Türk Sineması konuşuldu

Bu sene 16.sı gerçekleştirilen !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali kapsamında organize edilen İfKare adlı sinema projesi bir festival tarafından dünyada ilk kez gerçekleştirilen bir ‘alternatif dağıtım ve paylaşım' projesi. Mediatriple tarafından sağlanan online video platform ile gerçekleşen !f Kare için, !f İstanbul Festivali'nin farklı bölümlerinden beş film seçilmekte.

Festivalin İstanbul ayağının son üç gününde, 24-26 Şubat tarihleri arasında gösterilen bu beş film, aynı anda Anadolu'da 30 şehirde, Lefkoşa ve Gümrü'de sinemaseverlere ulaştırıldı. Üç gün süren İf Kare Eskişehir Film Festivali'nde ‘Tanna' ‘Jatten – Dev' , ‘Camdan Atlar', ‘Bir Günde Hindistan' ve Reha Erdem'in ‘Koca Dünya'sının gösterimi yapıldı. Sinemaseverlerin yoğun ilgi gösterdiği film gösterimlerine festival boyunca 1404 kişi katıldı.  2012'den beri yapılan bu uygulamanın Eskişehir'de Odunpazarı Belediyesi tarafından gerçekleştirilen ayağında ise diğer şehirlerdekinden farklı bir etkinlik daha yapıldı.

‘Dondurmam Gaymak', ‘Entelköy Efeköy' ve ‘İftarlık Gazoz' filmlerinin yönetmeni Yüksel Aksu, Öteki Sinema sitesinin sahibi/sinema yazarı Murat Tolga Şen ve Sözcü Gazetesi film eleştirmeni olmamın yanı sıra, film sektöründe aktif bir senarist/senaryo danışmanı olarak benim de katıldığım bir söyleşide Türkiye sinemasının geldiği nokta konuşuldu.

Film festivallerinin işlevi, gişe filmi-sanat filmi tartışmaları, yerli yapımlarda senaryo sorunları, dizi sektörünün sinemaya etkileri gibi konular tartışıldı. Yönetmen Yüksel Aksu, Türk sinemasının festival filmleri ile gişe komedileri arasında iki farklı uca savrulduğunu söyleyerek bu iki uçurumun arasında bir dengenin bulunması gerektiğini ifade etti konuşmasında. Ben de asıl sorunun, ‘festival filmi' diye kısıtlanan, bağımsız sinemacıların yaptığı filmler ve o filmlerin gösterildiği, desteklendiği festivallerden çok sektörün yüzde 70'ten fazlasını oluşturan ana akım sinemanın niteliğinin hızla ve gittikçe düşmesi olduğuna dikkat çekmeye çalıştım.

Eskişehirli sinemaseverler en az filmlere gösterdikleri ilgi kadar bu keyifli söyleşiye de ilgi gösterip sorularıyla katıldılar.

ODUNPAZARI’NIN ‘DEĞER’LERİ

Bu anlamlı ve sinema dolu organizasyon vesileyle Odunpazarı Belediye başkanı sayın Kazım Kurt'un konuğu olarak Eskişehir'in ilk yerleşim yerinde, tarihi dokusu ve şehrin kültürel varlığını her köşesinde hissettiğiniz bu güzel ilçede olağanüstü güzel vakitler geçirdik. Eskişehirliler çok şanslılar, çünkü bir belediyenin sadece şehrin temizliğinden, ya da temel ihtiyaçlarını sağlamakla görevli olmadığını bilen yöneticileri var. Gerek büyükşehir belediyesinin gerekse ilçe belediyelerinin birbirleriyle uyumlu çalışmaları sayesinde bu temel ihtiyaçların yanı sıra, şehir sakinlerinin kültürel ihtiyaçlarını da önemseyen bir mantıkla yürütülüyor bütün hizmetler.

Mesela Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in bizzat kendisinin ve ekibinin yaptığı balmumu heykel müzesi başlı başına büyük bir ilgi odağı. Günde binlerce kişinin ziyaret ettiği müzede tarihimizin çok önemli şahsiyetlerinin yanısıra eğlence, basın, iş, siyaset ve sanat dünyasının seçme figürlerinin özenle yapılmış balmumu heykelleriyle yediden yetmişe tüm ziyaretçiler bilgilendiriliyor.

Yine Odunpazarı bölgesinde yeralan Daktilo Müzesi de mutlaka ziyaret edilmeli. Gazeteci ve Televizyon yapımcısı Tayfun Talipoğlu'nun kişisel daktilo koleksiyonunu bağışlamasıyla başlayan bir sürecin sonunda birbirinden eski ve değerli daktiloların özenle sergilendikleri bu müzenin en değerli parçası ise Türkiye'nin eski başbakanlarından Bülent Ecevit'e ait. Kurtuluş Müzesi de Odunpazarı'na gidildiğinde mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir müze. Milli mücadelemizi özetleyen kısa ama nitelikli bir belgeselin yer aldığı ‘Gösterim Odası’ da dahil, bütün odaları göz yaşartacak detaylarla ve bilgilerle dolu. Odunpazarı'ndaki tüm tarihi ahşap evleri gibi Kurtuluş Müzesi de sadece içindeki değerlerle değil düzgünce restore edilmiş binasıyla da görülmesi gereken bir yer.

Ama bu kadarla da sınırlı değil, yine Odunpazarı'nın içinde lületaşı ve cam atölyeleri, birbirinden farklı etkinliklere evsahipliği yapan Halkevleri, gazeteci Uğur Mumcu'nun suikasta uğradığı aracın bir ibret anıtı olarak sergilendiği ve insanın tüylerini diken diken eden Uğur Mumcu Parkı, anlamlı mesajıyla benzerlerinden ayrılan Basın Parkı, çocukların sosyalleşmesine katkıda bulunan Zeytindalı Çocuk Merkezi, Ahşap Eserler Müzesi de görülmesi gereken yerler. 2014'ten beri bölgenin sevgisini her fırsatta göstermekten geri kalmadığı Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt'u tebrik etmek gerek.

Pendik'ten kalkan hızlı tren sayesinde Türkiye'nin en güzel şehirlerinden biri olan Eskişehir ve Odunpazarı'nın bütün bu güzelliklerine sadece 2,5 saatlik bir uzaklıktasınız.