Doğru el yıkama nasıl olur?
Uzmanlara göre, hijyen, temizlik ve sanitasyonun toplamıdır. Sanitasyon denilen ise; halk sağlığını korumak amacı ile yüzeylerden gıda kalıntıları, mikroorganizmalar, yabancı maddeler ve temizlik maddeleri kalıntıları gibi kirlerin uzaklaştırılması için alınan önlemlerin tümünü ifade ediyor.
2Prof. Dr. Y. Birol Saygı, “Temizlik olmadan sanitasyon, sanitasyon olmadan temizlik olmaz. Önce temizlik, sonra sanitasyon yapılmalı. Temizlik görünür kirlerin uzaklaştırılması, sanitasyon ise görünmeyen yani mikrop ve virüslerin uzaklaştırılmasıdır. İkisi ve özellikle sırasıyla yapılmazsa amaçlanan hijyen gerçekleşmez” diyor.
3El hijyenini sağlamak için sabun olmazsa olmaz. Mikropları cilt yağlarından uzaklaştıran sabunu kullanırken insanlar elleri daha iyi ovma eğilimi gösteriyor. Bu da mikropları daha fazla temizliyor. Önce elleri ıslatarak işe başlamak gerekiyor. Islak cilt, sabunu daha iyi emiyor ve köpürmesini sağlıyor. Prof. Dr. Saygı, ellerin yeterince uzun süre ovulması gerektiğini söylüyor. “Tuvalet, zamanınızı geçirmek için davetkar bir yer değil. Hoş olmayan ortam, el yıkama rutininizde acele etmenize neden olabilir” diyen Saygı, “Sabun kullanımında köpürme ve ovma için uygun zamanı ayırmazsanız cildinizin yüzeyindeki mikropları öldürmede etkili olmayacaktır. Ellerinizi ıslattıktan ve sabunladıktan sonra, onları köpürtmek için en az 20 saniye harcamanız gerekir” uyarısında bulunuyor.
4Yeterli su ve sabunu kullanmak da hijyen için önemli. Kullanılacak sabun miktarı elin büyüklüğüne, ne kadar kirli olduğuna bağlı. Saygı, bu konuda şu bilgileri veriyor: “Bakteri ve virüslerin yüzeyleri kısmen yağlı maddeler içerdiğinden, sabundaki bileşenler mikroplar üzerinde tutulan kimyasal bir reaksiyon oluşturur. Böylece mikroplar, köpükle ellerimizden uzaklaştırılır. Yeterli sabun kullanmazsanız, ona sihrini kullanma şansını vermemiş olacaksınız.
5Ellerinizi yıkarken, birkaç pompa sıvı sabun almayı hedefleyin. Durulamadan önce ellerinizin hem önünün hem de arkasının sabun köpüğü ile kaplandığını hissettiğinizden emin olun. Bununla birlikte, çok miktarda sabun kullanmak da zararlı. Ellerinize çok fazla sabun pompalar ve düzgün durulamazsanız, gün içinde cildiniz tahriş olabilir. Yanlışlıkla fazla sabun kullanırsanız, ellerinizi iyice durulayarak ellerinizin tüm köpüklerden arındığına emin olun. Bu, cildinizde sabun kalıntısından kaynaklanabilecek cilt tahrişini önleyecektir.”
6El temizliğinde doğru sıcaklıkta suyu kullanmak da gerekiyor. Sıcak suyun bakterileri öldürmede etkili olması için 40 ila 550C olması şart. Sıcaklığın mikropları öldürebilmesi için suyun ellerinizin tahammül edebildiği kadar sıcak olması gerekiyor. Mikroplarla savaşta elleri gerektiğince yıkamak başarıyı getiriyor. Pek çok hastalığın ellerin düzgün bir şekilde temizlenmemesinden kaynaklandığını söyleyen Saygı, şu tavsiyelerde bulunuyor:
7“Sadece tuvaleti kullandıktan sonra ellerinizi yıkıyorsanız, kötü mikropları uzak tutmak için yeterince çalışmıyorsunuz demektir. El yıkamayı atlıyorsanız, kendinize ve başkalarına zararlı mikroplar yayıyor olabilirsiniz. Ellerinizi temiz tutmak, hastalığa ve mikropları çevrenizdeki insanlara yaymamak için atabileceğiniz en önemli adımlardan biridir. Elleri çok fazla yıkamak da normal değil. El yıkamaya takıntılı hissediyorsanız ve ellerinizin temiz olduğunu bilseniz bile yıkama dürtüsünü sürekli hissediyorsanız, obsesif kaygılarınız olabilir. Kaygılarınızı gidermelisiniz.”
