Yukarı
388365

Özgürlüğü ararken

23 Eylül 2023 09:01

“Darbe Şili’de oldu, Şili halkı zarar gördü. Ancak o dönem yaşayan her insanı kaçınılmaz olarak etkileyen ve sonsuza dek hayatlarımızda kalacak bir olay olarak tarihte yer almalı.”

-Gabriel Garcia Marquez

Şilili ünlü oyuncu Manuela Martelli ilk filmi 1976’da anneannesinin gerçek yaşamöyküsünden hareket ederek faşist diktatör Pinochet dönemini, 1976’nın ülkesi için en travmatik, karanlık, acımasız yıl olduğunu, katillerin yargılanıp cezalandırılmadıklarını, kadınların yerel baskılar ve politika arasında ezilmesini varsıl burjuva Carmen üzerinden özgün, yetkin, minimalist bir anlatımla aktarıyor. 1970’te Şili demokratik seçimle başa gelen sosyalist başkan Salvador Allende tarafından yönetiliyordu. 11 Eylül 1973’te general Pinochet ABD’nin yardımıyla Allende’yi devirip katledince 17 yıllık bir diktatörlük dönemi başladı. 

Tıp okumak isterken babası tarafından engellenen, doktor eşi, iki çocuk annesi, gelenekçi Carmen yazlık evinde tadilat yapmak üzere yola çıkar. Güzel, zarif, kültürlü orta yaşlı kadının yaşamı kavanozdaki kırmızı balıkları gibi bir akvaryumun içinde sürmektedir. Yakın dostu peder Sanchez’e giyecek yardımı yapar, görme engellilere kitap okur, monoton günlerini çeşitli etkinliklerle doldurmaya çalışır. Sanchez askerlerce yaralanan devrimci Elias’ı tedavi etmesini isteyince Carmen hiç tanımadığı genç adamla ilgilenerek yaşamını tehlikeye sokar. Gizemli, yitik, kendini kapatmış bu burjuva kadın televizyonda izlediği haberlerle sokakta gördüğü olaylar arasındaki farkı keşfeder. Sosyal ve politik açıdan tutucu olan Carmen büyük bir değişimin eşiğindedir.

GERÇEKLE YÜZLEŞME

Yönetmen Martelli politik içeriği çoğu kez görüntü dışı işler: Sokakta tutuklanan kadının çığlığı, radyo ve televizyon haberleri, gazete manşetleri, plajdaki kadın cesedi, meraklı komşu. Carmen evinin tadilatı sürerken çalışan işçileri yakından gözlemler. Kocası, çocukları, torunları kış tatili boyunca gelip giderler. Ülkesindeki politik gerçeklikle yüzleşmeye karar veren Carmen’e aile toplantıları gittikçe sıkıcı gelir, ailesine karşı yabancılaşmaya başlar, Elias’la direnişçiler arasında ulaklık yapar. Her sahnede diktatörlüğün baskısını duyumsarız.

Şili’deki Kurşun Yılları irdeleyen yoğun atmosferli filmde Carmen’de Aline Küppenheim, Peder Sanchez’de Hugo Medina çok başarılılar. Yönetmen Carmen’in tüm korkusunu, endişelerini, şüphelerini, yabancılaşma duygusunu izleyiciye bire bir geçirir. Karakterlerin derin güdüleri, davranışlarının sonuçları önemli değildir. Sürekli bir gerilim, korku, baskı vardır. Sokağa çıkma yasağı, polis kontrolleri, ortadan kaybolan insanlar, 

faili meçhul cinayetler, Martelli karanlıkla aydınlık arasındaki dengeyi kurar. Müzik (Maria Portugal) görüntüye eşlik eder, söylenmeyenleri, sesleri, dokuları, bakışları betimler. 1976, kadınların kendilerine inanmaları için bir özgürlük dersidir.

Cumhuriyet



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

İzmir Devlet Senfoni Orkestrası’na tencere ve tava ile eşlik etti

İzmir Devlet Senfonisi Orkestrası (İZDSO), dün akşam İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde (AASSM) 21. yüzyılın en iyi perküsyoncularından Vivi Vassileva ile sa...

Bursa Devlet Tiyatrosu 'Süt Kardeşler' oyununun prömiyerini yaptı

"Süt Kardeşler" oyunu Bursa Devlet Tiyatrosu tarafından sanatseverlerle ilk kez buluştu. Ahmet Vefik Paşa Sahnesi'nde sahnelenen, rejisörlüğünü Sinan Pekinton'un üstlendiği oyun, yanlış a...


Cem Karaca unutulmaz şarkıları ve anılarıyla hatırlandı

İzmir Devlet Opera ve Balesi solist sanatçısı Teyfik Rodos, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’ndeki (AASSM) “Şarkılar Cem Karaca Anısına” adlı konseriyle izleyicilere unutulmaz bir gece ya...

İçerde Polis Var: Bir Erkekliğin Nöbet Defteri

Bazı oyunlar sahneye bir hikâye koymaz; sahneye bir yük koyar. “İçerde Polis Var” da seyirciyi daha ilk anda bu yükün içine çağırıyor: Gerçekleri, mecburiyetleri ve tercihleri; babalarını...


‘Avatar: Ateş ve Kül’ ve ‘Hind Rajab’ın Sesi’ gösterimde

James Cameron, Avatar: Ateş ve Kül’de travma, şiddet ve güç istismarını düşsel bir evrende anlatırken Tunuslu yönetmen Kaouther Ben Hania, Gazze’de öldürülen 5 yaşındaki Hind Rajab’ın ger...

OMÜ’nün 50. yılına özel ‘Mavi Yolculuk’

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin kuruluşunun 50. yılı etkinlikleri kapsamında, Doç. Dr. Fidan Tonza Helvacıkara’nın “Mavi Yolculuk” adlı kişisel seramik ve cam sergisi sanatseverlerl...


James Cameron artık resmen milyarder

'Avatar' serisinin ve 'Titanic'in ünlü yönetmeni James Cameron'ın serveti 1 milyar doları aştı. Milyarlarca dolarlık gişe hasılatına imza atan dünyaca ünlü yönetmen ve yapımcı James Camer...

SİYAD’da başkan değişmedi

Yeni yönetimin belirlendiği kurulda Esin Küçüktepepınar yeniden başkan seçildi. Başkan yardımcılığına Müge Turan getirildi. Olkan Özyurt, Ekrem Buğra Büte ve Gözde Hatunoğlu da yeni yönet...


Leonardo DiCaprio: 'Titanic’i hiç tekrar izlemedim'

Leonardo DiCaprio, Jennifer Lawrence ile yaptığı söyleşide kariyerinin en unutulmaz filmlerinden Titanic’i hiç tekrar izlemediğini söyledi. Oscar ödüllü oyuncu Leonardo DiCaprio, rol aldı...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Candaş Tolga Işık duyurdu: Feyyaz Yiğit baba oldu

Oyuncu Feyyaz Yiğit baba oldu. Gazeteci Candaş Tolga Işık müjdeli haberi sosyal medya üzerinden duyurdu. Önce YouTube'da ardından Ölümlü Dünya, Cinayet Süsü gibi filmler ve Gibi dizisiyle...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Osteoporoz sessiz ilerliyor: İlk belirti çoğu zaman kırık

Kemik erimesi (osteoporoz), çoğu zaman belirti vermeden ilerliyor. Hastalık fark edilmediğinde ilk işaret bir kırıkla ortaya çıkabiliyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Özlem Cemeroğlu, kemik kırıklarının hafife alınmaması gerektiğini vurgulayarak erken farkındalığın önemine dikkat çekti.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR