Katiller Aramızda!

Kurumları bilerek ve isteyerek siyasileştirip, yozlaştırdılar.
Bütün meselemiz sistemi değiştirmek için mücadele etmek olmalıdır!..
Ülkenin gidişatını muhalefet çok çok ciddiye almalıdır.
Halka güçlü ve güven veren politikalarını anlatmalıdır.
İktidarın popülist suni gündemlerine takılarak, lak lak yapmanın zamanı değil.
İktidara laf yetiştirmekle, iktidar olunmaz!..
Halk için düşünün, halk için konuşun, halk için çalışın...
Yeter ya hu!.. Zaten iktidarın pişkin yüzü sürekli laf ebeliği yapmak değil mi?
Boş konuşmaların içinde debelenmekten vazgeçin. Laf yetiştirmenin başlangıcı gerilim, ortası kalp kırma ve sonu kavgadır. Demokrasi böyle gelişir mi? Ülke daha iyi yönetilir mi? Hak-hukuk-adalet arayışı sonuç verir mi? Bir arada toplumsal huzur sağlanır mı? Bu sağlıksız şartlarda daha iyi bir Türkiye inşa etmek mümkün olabilir mi?
İktidarın kirli sahasına sürekli girip, gol bile atamadığınız gibi topun arkasından 17 yıldır koşturup, duruyorsunuz. En güzel yıllarımız sayenizde heba oldu. Kendi oyununuzu kurun, kendi sahanızı belirleyin, bırakın onlar peşinizden koştursun! Oyun kurucu olun!
#Susamam yetti artık!
Türkiye Cumhuriyetini yıkma ve dönüştürme çalışmalarına iktidar hızla devam ediyor. 
Muhalefet sadece konuşuyor!
Önlem alamıyor...
Demirden korkan trene binmesin kardeşim.
Çocuklarımızın hayatı, geleceği çalındı.
Ciddi olun, ciddi... Çalışın!
Anaokulu, ilkokul çağındaki çocukların soyut dünyalarını dinle boğarak, dini eğitimini ideolojik sistem içinde hayatın merkezine oturtmayı hedefliyorlar… 12 yaşından önce din eğitimi hak ihlalidir. Din eğitimi sağlıklı aile yapısı içinde çocuğun, aileyi ve yakın çevresini gözlemleyerek, yaşayarak, katılarak, son derece keyifli, korkuya dayanmayan, aile içi ve yakın çevrede aldığı eğitim olmalıdır. Ülkeyi Araplaştırmak üzerine yürütülen din devleti politikalarıyla mücadele etmemek, Atatürk'ün mirasına sahip çıkmamaktır. 
Yeri, göğü inletme zamanıdır.
Bu zihniyetin kök salmasına daha fazla fırsat verilmemelidir.
Halk artık haykırmalı, #Susmamalı
* Katiller aramızda!
* Tecavüzcüler aramızda!
* Sapıklar aramızda!
* İstismarcılar aramızda!
* Yobazlar aramızda!
* Arızalı sistemi çözemeyenler de(!) aramızda!
#çocuklarıkoruyun uyumayın!
#katilleraramızda Tecavüzler ve cinayetler her gün katlanarak artıyor. Üstelik katiller ve sapıklar minimum cezalarla serbest  bırakılıyor. İnsanlığın gerisinde kalmış olan bu varlıklar aramızda dolanıyor.

BM ye göre bir yılda dünya çapında 87 bin kadın öldürüldü!

Bu sonuç aramızda 87 bin katil erkek var anlamındadır!..

87 bin katil erkek!

1 milyar kadın, erkek şiddetine karşı savunmasız, korumasız demektir…

AKP’nin kadın cinayetleriyle mücadele etme gibi bir niyeti yok.

Adli organlar tarafından cezalar yeteri kadar ağırlaştırılmış şekilde verilmiyor.

Devletin kendisini sorgulamıyor...

Kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet neden bu kadar arttı? Hiç düşündünüz mü? Kadın katliamlarındaki cinsiyetçi, muhafazakâr, dinci propagandaların büyük katkıları görmezden geliniyor.

Kadınların sönen hayatlarına karşı devlet de kolluk güçleri de sorumludur!

Medya da bu sorumluluğun en önemli tahrik parçasıdır…

Kadınları ve çocukları koruyan yasaların aleyhine konuşanları koruyorlar.

Ayrımcılığı körükleyerek, failleri yüreklendiriyorlar.

Neoliberal ekonomik politikalar kadın cinayetlerinin artma sebebidir. Çünkü kadına karşıdır! İnançları da yalandır…

Çünkü devlet politikası olarak kadınlarla erkeklerin eşit olmadığı propagandasını 7/24 devletin bütün kademelerinden, Diyanet gibi bütün ideolojik aygıtlarından toplumun üzerine yağdırıyor.

Kadını erkeğe hizmet ve itaat etmekle yükümlü bir cinsiyet olarak savunuyor, eşitsizlik politikalarının altını sağlamlaştırıyor.

İstanbul Sözleşmesi, kadına karşı şiddete karşı mücadelenin birinci ilkesi olarak toplumsal yaşamın her alanında kadın erkek eşitliğinin sağlanmasını zorunlu kılsa da iktidarın umurunda değil!
Ve dünya şiddeti hala kadın varlığı üzerinden tartışıyor. Tüyler ürperten hikâyeleriyle seri katiller yanı başımızda... Türkiye ve dünyada dehşet saçan seri katillerle aynı havayı soluduğumuzdan bihaber yaşamayalım.

Eylem Planı İstiyoruz!

Kadına yönelik erkek şiddeti ile mücadelede acil eylem planı alınacağını söyleyen bakanlar yasalar yeterli, 6284 var!.. Aylardır İstanbul Sözleşmesini hedef haline getirdiler. Hükümetten tık yok! Kimse çıkıp, ‘Ya kardeşim siz ne diyorsunuz’ demiyor.

"Çocuk tecavüz ve istismarları" ile ilgili yasa teklifinin içindeki "Tecavüze uğramış çocuğun tecavüzcüsü ile evlendirilmesi" insanlık suçudur. 
Bu teklifin altına imza koymak, karar altına alıp uygulamak ise sapıklıktır.
Sapıklık mağdurunu, sapığıyla evlendirmek de sapıklıktır.

Erken yaş evlilikleriyle kadını alaşağı eden, yerin dibi batıran tavırlara kimse sesini çıkarmıyor!.. Tecavüz edene ödül, mağdura tecavüz mahkûmiyeti... Akıllara zarar kararlar. Akılsız insan çok!
Ha bu arada tecavüze uğrayan erkek çocuklarını ne yapacaklar?
Erkek tecavüze uğrarsa onları da mı evlendirecekler?

Midem bulanıyor, her yer pislik!

Kadınlarımızın, çocuklarımızın ve bütün toplumun geleceği açısından, toplumsal seferberlik süreci başlatılmalı!

#SUSMA #SUSAMAM #KATİLLERARAMIZDA #ÇOCUKLARIKORUYUN