Nutuk atmakla terör bitmez!

Milli birlik ve beraberliğimize kasteden iç ve dış mihraklar başlığıyla başlayan o kadar cümle duyduk ki geçtiğimiz yıl.

Ne zaman böyle başlayan cümleler duysak.

Ne zaman önünde mikrofon deryasıyla ve gazeteci ordusuyla bir bakan  görsek ve ağzından bu cümle dökülse.

Acı refleksimiz hemen devreye girer.

Biliriz ki ; siyasetçiler milli birlik ve beraberlikten fazla bahsetmeye başladığı zaman mutlaka büyük bir acı vardır.

Ve bu acıyı dindirmek için halka verilecek en iyi antibiyotik de Milli birlik ve beraberlik kaplamalı bu sözlerdir.

Sormak lazım.

Yıllardır insanları kim kutuplaştırdı?

Senin adamın benim adamım diye insanları kim kamplaştırdı?

Laik ve muhafazakar diyerek insanları kim böldü?

Televizyon ekranlarından parmaklarını sallayarak bu ülkenin modern insanlarını kim azarlayarak ötekileştirdi.?

Milli birlik ve beraberlik neden sadece canımız yandığında aklımıza geliyor?

Köprülere isim verilirken neden akla gelmez o milli birlik ve beraberlik?

Devlete kadro alınırken neden akla gelmez o milli birlik beraberlik?

Başkanlık anayasasına toplumun yüzde 50’si karşıyken neden akla gelmez milli birlik ve beraberlik?

Vatandaşa hizmet yapılırken neden akla gelmez o milli birlik ve beraberlik?

Emeklilere zam yapılırken neden akla gelmez?

Yazarlar çizerler sadece yazdıkları için fikirleri için içeri girerken neden akla gelmez?

Bu halkın canı neden hap yanıyor?

Köprülere, tünellere,duble yollara sahip çıkanlar neden yanan bu kadar canın sorumluluğunu almıyor?

Neden şapkalar öne alınıp düşünülmez.

Daha kaç can yanacak?

Bu ülke bu korku tünelinden ne zaman çıkacak?

Yılbaşı günü bile eğlence yerlerinden cesetlerin çıktığı bu kara karabasan ne zaman bitecek?

Nutuk değil terörü bitirecek tedbirler alınmalı acilen.

Çok geç olmadan?

Çok daha fazla canımız yanmadan.!