını zedelememek gibi kriterleri esas alması gerekirken, YSK usul ve içerik bakımından seçim hukukuna aykırı gerekçesiz bir karar aldı.

   YSK sayesinde devletin başka sahipleri olduğunu da anladık!

   Hani nerde Milli İrade?

   “Milli İrade için; Seçimlerin sonucunda ortaya çıkan halkın tercihlerine ve temsilcilerine saygı gösterin” diyenler bu serzenişin yıllarca muhatabı olanlar şimdi de sonuçlardan memnun değiller…

   Milli iradeyi iftar yaptılar!

   Kafamda deli sorular…

   Hukuk dışılık, ucubelik,  çelişkilerin altına imza atanların  vicdanları rahat mıdır?

   Huzur içinde uyuyacaklar mı?

   Bir zarf içindeki 4 oydan birinin şaibeli olduğuna hangi hukuk bilgileri ile karar verdiler?

   Bu sonuç bir hukuk rezaletidir ve "Türkiye için kara bir gündür.”

   Ülkeyi gözü kara ateşe atanlara Fatih Sultan Mehmet Han der ki; "Aklı öldürürsen, ahlâk da ölür. Akıl ve ahlâk öldüğünde millet bölünür. Kadı'yı satın aldığın gün adalet ölür. Adaleti öldürdüğün gün devlet de ölür."

   Sandığa konulmuş oylar içerisinde birini gayri meşru sayıp, diğerlerini meşru saymak, hukukun temel ilkeleri ile bağdaşmıyor.

   Büyük sorun seçimin tekrarlanması değil; bu zamana dek her türlü hukuksuzluğun sineye çekilmiş olmasıdır! 

   Fişleme listeleriyle KHK ile insanlar atılırken sessiz kalınmasıdır!

   Ak Parti'nin meclis üyeliklerinde hiç bir usulsüzlük hile hurda yok. Muhtarlarda yok, meclislerde yok sadece sorun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanında öyle mi?

   Kimse salak değil, milletle dalga geçmeyin!

   Artık seçime, seçimin sonucuna, secim kurullarına, iktidarın hâkim olduğu hiçbir alana güven kalmadı!

   Demokrasi YSK eliyle, alınan emirler doğrultusunda askıya alınmıştır...

   İpler aynı zarftan kendi çıktığında sevinen, başkası çıktığında yok sayan kuklacının elinde!

   YSK’nın kararı hukuki değil, siyasidir!

   "Sadece biz kazandığımız sürece seçim adildir" dayatan iktidar, devleti kendi özel mülkü gibi görüyor ve bu "mülkün bekası" için her şeyi yapabileceğini düşünen çoğunlukçu rejimin sahibi olduğunu sanıyor.

   Oysaki coğrafyamızda eşit, adil, özgür ve demokratik bir cumhuriyetten yana olanlar,  topluma dokunan, geniş kitlelerin onayını almış olan  Ekrem İmamoğlu'na yapılan bu haksızlık ve hukuksuzluk karşısında sessiz kalmayacaktır.

   Artık normalleşme zamanı!

   İstanbul'dan başlayacak normalleşme ile Türkiye’nin sürüklenmek istendiği despotik ve faşizan rejim hedefi İstanbul'da kırılabilir.

   Sandık iktidar için risk haline geldiğine göre; kuklacının ipleri esnemiş görünüyor!

   İnsanın varlığının devamı için önemli olan adalet değeri yok edilmeye çalışılıyor. Zihnimizi yıllardır karıştırarak bunu yapıyorlar. İnsanların adalet, hak, hukuk, dürüstlük değerleriyle oynuyorlar. Hiçlik den beter hale getiriyorlar!

   Çanlar artık ortak amaç doğrultusunda, demokrasi, hak, hukuk ve adil toplum hedefi ile insanca yaşam amacında fikir birliği eden, “her şey güzel olacak” inancıyla toplumsal mücadele için yola çıkmış,  saygı ve sevgi dolu iyi insanlar için çalmalı.



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

O gün hayatım değişti

“Bir gün sinemada, film öncesi yayınlanan reklamlarda Utku’yu gördüm. ‘Ne kadar yakışıklı bir kemancı’ dedim. Aradan 3 ay geçti. Orkestrama kemancı arıyorken Utku’nun adı geldi ama ne gel...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

E-sigara pıhtılaşmaya neden oluyor

Özellikle gençler arasında yaygınlaşan elektronik sigaraların normal sigara kadar tehlikeli olduğunu belirten Türk Toraks Derneği Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi Doç. Dr. Seyhan Us Dülger "Bu cihazlar kalpte ritim bozukluğundan pıhtılaşmaya kadar pek çok ciddi sağlık sorununa yol açıyor" dedi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR