Yukarı
7

Av. Anıl Selek

Bir Tutkudur Okumak

13 Kasım, 2015

   Maalesef okuma alışkanlığı olmayan bir toplumuz. Öyle ki bir yerlerde yayımlanan yazılarının okunmasını isteyenlerin bile kitap okumaktan haz almadığı bir ülkede yaşıyoruz.

   UNESCO’nun yaptığı araştırmalara göre Avrupa’da yüzde 21 olan okuma alışkanlığı biz de ise binde 1, tam bir felaket! İhtiyaç listemizin 235. Sırasında yer alabilen okuma alışkanlığı kişi başına yılda sadece 6 saat. Ancak okumayan toplumumuz internete girme ve televizyon izleme alanlarında Dünya liderliğine oynuyor. Anlaşılan o ki, araştırmayan, yorumlamayan ancak sunulanı, bu işi yapanların bakış açısıyla özümseyen bir toplum olduk. Okumak bir taraftan hayal gücümüzü geliştirirken diğer yandan yorumlama yeteneğimizi geliştirir ancak görsel ve doğrudan aktarım içeren televizyon ve maalesef ne kadar sağlıklı kaynağa sahip olduğu bilinmeyen internet ise adeta hazır pişmiş yemeğin mideye indirilmesi gibi yorumlanmadan zihne kazınabiliyor. İşin kötüsü hazır yemek midenizi bozarsa birkaç günlük tıbbi tedavi ile sağlığınıza kavuşsanız da internet ve televizyon zehirlenmeleri maalesef kolay kolay vücuttan atılamıyor.

   Bir zamanlar yakından tanıdığım birisi kitap okumak konusunda öyle bir benzetme ve yorumda bulunmuştu ki şaşakalmıştım, “kitap okuyamıyorum, okurken adeta boğuluyor gibi oluyorum”. Daha sonra düşününce bazı dizi ve programları izlediğimde benim de aynı hisse kapıldığımı fark ettim.

   Küçük yaştan itibaren televizyonun karşısında oturtulan, ebeveynlerinin onlarla konuşmak yerine “otur televizyon izle…” dedikleri ve maalesef özellikle evde birlikte vakit geçirdikleri annelerinin garip ve gelişime faydadan çok zarar veren programlarla içli dışlı olmaları günümüz çocuklarını birilerinin deyimiyle “aptal kutusu”’nun esiri haline getirdi.

   Elbette ben de televizyon izliyor ve internete giriyorum. Bu konuda çok bilimsel verilerle hareket edemesem de etrafımda gördüğüm birçok kişi ve aileden daha az bağımlı bir tablo çizdiğimin farkındayım. Buna etken olarak çok küçük yaşlarda “milliyet çocuk”, “Türkiye çocuk” gibi dergilerin yanında o yıllarda çok popüler olan fasikül şeklinde ansiklopedileri biriktirmenin faydalı olduğunu düşünüyorum. Hiç unutmam “Walt Disney” yayınlarının kendi kahramanlarıyla anlatını içeren ve yaşıma göre fazlasıyla bilimsel olan uzay ansiklopedimi biriktirip ciltletmiş ve kitaplığıma gururla koymuştum. Ancak daha önemlisi ve güzeli her hafta aldığım fasikülü başından sonuna kadar okuyordum. Cilt tamamlandığında ben de ansiklopediyi zaten okumuştum. Bunun gibi birçok faydalı yayın yanında biraz da Redkit, Tommiks, Tekas kitabını da okumadan geçmedim tabii.

   Okumak güzeldir, okumayı sevmek ve sevdirmek önemlidir. Okuma alışkanlığı kazanmak için karakterinize uygun yazar ve konu tercihinin belirlenip iyi bir başlangıç yapılması kanımca uygun olacaktır.

   Türk edebiyatının en özgün ve güzel yazarlarından televizyondan da sohbetleriyle tanıdığımız Sunay Akın’ın akıcı sohbetleri tadındaki hikayelerden oluşan kitapları benim için çok değerlidir. Birçok arkadaşımın, kendisine önerdiğim Sunay Akın’la başlayan edebiyat tutkusuna bizzat tanık oldum. Belki de bu yüzden zaman zaman yazılarımda Sunay Usta’nın hikayelerinden alıntı yapıyorumdur, kim bilir?

   Kitap ve okuma tutkusu dolu günler dileklerimle…



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

İbrahim Tatlıses oğluna ‘Yok artık öyle beleşten hayat’ dedi: Mirasını açıkladı

Oğlu Ahmet Tatlıses ve torunu Mert Tatlıses ile davalık olmasıyla gündeme gelen İbrahim Tatlıses miras açıklaması yaptı. İbrahim Tatlıses ‘Aramızda Kalmasın’ isimli magazin programına gön...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Uzmanı uyarı: Grip deyip geçmeyin

Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, "Grip deyip geçmemek gerek. Hafif de olsa altta yatan, eşlik eden hastalığı olan kişilerin bir sağlık kuruluşuna başvurması ve gerekli önlemeleri zamanında alması gerekiyor" dedi. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, ilkbahar gelinceye kadar sonbahar ve kış aylarında en çok influenza vakalarıyla karşılaşıldığını söyledi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR