KoronaVİRÜS Cezaları!

Korona tedbirlerinde sokağa çıkma ihlaline ve maske kullanmayanlara ceza kesildi…

Korona tedbirleri ile ilgili kesilen cezaların tahsili yapılıyor mu?

Tahsil için adım atıldı mı?

Annem diyor ki; “65 yaş üstü olarak, bütün kurallara uyduk. Sabrettik, maske ve hijyene, sosyal mesafeye dikkat ediyoruz. Sağlığımızı evde kalmak etkiledi. Eğer bu cezalar ödenmez, af çıkarsa 77 yaşındaki benim canımı acıtmış olursunuz.”

Babam diyor ki; “Tahsil edilmeyecek para cezaları ciddiyetsiz olarak kabul edilir. Ve bir daha buna ciddiyetle uyacak insanlar riayet etmemeye bu insanların güveni kaybedilir. Köprü geçiş cezası affı meselesinde olduğu gibi.”

Virüsten korkmayan, para cezasından korkar mı?

Her şeye AF KILIFI uyduran bir sistemden ciddi olması beklenmez…

O’nu da affeder…

Sorumsuz insanlar için af çıkarmak senin haddine mi?

Benim canımı tehlikeye atan, canıma katleden suçluyu affetmek devlete mi yoksa canı yanan insana mı düşmeli?

“Maske, mesafe, temizlik” umurunda olmayanlar yüzünden koronaVİRÜS  vak’a sayısı artıyor!

Çünkü koronaVİRÜSÜ hiç ciddiye almadık…

Cıvıttık, şımardık kuralları umursamadık. Ceza yemeyi bile takmadık. “Nasılsa af çıkar” dedik!

Önce koronaVİRÜSÜN yayılmasına karşı tedbirler artırıldı. Alışveriş merkezleri ve lokantalar hariç tüm mekânların faaliyetleri geçici bir süre durduruldu. Yurt dışından gelenler de 14 gün karantinada tutuldu.

Peki, bu tedbirlerin yasal dayanağı ve bunlara uyma-manın yaptırımı ne oldu?

Bu ihlallere kesilen cezalardan sonra koronaVİRÜS bitti mi?

Geleceğe ilişkin belirsizliklerin sürdüğü koronaVİRÜS günleri hala devam ediyor!

Salgının, hem dünyadaki hem de ülkemizdeki etkileri, muhtemel sonuçları hiç değişmedi…

Vaka sayıları yeniden bütün dünyada arttı. Bu durumda “korona verileri, ölüm sayıları saklanıyor mu” diye düşünmeden edemiyor insan!..

İnsanlığın başına gelmiş küresel felaketin halen nereye doğru evirileceği kestirilemiyor. Buna rağmen bütün dünya normalleşmeye geçti.

Aşı hala ortada yok! Çare yok, çözüm yok ve hastalığın yayılımı artma eğiliminde.

Dünya’nın sonuna mı geldik, yoksa yeni başlangıçlar mı bekliyor bizi?

Ne olacağımızı bilemiyoruz. Ekonomi iyi gitmiyor, iktidar salgını ekonomik yükümlülüğe girmemek için ciddiye almıyor.,

“Maskeni tak, mesafeni koru, hijyene dikkat et” diyerek halkı sokağa saldı!

Yaşayarak daha neler göreceğiz bakalım!.. Günlük olarak her gün istatistiklere göre yaşamımızı oluşturmaya çalışıyoruz.  Ülkenin her tarafından KoronaVİRÜS haberleri geliyor.

İçim acıyor hepsine. Hele çocuklar, çocuk işçiler olunca ‘kahretsin’ diyorum! Çocuklar kimsesiz ve çaresiz. Günahkar büyüklerin elinde!.. Alaşehir hastanesinde neler oluyor? Haber arıyorum bulamıyorum! Çünkü herkes susuyor, susturuluyor!

Ben susmuyorum, susamıyorum…

Bağımsız gazeteci olarak, siyasi partilerin, ideolojilerin veya kurumların etkisinden kalmadan objektif olarak konuları irdeliyor, gerçek bilgyii sunmak için çabalıyorum. Konu çocuklara gelince, çocukları acıtıyorsa susmuyorum, susamıyorum…

Haber kaynağım “Alaşehir’e güneydoğu bölgesinden ucuz işçi olarak mevsimlik çocuk işçiler getiriliyor. Abisiyle, ablasıyla tutup gelmişler 3-4 kardeş… Birçoğu Cizre, Şırnak, Mardin’den geliyor. Bir kaç işletmede çıkan Covid-19 sonrası çokça çocuk işçi(18 yaş altı)  Covid şüphesi ve bir kısmı Covid pozitif  tanısıyla Alaşehir Devlet Hastanesinde yatıyor.

Muhtemelen ceplerine para sıkıştırdılar sussunlar diye…

Herkes biliyor da susuyor gibi geliyor bana ‘yazık çocuklara’ diyip geçiyoruz hepimiz…

Dün bir uzman doktorla konuştum. Sen girme bu işe deyip duruyor.

Bunu herhangi biri ulaştırmış olsun diyor… Meslekten mene kadar yolu var, birbirinize girersiniz diyor. “Aileleri gelmeden çocukları teslim etmeyeceğiz” deseler de tehdit ediliyorlar...”

Ah ya, ah ya görüyor musunuz halkın çocuklarının adı yok, sadece sayısı var!

Yarın ölünce ahlanır, vahlanırız… “Nerde bu devlet deriz” geçeriz.

Kaygılarımız ve güvensizliklerimiz her geçen gün artıyor. Yalanlar, tehditler bitmiyor!

Ve sözün bittiği yerdeyim, ÇOCUKLAR, İŞÇİ ÇOCUKLAR!

Günahkâr büyüklere teslim çocuklar…

KAHRETSİN, KAHRETSİN…