İzmirli Denizi Kullanıyor Mu?

İzmir’de deniz adına herkesin bir fikri var!
Nedense denizi kullanan İzmirli sayısı yok denecek kadar da az!
İzmirli neden denizi kullanmıyor/kullanamıyor?
Sayın Hızırreis DENİZ (Denizcilik Müsteşarlığı Ege Bölge Müdürü) ile bir sohbetimiz esnasında “İzmir gibi bir deniz şehrinde İzmirlilerin denize karşı davranışları dikkatimi çekti. İzmirliler yüzlerini denize karşı dönerek oturacaklarına, sırtlarını denize dönerek oturuyorlar…” şeklinde ifade etmişti.
O zamana kadar dikkat etmediğim bu ayrıntı, bir denizkızı İzmirli olarak, bizlerin ‘Denize’ nasıl baktığımızın ve nasıl bir ilişki içersinde olduğumuzun da kısa ve net açıklaması olmuştu.
Bundan da anlaşılacağı gibi bence İzmirliler denize küs!
İzmirli denizi bilmiyor.
İzmirli denizi sevmiyor.
İzmirlinin denizle iletişimi yok!
İzmir denizini çorak bir tarlaya dönüştürmüştü.
İşlemesini beceremediği için bir gün belki mahsulde sözü de olamayacaktı…
Yoksa neden İzmirli denize sırtını dönsün?
Belki de küstürüldü…
Birileri belki de sırtlarını denize dönsün de, halk denizden çok şey beklemesin diye düşünmüş olabilir…
Denizi sevip, öğrenmesinler başımıza iş çıkarmasınlar diye belki düşündüler, sonradan olma deniz sevdası tütenler!
İçinden deniz geçen İstanbul’dan sonra ikinci şehrin İzmir olduğu unutulmamalı...
Türkler Anadolu’ya geldiğinde denizle ilk buluştukları yerin İzmir olduğunu biliyor muydunuz? (Çakabey) 
Barbaros Hayrettin Paşa (gerçek adı Hızırreis) yani Osmanlının kaptan-ı deryasının Egeli olduğunu biliyor muydunuz?
Fuar kenti olan İzmir’e bir Fuar gemisi yakışır.(Atatürk Cumhuriyetin ilk yıllarında fuar gemisi ile ülkemiz ürünlerinin Akdeniz içinde tanıtılması sağlamıştır.) 
İzmir’in ilk limanı olan Pasaport mevkiinin tekne yanaşma ve yat bağlama yeri olarak düzenlenmesi gerekmektedir. (Bilgi kaynağı; Hızırreis DENİZ)
Deniz, dünya ve insanlığın var oluşundan bu yana, her dönem gizemini koruyan, her çağda ilgi ve merak konusu olan en geniş bilinmezliktir. Denizin sadece insanlar üzerindeki değil, doğa üzerindeki etkisi de önemli ölçüde yaşamsal standartların destekçisidir. Denizlerin olmadığını ve Dünya’nın koca bir kaya yığını olduğunu düşünsenize?
Denize kıyısı olan ülkelerin önemli gelir ve kalkınma kaynaklarından biridir denizcilik…
Deniz hayatına uyum sağlayabilecek, güçlü, zeki, kararlı ve pozitif insanlara gün geçtikçe ihtiyaç artmaktadır. Denizcilik mesleğinde işsiz kalmak diye bir şey söz konusu değildir. Denizcilik mesleği, diğer bildiğiniz kara meslekleri gibi tek bir özellik ve branş üzerine eğitim verilen bir meslek değildir. Bir denizci aynı zamanda iyi bir lider, bir ilkyardım teknisyeni, bir itfaiyeci, bir elektrikçi, bir tornacı, bir kaynakçı, bir nöbetçi, bir öğretmen, bir balıkçı, bir asker, bir muhasebeci, bir teknik ressam, bir rehberdir. Pek çok alanda özel meziyet sahibi kişilerdir. Hem fizik olarak, hem de ruhen olgunluk derecesine erişmiş, kuvvetli insanlardır. 
Türkiye'de sahil şeridinin, kara hudutlarının uzunluğundan 3 kat daha fazladır. Denizci ülke, denizci millet olmak her şeyden önce denizi sevmek ve yüzümüzü denize çevirmekle olur. Amacımız, Atatürk'ün bize işaret ettiği çağdaş uygarlık seviyesine emin adımlarla giderken, ülkemizi bilgi toplumuna dönüştürecek projelerde öğrencilerimizi, gençlerimizi teşvik etmek, onların en iyi şekilde en iyi donanımla eğitim ve öğretim hayatını tamamlamalarını sağlamaktır. Denizciliği onların vasıtasıyla biraz daha tanıtabilirsek, denizlerin biraz daha sevilmesini, bilinmesini, farkındalık oluşturulmasını sağlamış oluruz.
Denizciliğin İzmir’de gelişmesi için öncelikle İzmir körfezinin tamamen temizlenmesi ile işe başlayabiliriz. Körfez içi hızlı deniz taşımacılığının geliştirilmesi ile beraber, marinaların geliştirilmesi, deniz sporlarının ilkokul çocuklarıyla buluşturulması sağlanmalıdır.
Deniz sevgisi, körfezde balıkçılık aktiviteleri ile İzmirli kürekli sandal sefasında nostalji günleri ile buluşturulmalıdır.
Bugünlerde İzmir’in tansiyonu yüksek konularına uzaktan bakmaya karar verdim. Ringdeki dövüşçülerin akıbetini seçim sonuna kadar sessizce, müdahil olmadan izlemeye alıyorum. 
Neden mi?
İzmir’i uzaktan sevmek aşkların en güzeli… Kimlere teslim etmişiz kenti, ülkeyi heyytt beee…
Denize döküleceklerin günleri pek yakındır!