8Peki elleri temizlemede sabundan daha etkin bir madde var mı? Prof. Dr. Saygı, bu soruyu şöyle yanıtlıyor: “Antibakteriyel gibi anahtar kelimeler cazip olsa düz sabun da antibakteriyel kadar işlev görmekte. Temiz akan su ve sabunla uygun el yıkama protokolünü takip ettiğiniz sürece, normal sabunla da mikropları ellerinizden uzaklaştırabilirsiniz.
9Ayrıca, el dezenfektanı, mikropları ortadan kaldırmaya yardımcı olsa da sizi mikropsuz tutmak için sadece ona güvenemezsiniz. Alkol bazlı el dezenfektanları, gıda zehirlenmesine neden olan norovirüs, bazı parazitler ve ciddi ishale neden olan Cl. difficile gibi mikropları öldürmez. El dezenfektanı, el yıkama olanaklarına erişiminiz yoksa, mikropları ortadan kaldırmanın hızlı bir yolu olabilir. Bununla birlikte, elleriniz kirli ise el dezenfektanları etkili olmaz. Öncelikle, su ve sabun ile ellerinizi iyice yıkamanız gereklidir.”
10Tırnaklarınızı ihmal etmeyin: Ellerinizi köpürtmek için 20 saniyenin tamamını alacak kadar dikkatli olsanız bile, buna tırnaklarınızı dahil etmiyorsanız, el yıkama rutininiz etkisizdir. Mikroplar tırnaklarınızın altına kolayca yapışabilir. Özellikle yüzünüze ve teninize dokunduğunuzda bu mikropları yaymaya devam etmektesinizdir. Tırnaklarınızın altını temizlemek için sağ eliniz ile parmaklarınızın uçlarını sol elinizin avuç içine sürün ya da tam tersini yapın. Bu hareketi sabun köpürtme işleminize dahil etmek, tırnaklarınızın altına sıkışan mikropları ortadan kaldırmanızı sağlayabilir.
11Ellerinizin Arkalarını İhmal Etmemelisiniz: El yıkamada özellikle baş parmakların sırtları en az yıkanan yerlerdir. Zaman kaygısı nedeniyle ellerinizin sırtını ovalamayı unutmak gibi ihmaller kolaydır. Dolayısıyla bu alanı 20 saniyelik ovma işlemine dahil ettiğinizden emin olmak için el yıkama tekniğinize dikkat edilmelidir.
12Ellerinizi Yeterince Durulamalısınız: Ellerinizi tamamen köpürdükten sonra, durulamak önemlidir. Köpüren sabun, cildinizin yağlarına sıkışmış mikropları çeker. Onları akan su ile durulamazsanız, mikroplar akıtılamayacak ve ellerinizde kalacaktır. Sabun kalıntısı, ciltte tahrişe sebep olabilmektedir. Sabunu elinizden uzaklaştırıldığından emin olmak için ellerinizi ovuşturarak iyice durulamalısınız.
13Ellerinizi Kurutmayı İhmal Etmemelisiniz: Mikroplar ıslak ellerden daha kolay aktarılabilir. Kapı kolları veya diğer potansiyel olarak mikroplu nesneleri ıslak ellerle tutmanız gerekiyorsa, ellerinizi yıkamak için çok çalıştığınız mikroplarla tekrar kirletiyorsunuz demektir. Mümkünse kâğıt havluları kullanın. Aceleniz olsa bile, herhangi bir yüzeye dokunmadan önce ellerinizin tamamen kurumasını sağlamak için zaman ayırınız. Elleriniz tamamen kuruyana kadar herhangi bir yüzeye veya kendinize dokunmayınız.
14El Kurutma Makinelerini Kullanırken Dikkat: El kurutma makineleri kağıt havlular kadar hijyenik değildir. Hijyen açısından kağıt havlular, elektrikli hava kurutucularından daha üstündür.
15Ellerinizi Yıkadıktan Hemen Sonra Musluğa Dokunmamalısınız: Ellerinizi yıkamanın hemen ardından musluğa dokunursanız, yine kendinizi bu mikroplara maruz bırakabilirsiniz. Günümüzde sıklıkla tercih edilen otomatik musluklar onlara dokunmanıza engel olsa da otomatik musluk olmayan yerlerde özellikle ellerinizi yıkadıktan sonra neye dokunduğunuza dikkat etmeniz gerekir. Mümkünse, ellerinizi yıkadıktan sonra musluğu kapatmak için temiz bir kağıt havlu kullanın.
16Ellerinizi Yıkadıktan Hemen Sonra Kapı Koluna Dokunmamalısınız: Ellerinizi yıkadıktan sonra kapı kolunu tutmak da ellerinizi kirletebilir. Dolayısıyla ellerinizi yıkadıktan sonra kapıyı açmak için de mümkünse temiz bir kağıt havlu kullanın. Ayrıca kapı koluna gereksiz yere dokunmaktan kaçının.
17Sabun Kalıbınızı Temizlemelisiniz: Lavabonuzun yanında oturan bir kalıp sabun kullanıyor olabilirsiniz. Mikroplar, ıslak ve ılık yüzeyleri çok severler. Bu nedenle sabununuz yüzeyinde asılı kalabilen mikroplar olabilir. Doğru el yıkama prosedürlerini izliyorsanız, bu mikroplar muhtemelen ellerinize bulaşmaz. Sabununuzu akan su içinde durulayın ve süzülmesini sağlayın. Böylece, mikroplar için nemli bir ortam olmaz.
18El Havlularını Sıklıkla Yıkamalısınız: Ellerinizi yıkadıktan sonra, rutininizi temiz bir havluyla bitirmek etkili el kurulaması için önemlidir. Yalnız unutulmamalıdır ki mikroplar ılık, nemli yerlerde ürer ve gelişirler. Hala nemli veya iyice yıkanmamış havlular, mikropların yaşaması için harika yerlerdir. Yaklaşık iki günlük kullanımdan sonra havlular yıkanmalıdır. SÖZCÜ
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Kanserle mücadelede çok etkili: Faydaları saymakla bitmiyor
Sevgi ve barışın sembolü olan ökse otu bilim dünyasında şaşırtıcı bir şifa kaynağı olarak da tanınıyor. Özellikle kanserle mücadelede umut vaat eden bir doğal terapi olarak dikkat çekiyor...
Beyin çüremesi nasıl önlenebilir?
Bugünlerde sıkça gündeme gelen “beyin çürümesi’’ ifadesi sosyal medya bağımlılığının beyin sağlığı için ne kadar zararlı olduğunu gözler önüne serdi. Prof. Dr. Uludüz, her yaş grubunu etk...
Uyurken hayati tehlike: Uyku apnesi kalbinizi nasıl etkiliyor?
Uyku apnesi, solunumun uyku sırasında durmasıyla karakterize bir bozukluk olup, tedavi edilmediğinde kalp hastalıkları başta olmak üzere birçok ciddi sağlık sorununa yol açabilir. Doç. Dr...
Bu sessiz tehdit gözlerinizi kaybetmenize neden olabilir!
Göz tansiyonu olarak bilinen glokom, erken teşhis edilmediğinde geri dönüşü olmayan görme kaybına yol açabilir. Prof. Dr. Tamer Takmaz, bu hastalıktan korunmanın yollarını açıkladı. Göz H...
Sabah kahvesi içmeden önce bir kez daha düşünün
Uyandığınızda hemen bir fincan kahveye uzanıyorsanız, dikkatli olmanız gerekebilir. Özellikle kötü bir gece uykusunun ardından kahveye sarılmak, sandığınız kadar iyi bir fikir olmayabilir...
Kadınlar mı yoksa erkekler mi daha çok ağrı hisseder?
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Çiğdem Çınar, ağrı eşiğini belirleyen en önemli faktörün genetik yapı olduğunu belirtti. Erkekler ve kadınlar arasındaki ağrı eşik farkına d...
Kalp sağlığın sessiz tehlikesi: Demir eksikliği
Kalp yetmezliği hastaları için yeni bir umut! Uzmanlar, demir eksikliğinin kalp yetmezliğinde ölüm riskini artırdığını ve tedavi edilmesi gerektiğini belirtiyor. Türkiye'de 1,5 milyon kal...
Bilim insanlarından 'ayna' uyarısı: Araştırmaları durdurun!
Uzmanlar, doğada bulunan moleküllerin ayna görüntülerinden oluşturulan ayna bakterilerin insanları, hayvanları ve bitkileri ölümcül enfeksiyon riskine sokabileceği konusunda uyarıyor. Bu ...
Neden en az 7 saat uyumalıyız
Uykusuzluk günümüzün en ciddi sağlık sorunlarından biri… Geç yatıp, güne 4-5 saatlik uykuyla başlayanların sayısı giderek artıyor. Ancak yetişkinlerin günde en az 7 saat uyumaları gerekti...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Haluk Levent, hastaneye kaldırıldı
Haluk Levent, göğsünde hissettiği şiddetli ağrılar nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Ünlü sanatçının sağlık durumu, yapılacak anjiyo işleminden sonra belli olacak. 56 yaşındaki şarkıcı Halu...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Kanserle mücadelede çok etkili: Faydaları saymakla bitmiyor
Sevgi ve barışın sembolü olan ökse otu bilim dünyasında şaşırtıcı bir şifa kaynağı olarak da tanınıyor. Özellikle kanserle mücadelede umut vaat eden bir doğal terapi olarak dikkat çekiyor. Günümüzde de bazı bölgelerde bu geleneksel tedavi yöntemleri uygulanmaya devam ediyor.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.